Dün saat beşe doğru AVM'ye yani şehrin 2. Kordon bölgesine gitmemiz gerekti. Biraz da havanın tadını çıkararak yürüyüş yapmaktı amaç. İnsanların çoğunluğu kamp sandalyeleri ile gelmiş piknik yapıyorlardı. Yıllar yılı bu kente hizmet vermiş olan Eski Tekel Şarap ve Kanyak Fabrikası bir özelleştirme sonucu kapatılınca belediye bu alanı önce Çocuk Bilim Merkezi yapmak istiyor. Ancak bu, bazı imkânsızlıklar sonucu gerçekleşmeyince bir çevre düzenlemesi ile 276 m2'lik kapalı alana sahip bir kafeterya binası, çay bahçesi, 100 kişilik açık oturma alanı, 145 metrekarelik çocuk oyun alanı ile 110 araçlık otopark ve geniş bir rekreasyon alanı meydana getiriliyor. Fabrika yıkılmış olsa bile bacası adeta bir anıt gibi bu alanın tam ortasında ''Ey Halkım, Unutma Bizi'' dermiş gibi arzı endam ediyor. Bu baca tüterken kim bilir kaç ailenin geçim kapısıydı. Hüzünlü bir tablo görüp etkileniyorum her baktığımda...
21/05/2025
18/05/2025
Pazar Günü Fotoğraflarla Çalakalem


Bir makarna markasının indiriminden faydalanıp epeyce çeşit stoklamış, üç-beş paket de lazanya satın almıştım. En sona onlar kalmıştı. Bugüne kadar hiç hazır lazanya denemedim. O kocaman plakalar haşlanmadan fırınlandığında yumuşamaz diye çekiniyordum çünkü. Boşuna korkmuşum onca zaman. Parmaklarınızı bile yediren türden öyle güzel ve öyle özel bir sonuç çıktı ki ortaya. İlk denememde hem de. Dilimlerken biraz dikkat gerekiyor yalnız. Onu çok beceremedim. Bir dahaki sefere artık.
17/05/2025
Kuşlara Bir Haller Olmuş!
Her yıl hazirana bir-iki hafta kala küçük kumruların yumurtlama dönemi oluyor buralarda. Diğer kuşlar nerelerde ne zaman yumurtluyor, yavrular ne zaman yumurtadan çıkıyor onu hiç bilemiyorum; ama küçük kumruların yumurtlama dönemi bu aralar ve hep göz önündeler. İnsana yakın bir tür oldukları için çekinmediklerinden olsa gerek.
Onların korktukları kediler. Bizim evin değişik yerlerine yuva yapma çabalarına giriyorlar her yıl. Ancak, bir kere de görmedim ki yumurtadan yavruları çıksın da ''cik cik cik'' seslerini duyalım şöyle inceden.
Yok ama arkadaş, daha kısmet olmadı öyle yumurtasından yeni çıkmış küçük kumru yavrusu falan görmek. İki yıl önce balkondaki klima motorunun üzerini kullanmışlardı. Geçen yıl da balkon demirleri ile betonu arasındaki köşedeydi yuvaları. Lakin bu yıl ne olduysa olmuş, yuvalarını bir türlü yapamıyorlar!
Yalnız bunlar her zaman gelen çift mi yoksa ilk defa mı geliyorlar orasını bilemiyorum. Yaren Leylek gibi hep aynı yere gelip konaklıyor da olabilirler.
Bu yazıyı yazma nedenim de şaşkınlık zaten. Neden mi? Bu yılki yuva kurma çalışmaları çok akılsızca her ne hikmetse. Şöyle ki, bir çift küçük kumru bizim arka taraftaki küçük odanın penceresi önünde her Allahın günü sil baştan yuva yapmaya çabalıyor. Sabahtan akşama kadar uğraşıyorlar. Bir de sabah olmuş ki ne tek bir çöp var ne küçük kumru çifti. Az sonra dişi küçük kumru gelip yine köşeye yerleşiyor, erkek olan bitmez tükenmez bir çabayla yine yeniden bulduğu incecik çalı çırpıları ağzıyla ona getiriyor. Gagasıyla eşinin gagasına veriyor. O da habire yuva olsun da yumurtlayabilsin diye alt kısmına yerleştiriyor. Epey bir yükselti oluyor. Sonra bir rüzgâr geliyor, puffff... Yarısından çoğu uçup gidiyor.
14/05/2025
Olağanüstü Çömlekler Seramikler ve Pişirim Teknikleri
Şehrimizden benzersiz bir usta geçmiş; ama bizler onu hayranlıkla izlerken ''UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü'' sahibi Menemenli Türk çömlekçi Ahmet Taşhomcu olduğunu bilmiyormuşuz. İsmi bulunduğu standta yazmıyor muydu ya da unutulmuş muydu acaba? İzleyicisi ne kadar kalabalık olursa olsun stand çadırının üst kısmına asılan tabelalardan sanatçıların ismi okunabiliyordu çünkü.
