2016/01/24

Dünyanın En Tehlikeli Yolu - Derebaşı Virajları

Bolivya'da bulunan Death Road (Ölüm Yolu), adından da anlaşılacağı üzere dünyanın en tehlikeli yolu olarak bilinir. Yol şu an trafiğe kapatılmış durumda ve artık turistlik amaçlı kullanılmaya başlamış.
4650 metre yüksekliğindeki dağa çıkan bu yolda araçlar genellikle uçurumdan aşağı düşüyor ve her yıl ortalama 200-300 kişi yaşamını yitiriyordu.

Hemen solda görülen ürkütücü virajı bu yoldan bir kare zannetmeyin.
Fotoğraf, ülkemizde ''Derebaşı virajları'' adıyla bilinen ve Karaçam’da bulunan
Of-Çaykara-Bayburt D915 Karayolu'ndan bir kesit. Ve bu yol, geçtiğimiz aylarda dangerousroads.org adlı site tarafından ''Dünyanın en tehlikeli yolu'' seçildi.

Sitede yer alan bilgilerde yolun 106 kilometre uzunluğunda olduğu ve 29 keskin virajdan oluştuğu belirtiliyor. Dünyanın en tehlikeli yollarını gezerek değerlendirme yapan site kullanıcıları bu yolu, ''Ölüm yolu'' olarak nitelendirilen Bolivya’daki yoldan daha tehlikeli olarak tanımlarken ''Sözler ve fotoğraflar ne kadar tehlikeli olduğunu anlatamaz'' yorumunda da bulunmuşlar.

D915 nolu Bayburt yolu 2 bin 35 metre yüksekliğindeki Soğanlı Dağı eteklerinde yer alıyor. Yolun ne kadar zorlu bir güzergâh olduğu anlatılırken, ''Bazı virajları tek seferde dönemezsiniz. Yol 1916 yılında Rus askerleri tarafından yapılmış'' ifadesi yer almış. Yolun kenarlarında korkuluk olmaması da dikkat çekilen bir nokta. Sitede, yolun en tehlikeli kısmının Derebaşı tesislerinin bulunduğu nokta olduğu, bu kısmın genelde kar ve tipi yüzünden kapalı olduğu ifade edilmiş.


Merak edip o bölgedeki köylerin websitelerine bir bakayım dedim. Yola ''Rusların Kazma Kürek Yolu Derebaşı Virajları (Rus Yolu)'' adı da veriliyor. Çaykara Karaçam (Ogene) Köylüleri bu yolun yakın zamana kadar yaylalarına ulaşım için yegane araç yolu olduğu, bu yamaçta toplam dokuz keskin viraj bulunduğunu söylemiş, ''Yolun en önemli özelliğinin 1917 Rus İhtilâli öncesi Karadeniz Bölgesi'ne kadar ilerleyen Ruslar tarafından ilçe halkına yaptırılmış olması'' bilgisini vermişler (Çünkü Ruslar Trabzon'u işgal etmiş ve Bayburt'a ulaşmak için kendilerine böyle bir yol gerekmiş).
Demek ki neymiş? Yol Rus askerleri tarafından yapılmamış. Rus askerleri bölge halkına yaptırmış!
Köylüler ayrıca buralarda araç kullanmanın her yiğidin harcı olmadığını söylemişler. Öyle ki, yaylaya çıkış sezonunda araçlar buraya geldiğinde, içinde sadece iki kişi kalırmış. Biri şoför diğeri de muavini. Yolcular patika yollardan dağın tepesindeki son viraja kadar yaya giderlermiş.

Yaylaya alternatif yol yapıldığı için bu yol artık çok nadir kullanılıyormuş. Bir zamanlar bu yoldan yaylaya giden araç şoförleri içinde, yolun belirli bir kısmına kadar Kuran-ı Kerim, sonrasında ise kemençe dinletenler bile varmış.
Bazı kısımlarda çökmeler meydana gelse de zeminin kaya olması, asırlık yolu günümüze taşımış. Bölgeye alternatif yol yapılmasına rağmen hâlâ bu yolu tercih edenler var. Yol sahip olduğu tehlikeler kadar da doğal güzelliklere sahip. Virajların her biri farklı bir manzaraya açılıyor çünkü. İrili ufaklı şelaleler, küçük akarsular, dereler, mavi ile yeşilin muhteşem uyumu adeta büyülüyor.

Trabzon ve Bayburt'u birleştiren ilk yol olan D915 Karayolu dar ve keskin virajlarıyla artık ''Dünyanın En Tehlikeli Yolu'' ünvanına sahip. Bu özelliği tescillendi.
Anlamadığım tek şey nedir biliyor musunuz? Benim bu yolun varlığından bugüne kadar haberim yoktu. Okullarda onca yıl dünya kadar tarih ve coğrafya dersi gördük, elimizden o kadar kitap geçti. Neden hiçbirinde bu bölgeden bahsedilmedi?
İlginç gerçekten...