2020/04/07

Seramik Sanatında Troia Savaşı Betimlemeleri

Covid-19 günlerine ara verdim. Dijital bir sergi haberi için buradayım. Salgın nedeniyle evden çıkamayan insanların evde daha iyi vakit geçirebilmeleri adına Çanakkale Tübingen Troia Vakfı tarafından düzenlenen ''Seramik Sanatında Troia Savaşı Betimlemeleri'' adlı sergi 06 Nisan 2020 - 13 Nisan 2020 tarihleri arasında yayında.

Eğer mitoloji ile aranız iyiyse kesinlikle öneriyorum. Ben bu sergiyi gezmekle kalmadım. ''Başla'' sayfasına dönüşümlü gelen muhteşem bir betimlemeye hayran olup araştırma da yaptım.

Troia Savaşı sahneleri İlyada ve Odysseia destanlarının yanı sıra, İlioupersis destanında da seramikler üzerine işlenmiş; Aias'ın (Ajax) Akhilleus’un cesedini taşıması, Akhilleus’un silahları için Odysseus ve Aias arasında yaşanan tartışma, Aias’ın intiharı gibi betimlemelerle günümüze kadar ulaşmışlar. Üst görseldeki amaforun üzerine resmedilenler yine Homeros'un İlyada destanından o iki büyük kahraman, Achilleus ve Aias. Truva Savaşı'nın yapılmakta olduğu alanda savaşa mola verdikleri, küçük bir masada zar atarak dinlendikleri bir zaman diliminde betimlenmişler. Muhteşem ötesi!

Kahramanlar kalkanlarını arka taraflarına bırakmışlar. Soldaki, miğferi hâlâ başında olan Achilleus, sağ tarafta miğferini kalkanının üzerine bırakmış olan ise Aias. İki adam yalın bir şekilde resmedilmiş gibi görünseler de resimden yansıyan bilgiler oldukça fazla. Sanatçının ismi EXEKİAS. Kendisinin hem çömlekçi hem de ressam olarak oluşturduğu yalnızca iki eseri var. Bir tanesi bu. Exekias burada figürlerin üzerlerine kim olduklarını yazmakla kalmamış, ikisinin arasında neler yaşandığını da anlatmış. Sol tarafta ''tesra'' yazdığı, yani Achilleus'un ''dört'' dediği görülüyor. Sağda oturan Aias ise ''Tri'' diyor. Yani ''üç''. Böylece oynadıkları oyunu Achilleus'un kazanmakta olduğu anlaşılıyor. Mitolojideki öykünün gelişimine gönderme yapan bir metafor. Exekias bize daha fazla bilgi veriyor. Atılan zarlar kaderlerinin simgesi aslında. Birbiriyle çok yakın arkadaş olan bu iki adam nasıl da eğilip tüm dikkatlerini oyuna vermişler. Samimiyetleri ve kardeş gibi oldukları anlaşılıyor. Ancak detaylara yoğunlaşırsak Achilleus'un oldukça rahat, Aias'ın ise gergin olduğunu anlıyoruz bir taraftan. Achilleus'un kaşı tek çizgi. İki çizgili kaşa sahip Aias ise gergin. Hatta gerginlikten yumruğunu sıkıp mızraklarını paralel hale getirmiş. Achilleus topuğu toprağa değer biçimde rahat oturuyor. Aias'ın topuğu ise tam olarak yere basmıyor ve Achilleus'a göre başı daha aşağıda çizilmiş (nedense). Şu var ki, Antik dünyada bu amforaya bakan kim varsa Homeros'un destanındaki Achilleus-Aias detaylarını bilen kişiler. Betimlemedeki detaylar sergi sayfasından daha net izlenebiliyor.

Mitolojiye meraklı olanlar bilir, bebekken annesi tarafından sihirli Styx ırmağına daldırılan Achilleus yenilmez biri. Annesi Achilleus'u nehre daldırırken topuğundan tuttuğu için tek korunmasız yeri topuğu. Hatta ''Aşil Tendonu'' terimi bu yüzden kullanılıyor. Topuğu zayıf yeri olsa bile Achilleus büyük bir kahraman. Ömrü Achilleus'dan daha uzun olan Aias'ın kaderi ise biraz karmaşık. Achilleus'u savaş meydanından Aias taşıyacak ve ona ait zırha sahip olmak için savaşacak.

Antik dünyanın en ünlü seramiklerinden biri olan ve Achilleus ile Aias'ın dama sahnesini betimleyen çan şeklindeki amfora. Çalışma, siyah figür tekniği kullanan Atinalı Seramikçi Exekias'a ait. Lazio Viterbo ilindeki Vulci kasabasında bir mezarda bulunan amfora. M.Ö. 540 - 530 yıllarında yapılmış. 61.1 cm yüksekliğindeki amfora Vatikan'da Gregorian Etruscan Museum'da sergileniyor.

Antik kara figür eserlerin en büyük ustalarından olan Exekias oldukça zarif bir forma sahip olan bu amforada Achilleus ve Aias'ın asaletini ve yaşamakta oldukları anı en ince ayrıntılarıyla yansıtmış. Siyah renkli figürlerdeki süslemelerin nakşedilişine bakar mısınız? Oya misali, incecik. Siyah renkteki zemin boya değil, astar boya kili. Yunanlılar o dönem bugünkü seramik fırınlarına ve teknolojisine sahip değillermiş. Az miktar kili suyun içinde çözündürerek boya yerine kullanmışlar. Kil oksijene ne kadar maruz kaldıysa renk ona göre siyah veya kırmızıya dönüşüyor ve bu renk almış kıvamlı sıvı yüzeye sürülüyormuş. Son aşamada ise iyice cilalanarak ışıldayan parlaklıkta bir yüzey elde ediliyormuş. Gerek figürlerdeki süslemeler, gerek kulplardaki üç boyutlu gibi görünen dekoratif çizgiler mükemmel detaylara sahip. 

Mitoloji severler, kafa dağıtmak isteyenler... Antik Dönem Seramikleri Üzerindeki Troia Mitolojisi konulu görsellerden oluşan ve Troia mitolojisinin Antik Dönem vazo sanatına yansıması hikâye kronolojisine göre ele alınan
''DİJİTAL SERGİ''
... Buyrun efendim...


* * *


Bunlar da benim geçen yıl Troya Müzesi'ni ziyaretim esnasında çektiğim fotoğraflar. Sanıyorum ki gözden kaçırdığım epey eser olmuş. 

Kalın sağlıkla...



Kaynak: khanacademy.org