2020/02/14

Tohumlarını Rüzgâra Bırakan Zakkumlar

Sık sık kulağımıza çalınan ''Öğrenmenin yaşı yoktur'' klişesi vardır hani. Bu cümleyi akşama doğru, tam da güneş kaybolmaya hazırlanırken parkın içinde gördüğüm şu harika manzaradan sonra 'Öğrenmenin ne yaşı, ne zamanı, ne de yeri vardır' diye genişletmek istiyorum izninizle.

Aman Allahım, zakkum ağaçlarında sergilenen daha önce hiç görmediğim bu görsel şenlik, bu olağanüstü hareketlenme de neyin nesiydi?
Bu ne güzellikti böyle?

İnsan bir şeyi ilk kez görüyorsa aklına bin bir çeşit olasılık geliyor. Çiçek kapsüllerinin içinde gelişimini tamamlamış meyve falan mı gizliydi yoksa? İçeride kiviye falan benzeyen bir şeyler mi var? ''Yok artık!'' dedim, daha neler...

Yanlarına yaklaşıp incelemeye aldığımda tüm dengeler yerine oturdu. Gördüklerimin tohumları dört bir yana uçuşarak gökyüzünde savrulan karahindiba bitkisinin tohumlarıyla yapı olarak çok benzeştiğini farkettim. Nasıl yani? Karahindiba tamam da, boyu 2 metreyi aşmış zakkum ağaçları aynı şekilde uçuşarak mı çoğalıyorlardı şimdi?

Tohumları rüzgârı ve uçmayı bekleyen zakkumlar
Kimi zaman da bir kuş ya da karınca vesilesiyle kim bilir nerelerde vücut bulup çoğalacaklar?

Rüzgârla taşınan bitki tohumlarının hareket yeteneği yalnızca tohumun büyüklüğü, yere olan mesafesi ya da rüzgâra bağlı değilmiş. Esas önemli etken havada süzülmelerini sağlayacak özel şekilleri ve ek yapıları.

Dolayısıyla; uçan tohumlar genel olarak kanatlı, paraşütümsü, toz tohumlar ve tüyleri olanlar şeklinde gruplandırılıyor. Bir anlamda kuştan farkları yok:)

Rüzgarla taşınan tüm tohumlar uçma yeteneği olan özel birer tasarım özünde...

Gördüğünüz karahindibaları geçen yıl mart ayında çekmiştim.
Bu uçuşan tohumları hayatında en az bir kere üflemeyen, çoğalmalarına yardım etmeyen var mıdır sahi?

Bir masalda geçiyordu. Karahindiba minik perilerin paraşütüymüş. Uçmayı onlara tutunarak öğreniyorlarmış.😊💡✌
Bence çok akla yatkın...


En alttaki görsel: Pinterest