Sömestirde İrlanda Gezisi

İrlanda'nın başkenti ve en büyük şehri, aynı zamanda sanayi merkezi olan Dublin, Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olması nedeniyle gece hayatı ve sokakları oldukça hareketli. Dublin'in merkezinde bulunan O'Connell, şehrin ana caddesi. O'Connell Köprüsü'nden Parnell Caddesi'ne kadar uzanıyor. O'Connell Caddesi'nin genellikle alışveriş yapan ya da sayısız bar veya restorandan birine giden yayalarla dolu geniş kaldırımlarından aşağı doğru yürümek aşırı keyifli.

Pek çok tarihi mimariye ve sayısız edebiyat efsanesine ev sahipliği yapan Dublin, eski dünya havasını samimi, gerçekçi cazibeyle harmanlıyor. Başlangıç olarak, şehir yürüyerek kolayca gezilebilecek bir yer, dolayısıyla bir günde pek çok şeyi halledebilirsiniz. 

Güne birkaç ünlü turistik mekânla başlamak sanırım en iyisi. Misal; St. Patrick Katedrali'nin gösterişli detaylarına hayran kalmak, Dublin Kalesi'nde “şehrin kalbini” keşfetmek ya da Trinity College'ın genişleyen kampüsünü gezmek gibi. Keşfedilecek o kadar çok müze var ki. Üstelik Chester Beatty gibi çoğu ücretsiz.

Yemekler mi? Her bütçeye ve zevke hitap ediyor. Dublin'de 43 adet Michelin yıldızlı restoran var. Onlardan birine uğrayıp tadım menüsüne dalabilir ya da bir bara girip hayatınızın en iyi balık - patates kızartmasını yiyebilirsiniz. Dublin, birçok günlük gezi için ideal bir başlangıç noktası olup Belfast veya balıkçı köyü Howth gibi daha uzun bir yolculuğu tamamlamak için harika bir tempo değişikliği.

George's Street Arcade ve değişik mimarisiyle Stephen's Green Alışveriş Merkezi

Dublin'in kalbi O'Connell Caddesi'nde bulunan GPO (Genel Postane) Müzesi simgesel bir tarihi bina. 1916'daki Paskalya Ayaklanması'nda isyancıların karargâhı olarak hizmet vererek oldukça önemli bir rol oynayan bu bina günümüzde İrlanda bağımsızlığının sembolü olmaya devam ederken işleyen bir postaneye ve elbette bilgilendirici bir müzeye ev sahipliği yapıyor.

'Craic' İrlandaca bir kelime olup ''eğlence ya da iyi vakit geçirme'' anlamına geliyormuş. Örneğin, yürüyüş gezileri ya da dışarıda keyifli bir gece geçirmek ''craic'' olarak tanımlanıyor. O nedenle, birinden craic sözcüğünü duyduğunuzda iyi vakit geçirdiğini anlamak gerekiyormuş.

Cliffs of Moher

İrlanda'ya gelindiğinde akla gelen ilk şeylerden biri Moher Kayalıkları'nı ziyaret etmek. Aslında doğal olarak ülkede en çok ziyaret edilen cazibe merkezi. Genel olarak ise ikinci ziyaret edilen cazibe. Aşağıdaki sularda çarpışan dalgalar muhteşem! Kayalıklar 300 milyon yıldan fazla bir süre önce gerçekleşen Üst Karbonifer döneminde oluşmuş.

İrlanda'nın kenarında durup 14 km boyunca devam eden bu dik kayalıklara ve Atlantik Okyanusu'na baktığınızda, kendinizi dünyanın ucundaymış gibi hissedeceksiniz. Aslında açık bir günde Galway Körfezi'ndeki Aran Adaları'nı ve kayalıklarda yuva yapan sayısız kuşları bir anlığına görebilirsiniz. Hatta martı bile görmeniz mümkün!

Malahide Kalesi ve Bahçeleri

Dublin'in güzel sahil kasabası Malahide'de 250 dönümlük park alanında yer alıyor. Yaklaşık 800 yıl boyunca süregelen hem bir kale hem de özel bir ev. İlginç bir mimari stil karışımına sahip. 

Kalenin iç mekânı, çocuk oyun alanı, peri yolu, kelebek evi, eski manastır kalıntıları, yürüyüş yolları ve egzotik örneklerin bulunduğu Talbot Botanik Bahçeleri'nin rehberli turlarıyla popüler.

Dublin şehir merkezi ve havaalanına birkaç dakika uzaklıkta sakin bir dinlenme yeri olan Malahide Kalesi'ndeki 260 dönümlük park alanına kurulu bahçelerdeki yeşil alanlar, kelebek evi, egzotik bitkiler ve doğal güzellikler sizi bekler. Dünyanın dört bir yanından 5.000 çeşit bitki, ahşap oymalar ve mükemmel piknik alanları yıl boyunca sabah 9.30'dan itibaren açık.

Dublin Katedrali

  Katedralde bulunan bankta uzandığı görülen kişinin yaklaşık 2 metre uzunluğunda bronz bir heykel olduğu ve İsa'yı bankta yaşayan pelerinli, meçhul bir figür olarak yalnızca ayaklarındaki ''deliklerden'' tasvir ettiği dikkat çekiyor. 

İrlanda Step Dansı

The old Storehouse

Fazla uzamasın diye yazının ikinci ve son bölümünü yazıp daha sonra yayınlamak istedim. Görüşmek üzere...✋