2008/11/29

Genç Aşıklar

Yaşadığımız hayat olumsuzluklarla öylesine dolup taşmış ki insan bazen boğulacak gibi oluyor, hiçbir şeyden tat tuz alamıyor. Zaten insan hayatında, gördüğü zaman onu mutlu eden, tebessüme yol açan çok az şey vardır. 
Düşünürsek şayet, kararmış yüreğimizde güller açmasına neden olan, bizi sıcacık hislerle dolduran, ''Hadi say!'' denince sayabileceklerimiz ne kadar da azdır sahi.

Ben gönlümün güzellerini buldum. Kısa bir süre önce gerçekleşti bu. İki gencecik aşık bunlar. Önceleri balkonda ya da pencerede olduğum zamanlar dikkatimi çekiyorlardı. ''Yaşları ne kadar da küçük bunların!'' diye epey şaşırıyordum. Onlar adına aşk için oldukça erken olduğunu düşünüyordum, ne yalan söyleyeyim.
Boyları aynı hizada, son derece modern ve yaşlarına özgü giyinmiş sevimli mi sevimli iki genç aşık. 

Sürekli el ele geziyorlar ve kızın diğer elinde tasmasıyla bir köpek var her daim. 
Yani diyebilirim ki bunlar çok sempatik bir üçlü :)
İşi gücü bırakıp yüzümde gülücüklerle bunlara bakıyordum ben. 

İnanılmaz şirin bir tablo oluşturuyorlardı çünkü.

Gençlerin genellikle yanında sevgilisi var diye sergiledikleri o taşkın hareketlerden hiçbir zaman yapmıyorlardı benim sevgili favori çiftim, miniklerim :) Son derece masum ve sevimliydiler.
Asla ve asla birbirlerinden ayrı görmedim onları. 

Her seferinde sessiz, sakin, masum ve el eleydiler. 
Köpekleriyle... Şahaneydiler :)

Geçen gün markete giderken yakından görme fırsatım oldu bu ufaklıkları. Meğerse sadece boyları ufakmış. 

Ben bunları 15-16 yaşlarında farzederken en az yirmi yaşında oldukları kesindi, çok şaşırdım gerçekten.. 
Çevredeki dairelerden birinde oturuyorlardı ama hangisinde? 
Zaten beni ilgilendirmiyordu nerede oturdukları. 
Ama üniversite öğrencisi oldukları da kesindi.
Diğer mahalle sakinlerinin bunları gördüklerinde adım gibi emin olduğum ''Beraber yaşıyorlar'' şeklindeki dedikodu rüzgarlarına kendimi kaptırmam ya da böyle bir şey duyduğumda kulak asmam, prim vermem ise mümkün değildi. İster beraber yaşasınlar ister ayrı. Bunların aileleri yok mu, reşit değiller mi? 

Namus bekçiliklerini yapmak bize mi düşüyor?

Normalde seni beni gördüğünde selam bile vermekten aciz insan müsveddeleri bu tür terbiyesizlik ve dedikoduların peşinde koşmuyor mu, insanlığımdan utanıyorum gerçekten.
O anda onların o tertemiz aşkı, beni gördüklerinde ne kadar da masum tebessüm ettikleri, birbirimizden anında aldığımız o müthiş elektrik ilgilendiriyordu beni. İçimi bahar çiçekleriyle doldurdular sanki. Hatta meşhur köpek korkum depreşip köpeklerinden bile korkmamıştım.

Şimdi sokakta, markette, durakta sürekli bir karşılaşma halindeyiz. Kelime konuşmamamıza rağmen gözlerimiz konuşuyor sadece, karşılıklı gülümsüyoruz. Birbirimizi seviyoruz.
Onları her gördüğümde bariz bir sevinçle doluyor içim, sanki ruhum rahatlıyor. Her seferinde içimde bahar çiçekleri açmışcasına mutlu oluyorum...
Çünkü tertemiz bir aşk onlarınki...
Evet,onlar benim favori aşıklarım. Sessiz, sevimli, sevecen, güleryüzlü..
Çok ama çok tatlı ve masumlar...