2024/07/26

Katliama Hayır!

Dün saat 20.30'da kordondaki çay bahçesi önünde başlayan bir yürüyüşteydim. 

Uzun süre gündemi meşgul eden ve hayvanların uyutulması ile ilgili yasa tasarısının komisyondan geçmesiyle ilgili gelişmenin rahatsızlık vermesinden kaynaklı bir tepki yürüyüşüydü. Hayvan haklarını korumak üzere Morpati Derneği tarafından düzenlenmişti. 

Perşembe, "Kanlı yasaya hayır!" sloganıyla Halk Bahçesi'nde yapılacak ve 3 gün sürecek bir oturma eyleminin başlangıç günüydü. Saat 21.00'de başlayıp 24.00'e kadar devam etti. Eylem, 26 Temmuz Cuma yani bugün yine 21.00-24.00 arasında. 27 Temmuz Cumartesi ise 21.00'de başlayarak sabaha kadar sürecek. 

Biliyorsunuz, sokakta yaşayan köpeklerin "insanlar için hayati tehlike oluşturduğu" gerekçesiyle hazırlanan Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyonu'nda 23 Temmuz Salı akşamı kabul edildi. 
Hayvan Hakları Eylem Grubu yaptığı açıklamada yasanın komisyondan geçtiğini, pazartesi günü genel kurula geleceğini, ardından mecliste oylanıp yasalaşacağını söyledi. Bunun önündeki tek engelin hayvanseverlerin kanlı yasayı onaylamadığını meclise, halkın vekillerine duyurmak olduğunu; bunun tek yolunun yükselen seslerin en yüksek perdeden onlara duyurulması olduğunu belirtti. Pazartesi genel kuruldan çıkacak karara göre pozisyon alınacak.

Sahipsiz köpeklerin sokaktan toplanıp uyutulması, başka bir deyişle iğne ile öldürülmesi ile eşdeğer bir karar bu. 17 maddelik teklifin içeriğinde öncelikle saldırgan, kuduz, bulaşıcı hastalık ya da tedavi edilemeyen hastalığı olan sokak hayvanları için belediyelere ötanazi yöntemiyle öldürme yetkisi veriliyor. 

2024/07/24

Kadınları Zalim Kocalarından Kurtaran Popova

Tarihin en çok cinayet işlemiş kadın katillerinden biri olan Alexe Katherina Popova, namıdiğer Madame Popova'nın yaşamı hakkında çok az şey biliniyor. 1800'lerin ortalarında Rusya'nın güneybatısındaki Samara kentinde doğması, kadının özgür olması fikrini ona veren mutsuz bir evliliğe hapsolması ve kurban sayısının 300 civarında olması gibi. 

Onu kadının özgürleşmesi fikrine yönlendiren şey ise yaşadığı mutsuz evlilik olarak tanımlanıyor. Popova, seçtiği mutsuz kadınlara yeni işinin reklamını yaparken "mutsuz eşleri zalim kocalarından kurtarmak" üzere küçük bir ücret talep ettiğini belirtiyordu. 

Popova'ya kendisinin de yaşayıp gayet iyi bildiği o mutsuzluk; koca tarafından "esir köylü" muamelesi görmek fazlasıyla sıkıntı veriyordu. Cehennem gibi bir hayatı olan ve acı çeken kadınlara cüzi bir ücret karşılığı "zorba kocalarından kurtarmak" üzere teklif götürmeye başladı ve kabul gördü. Kadınların kocalarıyla tanışıyor, adamları yiyecek ve içeceklerine arsenik katarak zehirliyordu. 

Madame Popova, yaklaşık 300 adamı öldürdüğü bu işe, yani seri katilliğe otuz yıl boyunca devam etti. Ta ki 1879-1909 yılları arasında, iş aldığı kadınlardan birinin kocasını öldürmesi için kendisini ile iş anlaşması yapmaktan suçluluk duymaya başlayıncaya kadar 30 yıl boyunca başarılı bir şekilde iş hayatında kaldı. Tutuklandığında, bir kalabalık ona saldırarak linç etmek ve cezasını kendilerinin vermesini, onu kazıkta yakmak istediklerini söyledi. Polis, ancak güç kullanarak ortalığı yatıştırabildi. Popova, yargılanması esnasında işlediği cinayeti kabul etti. Ve ''gururla'' hiçbir kadını öldürmediğini söyledi. İnfaz mangasıyla idam edildi.

