29/03/2012

Dur ve Müziği Dinle!

Güzellikleri görmek için zamanımız var mı?
Yaşam içinde farkedemediğimiz daha neler var?

Soğuk bir Ocak sabahı. Saat 7:51
Sıradan giysili bir adam Washington'da bir metro istasyonunun girişinde elinde kemanıyla yerini alır ve 43 dakika boyunca hiç durmaksızın altı adet klasik parça çalar.
Bu süreç içinde çoğu işe yetişme telaşında tam 1097 kişi kemancının önünden geçip gider. Kemancı, çalmaya başladıktan üç dakika sonra ilk kez orta yaşlı bir adam tarafından farkedilir. Adam yavaşlar, ancak birkaç saniye sonra vazgeçip yine hızla yoluna devam eder.

Bir dakika kadar sonra bir kadının yürüyüşüne ara vermeksizin önündeki kaba 1 dolar atarak hızla geçip gitmesiyle kemancı ilk bahşişini alır. Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraksayıp kemanı dinlemeye başlar. Fakat saatine bir göz atıp vazgeçer ve işe geç kalmamak için acele tavırlarla hızla yoluna devam eder.

Kemancıyı en fazla dikkate alan üç yaşlarında bir oğlan çocuğudur.
Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk ısrarla kemancının önünde durur ve dikkatle ona bakar.
Annesi daha hızlı çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan defalarca arkasına dönüp kemancıya bakarak, çaresizce annesinin peşinden gider.
Bu şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne-babaları tarafından çekiştirilerek uzaklaştırılırlar.

Çaldığı 43 dakika boyunca kemancının önünde çok kısa bir süre duraksayan sadece 6 kişi olmuştur. 20 kişi duraksamadan, yürümeye devam ederek bahşiş atmış ve geçen süreç içinde kemancı 32 dolar toplamıştır.
Mini resital bittiğinde sessizlik hakim olur. Kimse onun durduğunu bile fark etmez. Tek kişi alkışlamaz.
Sonuç: Bir kişi bile onun, elindeki 3,5 milyon dolarlık 1713 yapımı Stradivarius kemanla çalan dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu anlamamıştır. Metroda, yürüyen merdivenle dış kısım arasında şaşırtıcı bir akustik yakalanmış olmasına ve Jashua Bell'in henüz iki gün önce Boston’da verdiği konserin biletleri ortalama 100 dolardan satılmasına rağmen...

* * *

Joshua Bell'in performansı bağlamında farkındalık üzerine, düşündürücü ve gerçek bir hikâye...

Bu yazıda geçen olay, Washington Post gazetesinin sosyologlarla işbirliği içinde kurguladığı sosyal bir deneyin algılama, keyif alma ve önceliklerimiz ile ilgili çarpıcı sonucunu yansıtmaktadır.

Dünyanın en iyi kemancısı, dünyanın en iyi kemanıyla, dünyanın en güzel müziğini gözümüzün önünde çalarken bile onu tanıyamıyorsak, yaşam öncelik sıralamalarımızı kesinlikle yeniden sorgulamamız gerek...
Baharın tüm farkındalıklarımızı uyandırması dileğiyle...



(Kaynak)

29 yorum:

  1. youtube'da bu anın videosunu izlemiştim, herkesin ilgisizce gelip gitmesi çok ilgniç gelmişti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Washington Post tarafından 2007'de gerçekleştirilen sosyal içerikli o deneyin videosu.
      İnsanların algılaması sıfırın altında neredeyse.

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Farkındalıklar ve öncelikler konusunda biraz daha dikkat o halde :)

      Sil
  3. Artık sanatsal değerleri yitirdiğimizi çok güzel anlatan bir hikaye. İbretlik aslında. paylaşım için ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin bu yönü de var tabii...
      Robotlaşmış insan modeli aynı zamanda kör ve sağır durumda...

      Sil
  4. İnsan dolanım hızının ve akışının çok yoğun olduğu sabah işe gidiş saatinde metro istasyonu girişinde çalınan kemana ve kemancıya ne kadar ünlü de olsa, insanlar beklendiği gibi bir davranış göstermişler. Kaba Amerikalıların ne kadarı klasik müzik sever? Bence bunun araştırılması gerekir. Bırakın Avrupa' da klasik müziğin başşehri olan Viyana'yı, İstanbul'da Taksim metro istasyonu girişinde çalsa, Washington'dakinden daha çok ilgi görürdü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başka bir bakış açısı bu da...
      Araştırılsa fena olmaz. Ama yine de genel sonucu fazla değiştireceğini sanıyorum.

      Sil
    2. Kişisel fikrimi soracak olursan eğer, orada olmak ve onu fark etmek isterdim.

      Sil
    3. Şayet sabahın o saatinde işe yetişme telaşındaysan farketme ihtimalin biraz düşük bence Hektor.
      Orada olmayı ben de isterdim. Kemanın o hüzünlü sesine âşık biri olarak Joshua'yı farkeder miydim acaba?
      Ne yazık ki bu sorunun yanıta ''Yüzde yüz farkederdim,'' diyemiyorum...

