Bayramda AVM çıkışı yolun karşısına geçip biraz deniz havası almak isterken bacayı yeniden görüp hatırlayınca ve bu kez yanına kadar gitmeye karar verince gördüm bunları. Gördüklerim anıtsal olduğu kadar son derece şaşırtıcı ve duygusal bir öyküye de sahipti. Aşırı derecede etkilendiğimi söyleyebilirim. Asma yapraklarının sarıp sarmalayarak adeta ağıt yaktığı anıtsal bir oluşum vardı orada :(
Kanyak deyince ilk aklıma gelen çocukluğumun geleneksel soğuk algınlığı ilacı; küçük yassı şişesine ait altın renkli metal kapağın ise ölçüsü olduğudur. Bir de, boğazımı yakarak yol aldığını hissederken feci ürperip silkelendiğim gelir aklıma. Bir kapak kanyak içenlerin hemen iyileşip hastalık aşamasını atlattığı...
Konyak ya da kanyak, ismini üretildiği Fransa'nın batısındaki "Cognac" kasabasından alan ve beyaz şarabın en az iki kez damıtılmasıyla elde edilen, yüksek derecede alkol içerikli bir içki özünde. Asıl adının konyak olduğu, bir söylentiye göre insanın içini ısıtıp kanı yaktığı için ''kanyak'' adı verildiği söylenir, neredeyse tüm evlerde soğuk algınlığı görülen çocuklara ve yaşlılara içirilir, hatta 1940’lı yıllara kadar eczanelerde satılırmış.
Yaklaşık 12 bin metrekare üzerine kurulan Çanakkale Şarap ve Kanyak Fabrikası, 2006'ya kadar Mey İçki San. Tic. A.Ş. adıyla üretimine devam eder. 2006 yılında Amerikan “Texas Pacific Group”a satılır. Bir koyup üç alan yabancı firma üretimi başka bir merkezde toplama bahanesi ile onlarca işçi ve aileleri ile Bozcaada, Bayramiç, İntepe ve Çanakkale'de tek geçim kaynağı bağcılık olan üzüm üreticilerini mağdur ederek fabrikayı kapatır.