2011/05/07

Geceye Dokun!

Gri ve yorgun bir gün uğurlanıyor o sessiz seremoniyle yine. Gökyüzü iniyor sokaklara...

Birazdan doğanın tüm renkleri ve gözle görülebilen her şey ağır ağır silinip gecenin siyahıyla boyanacak.

Evlerine giden insanlar farkında olmadan karanlıkla senkronize bir hız kazanıyor bu yüzden. Sokakları bir an önce boşaltıp gecenin o ürküten gizemine teslim etmek istiyor gibiler.

Karanlık mıdır onları bu korkuya iten? Öyle görünüyor. Ama çocukluktan beri süregelmiş bir alışkanlık da olabilir, kim bilir?

Az sonra gün ışığının kaybolmasıyla devreye giren ve aydınlığı henüz farkedilemeyen halojen lambaların barizleşen ışıkları altında her şey çok daha başka bir görünüme ulaşacak. Ortalığı tamamen kaplamak için tutkulu bir şekilde acele eden karanlık ve onunla birlikte her şey, gözle görülür bir biçimde hız kazanıp gecenin ürküten gizemine karışacak.

Günün hiçbir saatinde görülemeyen bu hareketlilik, bu telaş, doğa ile insanların birbiriyle inat içinde yarışı gibi. Kimi zaman ''Neler oluyor?'' deyip ürkütücü bulsam da, bu şaşırtıcı hareketlenme, belli belirsiz siluetlerle karışmış bu olup biten, bambaşka duygular yaşatıyor bana, garip bir huzur veriyor. Koşturmacalarını tamamlayıp kendilerini hızla evlerine atan yorgun insanlar kapılarını kapadıktan sonra da gerisi hayal dünyama kalıyor...

Evet, sonrası için gereken; gözlerini kapayıp hayal etmek ve kurgulamak.
Öylesine güzel senaryolar yazabilirsin ki!
Her şey senin elinde. Kurgula!
İmkanların sınırsız...
Elinde sihirli bir değnek var ve her kapının ardında ayrı bir öykü...
Tamamla her birini tek tek ve gönlünce...
Başrol oyuncuların hazır. Dilediğin gibi rol ver, mutlu et onları.
Hayatları boyunca olamayacakları, inanamayacakları kadar...

Mutlulukla donatmalısın evlerini baştan başa. İnsanca yaşamak için gereken her şeye sahip olmalılar. Gülen yüzleri mutlaka ışıldasın. Yüreklerine de kondur o gülücüklerden!
Umutlarına, hayallerine dokun. Her birini gerçeğe dönüştür...

Öylesine mutlu olsunlar ki şen kahkahalarıyla sokakların en karanlık köşeleri çınlasın, aydınlansın!

Bak, geceyi bile yalnızlıktan ve hüzünden kurtardın, gördün mü?

Şimdi gökyüzüne çevir başını. Yıldızlar nasıl da hayran kaldı sana.
İşte, göz kırparak sadece senin için dansediyorlar, iyi bak!

Sonra sihirli değneğini yavaşça bir kenara bırak.
Ve sakın ama sakın bu büyüyü bozma...