2019/12/13

Ağaç İnsan İda Yürüyüşte

İlk bakışta bir karnavaldaki geçit törenindeymiş gibi görünen ve ağacı betimleyen bu figürü geçtiğimiz pazar günü Çanakkale'de çektim.

Oysa doğa severler tarafından Kazdağları’nda gece gündüz demeden sürdürülen çadırlı nöbetin 136. günü düzenlenen yürüyüşten bir kare bu.

Kordon boyunca süren ve İskele Meydanı'nda sona eren yürüyüş ve akabinde yapılan basın açıklaması dahil, her aşamada kukla ağaç ‘İda’ da vardı. Yürüyüş boyunca doğa severleri yalnız bırakmayan bu ilginç ağaç adam ilgi odağıydı.

Altın madeni projesi ve ağaç kesimleriyle tepki çeken Alamos Gold ve ona eşlik eden yerli şirketin ruhsat yenileme süresi 13 Aralık’ta, yani bugün doluyor. İşte bu nedenle bir uyarı niteliğinde olan yürüyüş HeryerKazdağları ve Kazdağları İstanbul Dayanışması tarafından Kirazlı/Balaban mevkiindeki maden alanında başlatılmıştı ve Çanakkale merkezde ''Ruhsatsız Alamos Gold, Kirazlı’yı acilen terk et!'', ''Ormanlar, nehirler sermaye değiller'', ''Her yer Kazdağı, her yer direniş'' sloganlarıyla gerçekleşti. Yaşam savunucuları, altıncı şirketler gidene kadar Kazdağları’nı terk etmeyeceklerini, ekoloji mücadelesinin birlik olarak kazanılacağını ilan etti.

Kirazlı/Balaban’dan zincirlerinden kurtulup doğa severlerle birlikte İskele Meydanı'na kadar yürüyen “İda” yı insanın bir mıh gibi aklına kazımaması, Kazdağları’nın çığlığını haykırdığı şu cümlelerden etkilenmemesi mümkün mü?

''Dostlar, Alamos canavarının elinden zor kurtuldum. Sesimizi duymanız lazım. Bizlere yardımcı olmanız için yanınıza koştum. Önce hepimizi zincirlediler, ellerimizi bağladılar. Sonra sırayla haykırışlarımıza, yakarışlarımıza aldırmadan... Hayır, hayır, ağlamayacağım. Zincirlerimi kırarken nasıl kararlıysam bugün size yaşadıklarımızı anlatırken de ağlamayacağım. Çığlıklar bağırışlar arasında yüzlerce kardeşimi hiç acımadan öldürdüler. Öyle büyük bir acıydı ki gördüklerim, tarif etmem imkânsız. En acısı neydi biliyor musunuz? Yüzyıllar boyu yaşam verdiklerimizin yanı başında öldürülmemiz ve sesimizin yeterince duyulmaması… Hepinize oksijen verdik, hiç karşılık beklemedik. On binlerce canlıya yuva olduk, hiç yüksünmedik. Peki şimdi? Karşılığı bu mu olmalıydı? Zincirlerimi kırmasaydım şimdi ben de ölmüş olacaktım. Neyse ki güç bela zincirlerimi kırdım ve yanınıza gelebildim. Sizler Alamos gibi değilsiniz, biliyorum. Sizlerin dostumuz olduğunuzu biliyorum. İşte bu yüzden yanınızdayım. Sizden yardım istemeye geldim. Uzun yoldan geldim, biraz yorgunum ve üzgünüm. Yüz binlerce kardeşimi öldürdü Alamos. Eğer durduramazsak yüz binlerce hatta milyonlarca kardeşimi daha öldürecek. Size yaşam veren bizlerin öldürülmesine daha fazla sessiz kalmayın. Başarabiliriz, kalanları kurtarabiliriz. Ben de zincirlerimi kıramayacağımı düşünüyordum. Ama karar verdim, harekete geçtim ve işte zincirlerimi kırıp yanınıza geldim.''


''KAZDAĞLARININ ÜSTÜ ALTINDAN DEĞERLİDİR''

Biliyorsunuz, ülkemizin dört bir yanında devam eden ve TEMA Vakfı tarafından desteklenen ekoloji mücadelesi Çanakkale’de ''Kazdağları Su ve Vicdan Nöbeti'' mücadelesi olarak halen sürdürülüyor. Oksijen deposu on binlerce ağacın kereste olduğu, hiçbir restorasyonun geri getiremeyeceği bu acımasız doğa talanına, yalnızca Çanakkale’den değil, ülkemizin ve dünyanın pek çok yerinden tepkiler gelmişti. 136 günden bu zamana geçen süre içinde TEMA Vakfı ile iletişim kurulmuş ve TEMA'nın bölgede drone görüntüleri üzerinden yaptığı araştırmayla 195 bin ağacın kesildiği belirlenmişti. Bu sayının muhtemelen daha da arttığı söyleniyor.

''Bu daha başlangıç. Mücadeleye devam!''
''Ormanlar, nehirler, sermaye değiller!''
#KazdağlarıHepimizin