En baştan söyleyeyim. Daha ikinci bölümde bir istemsizlik geldi. Öyle ki gerisini izlemesem olurdu. Çünkü her şey tahmin ettiğim gibi ilerliyordu. Beklentilerim karşılandığı gibi zerre kadar hayal kırıklığı da yaşamadım. Elbette ki olumsuz anlamda.
Bunun için Prens Harry'in 10 Ocak'ta yayımlanan anı kitabının ismi bile yeterliydi. Kitap, tahtın veliahtının ağabeyi Prens William olmasından kaynaklı "Spare" (Yedek) başlığı taşıyordu. Babaannesi Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümüyle birlikte babası III. Charles kral olarak tahta geçtiğinden, ağabeyi Prens William'ın otomatik olarak İngiltere tahtının varisi oluşuna atıf yapıyordu. Aslında Harry'nin hikâyesinde iki bariz gerçek var. Birincisi; annesi Diana'ya büyük bir tutku ile bağlı oluşu ve içinden atamadığı yas duygusu. İkincisi de taht sıralamasında 5. sıraya gerilemesi. Acımasızca takip edilirken ölen annesi nedeniyle basın ve haber medyasına çok büyük öfke duyuyor gerçekten de. Bu yüzden büyük bir duygusal boşluk içinde. Görünürde bu boşluğu Meghan ile tanışana dek dolduramıyor.