2024/07/21

Kavurucu Sıcaklar - Hayalet Şehirler

Fotoğraf ne alâka derseniz, havadaki nem oranını görmek üzere kendimce yaptığım bir deneyin sonucu. Geçen yıl da pestil benzeri girişimlerde bulunmuştum. Maksat güneşin yakıcılığını fırsata çevirmek olsa da bu durum havadaki nemin izin verdiği kadar gerçekleşiyor. 
Yok öyle ''Kızgın güneş çok çabuk kurutup halleder,'' diye garantilemek. 

1 kg kadar kayısıyı kurutmam en fazla 2 gün sürer derken tamamen kurumanın beşinci güne kadar sarkıp uzaması inanılacak gibi değildi. Birkaç yıl önce yine böyle kavurucu bir günde çabucak kurur diye yıkadığım çamaşırlar bir türlü kurumak bilmemiş, akşama kadar asılı kalmıştı. 

Nem olayı nelere kadirmiş ilk o zaman yaşayarak öğrenmiştim. Böylece kayısıların akıbetinden sonra su oranı nispeten daha az olan armut domatesleri incecik dilimleyip aynı gün kurutma fikrimden vazgeçtim. Hiç mi hiç uğraşamam.

Sözün özü, günlerdir devam etmekte olan dayanılmaz sıcakların yanı sıra yükselen nem oranları hayatı feci etkiliyor. Sıcaklık ve nemin tüm yurtta etkili olduğunu, önümüzdeki hafta sıcaklıkların pek çok şehirde 40 dereceye ulaşacağını belirten meteoroloji uzmanları bu şehirler için idari izin verilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Zaten bugün Hatay - Arsuz'un 66 derece, Kocaeli - Kandıra'nın 52 dereceyi gördüğü haberleri vardı. Bizim burası ise yarın 40-41 derece imiş. 🔥🔥😱

2024/07/19

Caz Geceleri: JÜLİDE ÖZÇELİK

Belediyenin Temmuz ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen Caz Geceleri, dün gece ünlü Türk caz sanatçısı Jülide Özçelik konserine ev sahipliği yaptı. Öyle bir konserdi ki, hiç abartısız izleyenlerin tamamı mest oldu. Jülide hanımın ''Muhteşem'' diye nitelediği şahane orkestrasının üyelerinden üçü akademisyendi. 

Gerek sanatçının sesi ve zarafeti, gerekse seçilen parçalar ''Bu gece hiç bitmesin'' dedirtti. Son parça olan ''Yalan Dünya'' ile orkestra öyle bir bütünleşti ki, koskoca tepe (Aşıklar Tepesi) yani Özgürlük Parkı gümbür gümbür inledi. Herkes mest olmuş biçimde ayakta alkışlıyordu (İlk fotoğrafta Belediye Başkanımız sayın Muharrem Erkek sanatçıya teşekkürlerini sunup geleneksel Çanakkale seramiği armağan ederken).

 2004 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Caz Vokal Performans bölümünden mezun olan Jülide Özçelik, bizim kültürümüze ait ama evrensel standartlarda, Türkçe sözlü bir caz albümü yapma fikriyle yola çıkmış olan bir müzisyen. ''Her türden iyi müziğe gönül gözü ve kulağı açık bir sanatçı'' olarak nitelenen Özçelik 2006'da ''Jazz İstanbul - Vol.1'' adıyla başladığı albüm çalışmasında kendi bestelerini ve sevdiği türküleri yetenekli genç caz müzisyeni arkadaşlarıyla yorumlayarak 2008'in başında çıkarmış.

2024/07/18

Caz Geceleri | SERAN BİLGİ

Kentimizde Belediye tarafından ''Temmuz Ayı Kültür Sanat Etkinlikleri'' kapsamında düzenlenen Caz Geceleri'nde dün, yani 17 Temmuz 2024 Çarşamba günü sahne alan caz müziğinin sevilen seslerinden Seran Bilgi. Özgürlük Parkı'nda gerçekleşen konsere ilgi hayli yoğundu. İzleyicilerin sanatçının seslendirdiği şarkılara eşlik etmesi ve parkın esintili serin havasının da katkılarıyla oldukça keyifli bir yaz gecesi yaşanmış oldu.

