2024/09/08

Biten Haftanın Ardından...

Günler ne kadar da kısaldı fark etmeyen var mı? Haziran-temmuz aylarında saat 21.00 de bile ortalık apaydınlık iken gün batımları artık 19.00'dan 18.00'e doğru gerileme halinde. Güneş bir an önce kaçmaya bakıyor gibi bugünlerde. Aydınlık ve karanlık gözle görülür bir ivme halinde yer değiştiriyor.

Şu kedicik güneşin altında balık tutan gençlerin önüne attığı balığı kaçıralı daha yarım saat bile olmamıştı oysa. Balığı öyle kaptığı gibi yemeye kalkmıyor kediler. Götürüp illa tenha bir yerde yiyecek. ''Diğer kediler'' gibi bir tehlike mevcut ne de olsa. Ortalıkta başka bir kedi görünmese dahi tecrübe her şeydir:) Sonra tekrar gelip aynı noktada yine yeniden kendine düşen payı beklemeye başlayacak kedicik. Her şey bir döngü halinde özünde...

26 Temmuz'da güneşin epeyce sağ taraftan, çok daha farklı bir yerden battığının görüntüsü de gelsin.

3 Eylül Salı günü kordonda akşam...

Aynı akşam 15 dk. kadar öncesi...
Uluçalireis ve Nusret Mayın gemileri artık hep yan yana. 
Büyük bir yük gemisi boğazın çıkışında muhteşem bir kare küp halinde kaybolmaya hazırlanırken tam da Nusret'in yan tarafında öyle güzel bir tablo oluşturuyordu ki hep öyle bir an'ı fotoğraflayabilme hayali kurduğumu bloga da yazmıştım; ama artık bu hayalin gerçekleşmesi imkânsız. Nusret epeyce sağ tarafa demir atmış durumda çünkü. Ayrıca yenilenen iskelenin demir parmaklıkları var artık. Ufuk çizgisini iptal ediyor. Demek ki neymiş? Bir şeyi hayal ederken olabilecek ihtimalleri göz önüne almalıymış. 
Her iki gemi de burada hep yan yana dursun yeter ki. Böyle bir gurur tablosu yeter de artar bence. 💫💫

Bir cins böğürtlen zannedip tohumlarını tadımlamaya kalktığımda tanışmıştım ağaç minesiyle. Gördüğüm zaman hâlâ nasıl akıl edemeyip de o acı tat ile şok olduğuma şaşarım:) Böğürtlenli ağaç minesi 😆 ve sağ taraftaki Üçüz Çiçeği çok yaygın bu ara. Renginden dolayı Bursaspor çiçeği olarak da bilinen bitkinin bilimsel adı Euphorbia Marginata. Yeşil yaprakları sonradan beyaza dönüşen oldukça şık bir çiçek.

Tek dal halinde tam 3 yıl boyunca devam eden limon ağacımın yeni sürgün dallarının hızına yetişemez oldum. Yaşasın! 😇

50. günün bitiminde sonuncu kantaron yağım da hazır. Bu en son kavanozun çiçeklerini ayçiçeği tarlasının kenarından toplamıştım. Çiçekleri daha küçük, farklı bir kantaron türü. Küçük boy kavanoza sıkış tepiş hepsini basmıştım. O nedenle baharatımsı kokan, daha yoğun kıvamda ve renkte süper bir yağ elde ettim. Reyhanlı fotoğraf ise pazardan 20 TL'ye aldığım reyhan demetinin neredeyse 3 demet büyüklükte olmasından kaynaklı. Bir kısmından 5 litrelik kavanoz için şerbet çıkıyor, kalanını da kurutuyorum. Kurutulmuş reyhanın makarna, kuru dolma ve salatalara nefis bir tat verdiğini öğrendim çünkü.

Ünlü bir markanın nanesini sudan geçirip kullanayım derken suyun çamur içinde kaldığını fark etmem nedeniyle artık kendi nanemi kendim kurutmaya karar verdim. Olay sadece hijyene dikkat etmek de değil. Gölgede kurutmam nedeniyle yemyeşil rengi, tadı ve aromasıyla muhteşem bir şey çıktı ortaya. 

Yazıyı 2024'te çektiğim en güzel fotoğraf ile sonlandırayım. Fotoğrafı güvercinlere falafel götürdüğüm gün çekmiştim. Ödül gibi bir şey oldu bence:)

Mutlu, huzurlu bir hafta olması dileğiyle...