''Kamelyalı Kadın'' deyince aklınıza ne gelir?
Benim aklıma annemin yıllar önce övgüyle bahsettiği bir film gelir. Filmini mi seyretti, kitabını mı okudu tam bilemiyorum aslında. Bildiğim bir şey varsa annemin Kamelyalı Kadın'dan çok etkilendiği ve bu yapıtın yıllar önce onun sayesinde aklıma kazındığı.
''Kamelyalı Kadın'' Alexander Dumas Fils'in yazdığı,
19. yüzyıl Paris'inde geçen, gerçekte yaşanmış tutkulu bir aşkı ''nefes kesen bir dille'' anlatan ve döneme damgasını vuran etkileyici bir roman.
Aşk klasikleri arasında sağlam bir yere oturan romandan uyarlanarak 1936'da çekilmiş ve Oscar'a aday gösterilmiş aynı adlı bir de film var.
Filmde kamelya çiçekleriyle ünlü bir fahişeyi canlandıran Greta Garbo'nun unutulmaz bir performans sergilediğini, romanın 1957 yılında bizde de filme alındığını, hatta Deniz Türkali'nin başrol oynadığı bir müzikal olarak uzun süre sahnelendiğini de öğrenince birkaç gün içinde filmini bulup seyretme isteğiyle doluyum şu an.
Kamelyalı Kadın'ın böyle birdenbire gündemime düşme nedeni ne olabilir? Bu aralar bahar çiçekleriyle fazlasıyla haşır neşir olmam tabii ki. Onca yıl sonra kamelya'nın ''kendiliğinden'' karşıma çıkıp beni şaşırtması, geçmişe sürüklemesi, farkındalık duygusunun önemi. Çocukluğumdan beri bir kez olsun merak edip de kamelyanın nasıl bir çiçek olduğunu öğrenmeyişimin şaşkınlığı. Neyse efendim. Mart ayının bitmesine saatler kala Doğa Ana'nın mart etkinliklerine üst sıradan girmesi gereken esaslı iki çiçek daha getirdim:)
Benim aklıma annemin yıllar önce övgüyle bahsettiği bir film gelir. Filmini mi seyretti, kitabını mı okudu tam bilemiyorum aslında. Bildiğim bir şey varsa annemin Kamelyalı Kadın'dan çok etkilendiği ve bu yapıtın yıllar önce onun sayesinde aklıma kazındığı.
''Kamelyalı Kadın'' Alexander Dumas Fils'in yazdığı,
19. yüzyıl Paris'inde geçen, gerçekte yaşanmış tutkulu bir aşkı ''nefes kesen bir dille'' anlatan ve döneme damgasını vuran etkileyici bir roman.
Aşk klasikleri arasında sağlam bir yere oturan romandan uyarlanarak 1936'da çekilmiş ve Oscar'a aday gösterilmiş aynı adlı bir de film var.
Filmde kamelya çiçekleriyle ünlü bir fahişeyi canlandıran Greta Garbo'nun unutulmaz bir performans sergilediğini, romanın 1957 yılında bizde de filme alındığını, hatta Deniz Türkali'nin başrol oynadığı bir müzikal olarak uzun süre sahnelendiğini de öğrenince birkaç gün içinde filmini bulup seyretme isteğiyle doluyum şu an.
Kamelyalı Kadın'ın böyle birdenbire gündemime düşme nedeni ne olabilir? Bu aralar bahar çiçekleriyle fazlasıyla haşır neşir olmam tabii ki. Onca yıl sonra kamelya'nın ''kendiliğinden'' karşıma çıkıp beni şaşırtması, geçmişe sürüklemesi, farkındalık duygusunun önemi. Çocukluğumdan beri bir kez olsun merak edip de kamelyanın nasıl bir çiçek olduğunu öğrenmeyişimin şaşkınlığı. Neyse efendim. Mart ayının bitmesine saatler kala Doğa Ana'nın mart etkinliklerine üst sıradan girmesi gereken esaslı iki çiçek daha getirdim:)