2020/12/02

Amy Bishop Anderson

Geçen akşam TLC'de merakla izlemekte olduğum Galler prensesi Diana'nın sır ölümü, çocukları William ile Harry ve eşlerinin arasındaki gerginlikleri anlatan belgeselin ardından tam yatmak üzereyken yeni bir dizi girdi yayına: ''Deadly Women'' 
Discovery Channel'in tarihe geçmiş ünlü kadın seri katilleri anlattığı bu belgesel; obsession, greed, revenge (takıntı, açgözlülük, intikam) başlıklı 3 bölümle verilmiş. Belgeselde kadın seri katiller ve gözlerini bile kırpmadan işledikleri cinayetler, nedenleriyle birlikte aydınlığa çıkarılıyor. Eski FBI ajanı kadın kriminolog DeLong başkanlığında irdelenen cinayetleri ağzınız açık, nefes nefese izliyorsunuz.

Gerçek hikâyeler her zaman için bir adım daha öndedir benim için. Gerçek bir olaydan esinlenerek çekilmiş bir film ya da dizi, bir roman çok daha fazla ilgimi çeker. Eğer siz de psikolojiye ilgi duyuyorsanız gecenin bir yarısına kadar hayretler içinde izlediğiniz program asla yetmez. Amy Bishop Anderson'ın hikâyesinin peşine düşersiniz, kesin. Kullandığım görseller Amy'nin gerçek fotoğrafları.

Harvard mezunu olan bu kadın bir zamanlar Huntsville'deki Alabama Üniversitesi'nde kimya profesörü ve nörobiyolog. Öğrencilerini sürekli azarlayan, sorularına yanıt vermeyen son derece asabi bir tip. Evli ve dört çocuğu olan Amy Bishop Anderson, birgün eşi ve çocuklarıyla birlikte girdiği kalabalık bir restoranda garsonu azarlayarak neden bebek sandalyesi olmadığını soruyor ve hemen getirmesini istiyor. Garson özür dileyerek son sandalyeyi az önce verdiklerini söylediğinde ne yaptığını tahmin bile edemezsiniz. Hemen sandalyenin bulunduğu masaya gidip alan kadına eşi ve çocuklarının yanında saldırıyor. Hiçbir suçu olmayan kadını ağzından burnundan kan gelinceye kadar dövüyor! Saldırı esnasında kurduğu cümle hep şu:
''Ben Harvard mezunuyum!''

Bu da bir şey mi? Anne ve babasının, okul hayatında çok başarılı olan erkek kardeşi Seth'e övgüler yağdırdığı o gün ''Sen de kutlasana kardeşini'' dediklerinde dayanamıyor. Az sonra babasının pompalı tüfeğini getirip kardeşini oracıkta, onların gözü önünde kanlar içinde bırakarak öldürüyor. Oysa daha üç yıl önce, lise yıllığında "Ben Amy Bishop, kemanımı ve müziğimi kardeşim Seth'e miras bıraktığımı taahhüt ederim,'' demişti. Oğullarını kaybeden aile, kızlarından da olmamak için ikisi de keman çalan çocuğun iyi anlaştığını, Seth Bishop'un ölümünün bir kaza olduğunu söylüyor. Trajik bir kaza. Yaklaşık çeyrek yüzyıl boyunca, Bishop 369R numaralı o odada ateş açana kadar, yetkililer de aynı fikirde olacak ve Amy hayatına hiçbir ceza almadan devam edecekti ne yazık.

Aradan yaklaşık çeyrek yüzyıl geçti. Amy Bishop Anderson, 12 Şubat 2010 tarihinde, sergilediği kötü performans nedeniyle görevinden reddedildiği için çağrılmadığı halde Biyoloji Bölümünün konferans salonundaki 12 kişilik toplantısına girdi. Kısa bir süre sonra ayağa kalkıp elindeki 9 mm silahla ateş açarak meslektaşlarını tek tek vurmaya başladı:
''Ben Harvard mezunuyum!'' 
Üç meslektaşını öldürdü ve üçünü de ağır yaraladı. Orada bulunan herkesi öldürme amacıyla gelmişti oysa. Silahı tutukluk yaptığı için diğerleri tarafından etkisiz hale getirildi. 

Şartlı tahliye ihtimali olmaksızın ömür boyu hapis cezasını çekmeye götürülen seri katil Amy, tüm bunları akıl sağlığı yerindeyken yapmıştı. O bir psikopattı.

(Görseller:Associated Press (AP)