BİZ BİZE
Belli ki uzun zaman önceymiş aşk 
"Geçti bizden" ne hüzünlü bi laf 
Hadi gel boğaza inelim 
Dertler değiş tokuş 
Sanma seninki özel bir hayat 
Her ömür hep yokuş 
Cemal'le başlarız 
Turgut duyar gelir 
Baktık olmuyor sorular cevapsız 
Sorarız Attila bilir 
Şerefine gidenlere 
Şerefine kalanlara

2024/07/13

Ayçiçekleri İle Gün Batımı

Yaz aylarının sağlıklı, hareketli ve renkli geçmesi amacıyla belediye tarafından düzenlenen zumba etkinliğini izlemeye, Özgürlük Parkı'na gittik bugün. Oh, ne güzel püfür püfür esiyordu, serin mi serindi oradaki hava. Bir daha hava sıcak diye eve kapanıp bunalmak yerine doğruca parka gitmeli. Sanki bambaşka bir kentin iklimi var orada. Onca zamandır neden gitmedim diye çok kızdım kendime. 

Neyse, ne diyordum, cumartesi günleri saat 19.00'da başlayan ve 15 Haziran-31 Ağustos tarihleri arasında devam edecek olan zumba etkinliği, zumba ve yoga eğitmeni bir hanım yönetiminde gerçekleşiyor. Ancak saat 19.30 olmasına rağmen 10 kişi kadar gelebildi ve hareketler henüz tam olarak oturmamıştı. Sonuna kadar beklemeyip kalktık ve aynı düzlem üzerinde sağ taraftaki arazilere doğru bir yürüyüş yapalım dedik. Denizden doğru gelen esintiler mis gibi devam ediyordu. Aaa? O da nesi? Ayçiçeklerinin devam ettiği bir okul mu var yoksa? Baksanıza, okulun bahçesinde tören için toplanmışlar, müdürlerini dinliyorlar. 🌻🌻😍

2024/07/11

Blog Yazmayı Aksatmamak Gerek

Son yazımın üzerinden bir haftadan fazla geçmiş. Aşırı sıcaklar da devreye girince yazma isteğim sıfıra inmiş. Yoo dostum, tehlikeli bir durum bu. Böyle devam ettiğin sürece her gün hatta her saat aleyhine işleyecek, iyice tembelleşip blogu kapatma kıvamına dahi geleceksin. Bunu iyi bilirsin.

Oysa yazmak en iyi terapiydi. Yazdığın sayfayı bitirip yayına verdiğinde jöle kıvamına geliyordun, hatırla. Üstelik bilimsel tescili olan bir terapi yöntemiydi yazmak. Eski tarihli yazılarında dolaşmak bile ilaç gibiydi. O nedenle, hemen şimdi silkelenip kaldığın yerden devam etmen gerek.

2024/07/03

Gelincikten Yapılmış Gelin


Çocukluğumdan hatırlarım. Anneannem bana gelincikten bir gelin yapmıştı. Çok kısa bir sürede; ama şahane bir gelin. Elime alıp hayretle ve hayranlıkla bakakalmıştım. Daha sonrasını hatırlamıyorum. Bir daha da aynı şekilde yapılmış bir gelincik hiç görmedim. Hatta ''Gelincikten yapılmış alelade bir gelincikti belki. Görünce çok şaşırıp çok mutlu olduğum için zihnime şahane bir gelin olarak kazınmış,'' diyerek son kararımı vermiştim. Zaman içinde gelincik çiçeği gördüğüm vakit gelin yapma deneyimlerinde bulunmadım değil. Emin olduğum tek şey duvağın kırmızı olduğuydu. Bir de kırmızı taç yaprakların arkaya doğru döndürüldüğünde duvak olduğu. Bu verilerle ortaya bir türlü güzel bir gelin çıkaramıyordum. Kim bilir, belki gerçekten de çocukluğumdan kalma bir hayaldi gördüğüm.

2024/07/01

1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı


Bugün 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı. 1 Temmuz 1926'da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile ulusumuzun denizler üzerindeki simgesi olan özel bir gün. Her alanda olduğu gibi karasularımızdaki egemenlik hakkımızı da tüm dünyaya ilan edişimizin yıl dönümü. 

 Denizciliğin gelişmesi ve denizcilik alanındaki faaliyetlerimizdeki bağımsızlığı simgeleyen 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda, tüm denizcilerimize sevgi ve saygılarımızı iletiyor, sonsuz maviliklerimize her bakışımızda anlamını yine yeniden idrak ettiğimiz bu gurur verici mücadeleyi coşkuyla kutluyoruz.