07/12/2025

2025 Aralık'tan Yansıyanlar

Kısmet olursa kışa geçiş yapacağız ama ne zaman gerçekleşeceği meçhul. Mevsimler bozuldu bir kez. İklim değişikliğindeki en büyük nedenin büyükbaş hayvanların  sindirim süreci sonunda ortaya çıkardıkları metan gazları olduğu iddia ediliyordu.

Buna dünyada 2 milyara yakın büyükbaş hayvan olduğunu, bu sayının sığır ve süt ürünlerine talep arttıkça büyüdüğünü de ekleyin. Rakamsal olarak sera etkisi en fazla olan su buharı aslında. Bunun temel nedeni, üçte ikisi sularla kaplı olan dünyamızda talep büyüdükçe daha da artış gösterdiğini düşünürsek salınan yıllık metan gazının yüzde 40’ının hayvanlar tarafından üretilmesi ve önemli bir kısmından endüstriyel hayvancılığın sorumlu oluşu. Bunda artık ineklerin çıkardığı gaz sıcaklıkları mı etken her neyse, küresel iklim değişikliğindeki bir diğer etmen dünyamızda ortalama sıcaklık artınca, yani dünya ısındıkça daha fazla su buharının ortaya çıkması ve bu buharın da ''geribildirim mekanizması'' denen artı bir sera etkisi yaratması imiş. Bla, bla, bla... Ohh, mis. Tetikleyen tetikleyene.

Bizdeki etkileri nedir derseniz hepimiz biliyoruz artık. Can sıkıntısından tutun da tahammülsüzlük, sabırsızlık, bunaltı benzeri bir sürü olumsuz etken. Nefes aldığımız hava kalitesinden mevsimlere kadar hiçbir şey eskisi gibi değil velhasıl. Her şey kanatlarını açmış daha da kötüye doğru uçuyor sanki. Atmosfere doğru salınan ve gitgide artış gösteren gazların etkisiyle bakalım önümüzdeki yaz sıcaklıklar ne olur? 

Can sıkıntısı demiştim değil mi? Hafta sonu, sosyal medyada dönüp duran bir tarifi deneyeyim de terapi etkisi alayım, güzele benziyor dedim. Fırında yaprak döner. Mutlaka siz de rastladınız. Deneyen deneyene...


İlk kez denediğim tariflerde temkinli olur, yarım ölçü yaparım genelde. Bunu da öyle yaptım. Kıymanın içine rendelenmiş soğan suyu, tuz, baharat ve yoğurt (Nee, yoğurt mu?) katılıp iyice yoğruluyor ve yağlı kağıtlara paylaştırılıp incecik yayılıyor. Sonra da yağlı kağıtları kıymayla beraber dürüm gibi sarıp tepsiye diziyor, boşluklara domates, biber yerleştiriyorsunuz. Yarım saat kadar pişirip fırından çıkarmadan önce mümkünse üzerine biraz da ızgara açıp işlemi tamamlıyorsunuz. Sonra da kağıtlara dürdüğünüz rulo kıymaları çıkarıyorsunuz. İşte üzerine salçalı sos, kızdırılmış tereyağı gezdiriyorsunuz ama yok! I-ıııh. Hiç güzel olmadı. ''Görüntü var ses yok'' misali yaprak dönerle falan hiç ilgisi olmayan lezzeti köfteye bile benzeyemeyen bir şey çıktı ortaya (Yoğurtla yoğurursan öyle olur bence). Hem kıymadan yapılan dönere ''yaprak döner'' denmez ki. O da nereden çıktı? İyi ki tam ölçüyle yapmamışım yahu. Yedik, ama sevdiğimiz söylenemez. Sonra Refika'nın mutfağı da denemiş, bir bakayım dedim. Ama o fırından çıkan dönerleri ayrıca tavada tereyağıyla kızartıyor. Yine de gerçek dönere benzediğini hiç sanmam. Yapmayı düşünenler iyi düşünsünler derim.


*   *   *

''Yemekteyiz'' programının son kısımlarına rastlıyorum genelde. Yani tatlı kısmına. Hazır yufkadan baklava çok sık yapılıyor. Bir de ona özendim ve denedim.

Aman Allahım! Bunda da tam tersi oldu. Görüntü pek yok, lezzet inanılmaz! 

Şimdiye kadar yediğim en lezzetli baklavaydı, net!  Şerbeti standart kafadan hazırladım önce. 3'e 3 ölçüyle. 3 bardak suyu 3 bardak şekerle kaynatıp soğutarak. Yufkalar uğraştırdı beni. Ne doğru dürüst diziliyor ne doğru dürüst kesiliyordu. O kısmı öğrenmem gerek. Aralara ceviz döşeyerek 20 kata yakın yufka kullandım ama düzgün parçalara kesemedim. Yufka parçaları habire kayıyordu. Olsun varsın deyip. Yarım paket iyi kalite tereyağı eriip üzerine eşit miktarda döküp fırına verdim. İyice kızarınca sıcak sıcak fırından çıkarıp soğuk şerbeti üzerine döktüm. 1 saat sonra gerçekten de parmakları yediren cinsten 1 tepsi baklavam oldu. Gül..oğlu ile yarışır lezzette gerçekten. 1 kg baklavaları 1400 TL idi. Ben ise 3-400 TL harcamışımdır en fazla.


ÇAFAD Dans Kursları kasım başında başlamış. Gel de özenme...


Bu yazının altı devam edecek. Keyifli bir hafta dilerim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder