2008/10/02

Umut

Bugün ''Umut''tan bahsetmek istiyorum.

Mitolojideki hikayesiyle Pandora'nın kutusundan çıkıp etrafa dağılan kötülüklerin ardından çıkmak isterken, Prometheus tarafından son anda yetişilerek kutunun kapağı kapatılıp içeride hapis kalan ve o günden sonra da Prometheus'un emrinde olup, insanlara azar azar dağıtılmaya karar verilen ''umut''.

Bir taraftan da öyle çok beğendiğim bir isim ki ''Umut''...

Nedir umut?
''Ummaktan doğan güven duygusu''.
Ne güzel bir tabirdir bu...
Umut ediyoruz ve bu bizim güven duygusu geliştirmemizi sağlıyor. Umutsuz yaşamak, yaşayabilmek, böyle bir şeyi sağlıklı bir insan olarak başarabilmek mümkün müdür? Elbette ki değildir.

Umuttur bizi ayakta tutan ve dünyaya güzel gözlerle bakmamızı sağlayan.
Ne demişler ; ''Umut fakirin ekmeğidir.''
Umutsuz yaşanmayacağını en güzel ispatlayan deyimlerden biridir bu.

Gören gözlerin, duyan kulakların, hisseden ruhların, içimizdeki fırtınaların, arzuların, hayallerin karanlıklardan arındıran vazgeçilmez ışığıdır. Gönüllerimizdeki aydınlık yandır, hayatı anlamlı kılan, en kötüyü en iyiye çevirebilecek güçte mükemmel bir duygu. Üzerimizdeki masmavi gökyüzünü hissetmek ve içinde özgürce uçuşan kuşları görebilmektir umut.

İçteki isteklerin dışa vurumu, gerçekleştirilmesi için çabalama ve oluşumu durumunda başarıdır. Umutla yatar umutla kalkarız aslında.

Herkesin içinde bir parçası gizlidir umudun. Hayata bağlı kalma sebebimiz, genç bir annenin kucağında yeni doğmuş bir bebeğe sevgiyle ve gıptayla bakıp ileride anne ya da baba olma özlemiyle dolmaktır mesela. Yağmurdan sonra üzerimize rengarenk ve şahane bir gökkuşağı doğması gibidir. Üzerindeki yedi rengiyle tüm umutlarımızın gerçeğe dönüşmüş ve parlamakta olan halidir sanki kendiyle özdeşik.

Düşünürsek eğer; gökkuşağı kısa bir süre önce yağıp gürlemiş gökyüzünün bizi umutsuzluğa sokmamak adına verdiği bir hediyedir aslında. Doğanın öfke dolu hallerinden sonra bize yaptığı bir umut çağrısı ve gösterisidir.

Umudu içimizde gizlediğimiz beyaz bir güvercine benzetebiliriz çırpınıp duran ve sürekli hissettiğimiz. O çırpındıkça biz de büyük bir azimle umutlarımızın peşine düşeriz.

Bazen karamsarlığın eş anlamlısı gibidir, belirsizlikle kardeş...
Hatta yarın'ın hayalidir...

Umutsuz asla yaşanmaz.

Ne demiş şair:

Umuda bin kurşun sıksa da ölüm,
Unutma,umuda kurşun işlemez gülüm!

Tüm umutlarınızın gerçek olması dileğiyle...