2024/02/24

TCG Uluçalireis ve Nusret Mayın Gemisi

Nusret Mayın Gemisi'ne ait iskelede arzıendam eden bu görkemli denizaltıyı dün gördüm. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümünde müze göreviyle ziyarete açılacak olan S338 TCG Uluçalireis. 

İsmini Kılıç Ali Paşa olarak da bilinen ve İnebahtı Savaşı başarısıyla tanınan İtalyan asıllı ünlü Türk denizci Uluç Ali Reis’ten almış.

Türk Donanması’na yaklaşık 30 yıl (1971-2000) hizmet vermiş olan TCG Uluçalireis, ilk adı USS Thornback (SS-418) olan Tench sınıfı bir denizaltı olarak İngiltere'nin Güney Doğu bölgesindeki Portsmouth Donanma Tersanesi'nde 1944'te inşa edilmiş.
Özlemle Nusret'i arayan gözlerim Deniz Kuvvetlerimiz tarafından TCG Uluçalireis olarak yeniden adlandırılan denizaltıyla karşılaşınca yine şaşırdım tabii. Böylece Deniz Müzesi içindeki Çimenlik Kalesi’ne ait iskelede günlerdir yürütülen çalışmaların nedenini ve TCG Uluçalireis'in iskeleye aborda* olmasını gayet iyi anladım.

En iyisi müzenin içine girip bilgi almaktı. Fakat müzenin yalnızca girişin sol tarafındaki  kafe kısmı açıktı. Kapıdaki asker, ziyarete kapalı olduklarını, turla gelen öğrencileri mecburen barikatlardan geçirdiklerini söyledi. Ben de, kapatıldığının gayet açık görüldüğünü, müzenin her tarafını iyi bildiğimi, sadece hemen sağ tarafa dönüp denizaltıya bir göz atacağımı söyleyip olur aldım. ''İçeriye geçmeyin ama,'' dedi. 

Yahu, içeriye geçip de ne yapacağım ki? Denizaltının güvertesindeki askeri personelin çalışmaları halen sürdürdüğü her taraftan görülüyor zaten. Neyse, fotoğrafları çekip, çıkışta birazcık da bilgi aldım ve teşekkür edip ayrıldım oradan. Benim asıl derdim Nusret idi. Evet, evet, çok şükür. Nusret de 18 Mart'ta iskelede olacak, Uluçalireis ile yan yana ziyarete açılacakmış. Çünkü NUSRET demek boğazdaki bu kilit nokta demek. Çanakkale Deniz Zaferi'nin kazanılmasındaki en büyük etken demek!

*aborda olmak: Gemi bordasını tamamen vererek başka bir gemiye, iskeleye veya rıhtıma yanaşmak. 
borda: Geminin ya da kayığın su üstünde kalan kısmının yanı.

*   *   *

Güzel bir haber, güneşli güzel bir havayla birleşince tadından yenmedi tabii. Her şey çok daha güzel göründü gözüme.

Hatta martıların uçuşları dahi bir tür seremoni gibi geldi bana dün. Kim bilir, belki de öyleydi.

Banka oturup biraz deniz havası almak istedim sonra. Bir başka güzellikle karşılaştım. Nostaljik parçalar çalıp söyleyen bu yetenekli genci dinlemeye doyamadım. 


Sadece ben değil, dinleyen her kim varsa mest oldu. Sevgili Özcan'ın yolu açık ve başarılarla dolu olsun. 👏👏
 

O nedenle, yerimden kalkıp kendisini yakın plandan videoya çekmeye karar verdim. Yan taraftayım, çünkü güneş ancak o noktadan çekime izin veriyordu. Parçaların devamını merak eden olursa şuraya tıklasın lütfen.

Mutlu hafta sonları... ✋😊