      Not: Bir üst yanıtımdaki son cümle hatalı yazılmış.
      ''Ama yine de genel sonucu fazla değiştireceğini sanmıyorum,'' olacaktı...

      Sil
    4. Ben zaten düzelttiğin şekilde anlamıştım. Öbür türlü cümle düşüklüğü olacaktı ve bu senden beklenmeyecek bir şeydi sevgili Zeugma.

      Sil
    5. Ben zaten düzelttiğin gibi anlamıştım. Öbür türlü cümle düşüklüğü olacaktı ve bu senden beklenmeyecek bir şeydi sevgili Zeugma.

      Sil
  5. bugün çok ağlak bir günümdeyim... zaten bildiğim bu hikayeye yine ağlarım, bir daha ağlarım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama canım, bu hikâyenin ağlanacak neresi var...
      Tam tersi, baharla birlikte bir uyanış, güzellikler ve keyif almayla ilgili öncelikler söz konusu olmalı...

      Sil
    2. zaten o yüzden ağladım ya işte... önceliğimiz olması gerekenleri, çark yüzünden sonlara attığımız için...

      Sil
    3. Bak ne güzel bahar geldi Sibelim.
      Sona attıklarımızı öne alma zamanı :))

      ''Sen ağlama, dayanamam,
      Ağlama göz bebeğim, sana kıyamam... ♫ ♪ ♫''

      Sil
  6. harika bir hikayeymiş.. teşekkürler.. çocuklarla ilgili kısmı da algıları açık beyinleri ve ruhları da el birliğiyle ne hale getirdiğimizi gösteriyor ayrıca.. ne kadar yazık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle...
      Farkındalık, çevresel şartlarla iyice körelen, hepimizin elbirliğiyle ve de ''zaman''la erozyona uğrayan bir kavram.
      Ben teşekkür ederim. Sevgiler...

      Sil
  7. Hikaye değilmiş bu..
    Böyle bir şey yapılması da gerekiyormuş demek ki..evet kapılıyoruz hayata..boynumuzdaki tasmanın adı nedir?
    Ne için koşuyoruz..
    Ne için yaşıyoruz..
    Hayat yaşadığımız an ise..bu an hayatımız nasılsa hayatımız da öyledir diyebilirmiyiz?..
    Beynime o kadar çok soru soktun ki..nasıl cevaplayacağım diye üzülmeyeceğim ama ..
    Çok sakin bir yerde yaşıyorum çünkü..gün be gün boy atan lalemin gelişimini dahi görebilecek kadar sakin ve koşuşturmacasız sayılır hayatım..
    Dağıldım biraz..belki sonra..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hikaye; ama kurgulanmış. Sadece başrol oyuncusu biliyor gerçeği :)
      Senin buldukların dışında; hayat nasıl bir keşmekeştir, insanları ne duruma getirmiştir, geçen tek bir saniye bile bir daha geri gelecek midir benzeri pek çok soru daha bulunabilir.

      Ama sakin bir yerde huzur içinde yaşıyor olmana sevinmen ve çok şanslı olduğunu düşünmen gerekir aslında...

      Sil
  8. Susturup Desperado'yu bir Trük kahvesi eşliğinde kemancıyı dinlemek ve kemanın hakkını vermek için akşamı bekliyorum..
    Sana da ikram etmek isterim..içermisin?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Desperado'yu susturdum şu an. İyi oldu hatırlattığın.
      İkramını da memnuniyetle kabul ederim.
      Teşekkürler ve sevgiler...

      Sil
  9. teşekkürler. İnsanların hızlarını düşürmeleri ve yaşamın farkında olmalarını gösteren bir güzel paylaşım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle...
      Umarım o hızı düşürebilir ve farkedemediklerimizin ortaya çıkmasına yardımcı oluruz.
      Ben teşekkür ederim...

      Sil
  10. Zeugma'cım bildiğim bir hikayeyi şimdi videosu ile izlemek süper geldi.Yarın metrodan geçerken tek tek bütün sokak çalgıcılarını dinlicem .Ne olur ne olmaz ;))

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ''Tam zamanıdır, hepimize iyi gelsin, süper gelsin,'' diye hatırladım ve post yaptım Nursenciğim.
      İyi geldiğine sevindim nitekim :)

      O sokak çalgıcılarını benim yerime de dinle lütfen.
      Sevgilerimle...

      Sil
  11. Hi Victoria!

    Thank you very much for your kind comment and for stopping by.

    Have an awesome weekend...

    Greetings
    xxx

    And...
    Happy birthday :))
    ♥ ♥ ♥

    YanıtlaSil
  12. Inanilmaz! Hele hele kimsenin farketmemesi daha da ilginc. Demek hayatlarimiz artik o kadar yogun ki hicbirseyin farkinda degiliz:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, aynen öyle.
      En kısa haliyle budur özet..

      Sil