İlk kişisel sergisi 2003'te Almanya’nın Köln şehrinde gerçekleşen, yurt içi ve yurt dışında pek çok sergi açan, yarışmalarda jüri üyeliği yapan bir çömlek ustası olan Taşhomcu’nun İtalya ve Rusya’da düzenlenen uluslararası yarışmalarda dünya birincilikleri var.
Ustaların ustası, geleneksel yöntem ve tekniklerin yanı sıra kendine özgü üslup ve tekniğe sahip.
Farklı pişirim teknikleri uygulaması ile bilinen Ahmet Taşhomcu büyük ölçülerde çömlekler üreten, klasik formların dışında sanatsal formlar da elde ederek uluslararası arenada kendini derece ve ödüllerle kanıtlarken aynı zamanda Menemen çömlekçiliğinin tanıtımını yapan biri. Taşhomcu, aldığı ödüllerin Menemen’deki genç ustalar için bir teşvik ya da ilham kaynağı olacağına da inanıyor.
12/05/2025
Sergi: Türk Çağı Anadolu Seramiklerinden İzler
Öyle bir şehirdir ki bu, efsaneleri binlerce yıldır dillerden düşmez, destanlar yazdığı muhteşem tarihini bir madalya misali boynunda taşır. Bereketli toprakları aynı zamanda bir sanata dönüşmüştür. Adı da zaten ''çanak''tan gelir Çanakkale'nin.
Akademisyen sanatçı Nilay Köksal Karaman 2022 yılındaki “Seyr-i Sefer Çanakkale” sergisinin devamı niteliğinde hazırladığı ve ''Türk Çağı Anadolu Seramiklerinden İzler'' adını verdiği yeni sergisinde muhteşem ötesi çinileriyle bu kadim kentin hikâyesini yeniden yorumlayarak dört farklı anlatımla sunuyor.
10/05/2025
10 Mayıs - Seramik Festivalinde 2. Gün


Festivalin ikinci günü de sona erdi. Dün yağamayan yağmur bugün öğlen saatlerinde sıkıntısını geçirdi. Gök gürültülü sağanak yağış bildirimleri can sıksa da gök falan gürlemeden hava açtı. 15.00 gibi evden çıkıp festivalin izlerini sürmeye gittik. Hava sıcaklığı o kadar düşmüştü ki üzerimdeki rüzgârlık ve şapkaya rağmen üşümekten bir hal oldum. Geri dönecek halim yoktu elbette.
09/05/2025
Uluslararası Seramik Festivali Başladı
Festivalin ilk etkinliği olan ve Belediyenin Troia Sergi Salonu'nda açılışı yapılan "CHANAK'ta" sergisi.
Festival süresince izleme ve deneyimleme yoluyla seramik sanatını pek çok yönüyle özümseyecek olan yerli ve yabancı ziyaretçiler "tarih, kültür ve turizm kenti" olarak bilinen Çanakkale'ye ait kültürel kimliğin önemli bir parçası olan ve kökü asırlar öncesine dayanan seramik geleneğine canlılık kazandırmaya başladı.
06/05/2025
Uluslararası Çanakkale Seramik Festivali 🤩
📌 Seramiğin göz kamaştıran büyüleyici dünyasına adım atmaya ne dersiniz?
Dünya seramiğine ev sahipliği yapacak olan kentimizde gelenekselin çağdaş ile buluştuğu müthiş bir festival başlıyor! Uluslararası Çanakkale Seramik Festivali, seramik sanatçılarını, tasarımcıları ve sanatseverleri bir araya getiriyor.
Atölyeler, sergiler, sanatçı buluşmaları ve konferanslar ile dopdolu bir program sizi bekliyor.
Sanatçının ruhunu katıp toprağın öyküsünü yansıttığı her renk, her desen, her biçim geçmişten gelen fısıltılar gibidir. Sanatın evrensel diliyle geleceğe atılan birer köprü. Bu yıl ilki düzenlenen "Uluslararası Çanakkale Seramik Festivali" seramik sanatının birleştirici gücüne ev sahipliği yapacak. Aynı zamanda 15. yüzyılda kent merkezinde rastlanmış olup, 17. yüzyıl sonlarından 20'nci yüzyıl başlarına kadar yoğun biçimde üretimi yapılan geleneksel Çanakkale seramiklerini yaşatmak adına muazzam bir organizasyon diyebiliriz.
Bu heyecana ortak olmak istemez misiniz?
Detaylı program için QR kodu kullanabilir ya da aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz!
Uluslararası Çanakkale Seramik Festivali Programı YAYINDA!
🗓️ Çanakkale Kordon
📍 9-10-11 MAYIS 2025
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)