İlk kez farklı bir sokakta badem ağacı çiçeklenmişti. Çok şaşırtıcı ama, üstelik oldukça rüzgârlı bir köşedeki apartmanın bahçesindeydi. Ellerimde yere bırakmak istemeyeceğim alışveriş çantaları ve poşetler vardı. Dolayısıyla, çiçekleri elimdeki telefon malzemelere karışarak ve biraz uzaktan, yani epeyce zorlanarak çektim ama olsun. Ne de olsa baharın habercisi bu harika çiçeklerin morallere takviye olduğu kesin, hatta bilimsel.
14 Şubat'ta rastladığım, Nusret Mayın Gemisi'ne ait iskeledeki hareketlenme ve heyecan dolu görüntüler. ''Nusret'i evine getirmişler'' diye düşünüp öyle sevindim ki!
Oysa bugün gemi falan yoktu orada. Demek ki gördüğüm o gemi sağ tarafta görülen platformu getirmiş, vinçler falan onun içinmiş. Zaten Nusret'e pek benzemiyordu; ama ben ''Taşıma esnasında zincirlediler galiba'' diye düşündüm. ''Derviş'in fikri neyse'' meselesi. Amma takıldım ben bu konuya sahi. Neyse, anladım ki Nusret yakın bir zamanda yuvasına geliyor. Gerisi önemli değil. Çanakkale Deniz Zaferi yaklaştı ne de olsa.
Dört mevsim açan güneş çiçekleri (Euryops Pectinatus) kupkuru bir ağacın altında insanın içini ısıtıyor. 🌻🌻
Piri Reis büstünün ön ve arka kısmı, yanı başındaki yuvarlakta mozaik taşlarla oluşturulmuş haritası.
14 Şubat
Kordondaki güvercinlere martılar ve kargalar da dahil oluyordu ve çok güzel anlaşıyorlardı. Lakin bu yıl tek karga olmadığı gibi martılar güvercinlere pek de rahat vermiyor. Bir yıl diğerine benzemez oldu. Ne mevsimler, ne ağaç veren çiçekler, ne de deniz kuşları aynı.İçlerinden bazıları hayli acemiydi. Bu spora yeni başlamış, ancak gözü kara olanlar. Bir müddet izledim; ama yüreğim ağzıma geldi.