Başlığa bakıp da "Yunanistan'a alışveriş için neden gidilsin?" diye düşünebilirsiniz. Çünkü bu geziyi öğrendiğimde benim aklıma ilk gelen buydu. Ancak, detayları öğrendiğimde gözlerim parladı. Biraz yorgunluk olacak; ama buna değecekti. Günübirlik bir turla Yunanistan'ın tam 5 şehrini görme imkânı sunuluyordu. Kavala, Drama, İskeçe (Xanthi), Gümülcine (Komotini) ve Dedeağaç (Alexandroupoli). Tek üzüntüm; geçen yıl ilk kez gidip hayran kaldığım ve bir kez daha görebilmeyi çok istediğim Selanik'in uzak olması nedeniyle programda olmayışıydı.
Sabaha karşı İpsala Sınır Kapısı'ndan giriş yapılıp Kavala'ya kadar transit gidilecek, oradan dönüş yapılıp güzergâhtaki şehirler ve alışveriş merkezleri gezilerek gece yarısı 24:00 gibi, başlangıç noktası olan İpsala'ya geri gelinecekti.
Haydi o zaman, bunu ne kadar ve ne şekilde başarabilmişiz birlikte görelim. Şayet nette gezinecek olursanız "Yunanistan'da alışveriş" başlıklı yazı ve tur programlarına rastlarsınız. Şahsi görüşüm, bu turlar dövizin aniden artış gösterdiği 2016 yılına kadar cazipmiş. Sonrası için Euro bazındaki fiyatların nasıl da el yaktığını, Yunanistan marketlerindeki ekmek fiyatlarının dahi bizdekinden misliyle pahalı olduğunu geçen yıl bizzat Selanik'te gördüm. Eskiden bu alışverişlerde Yunanlıların ünlü zeytinyağları, kahveleri ve çikolatalar başı çekiyormuş. O yüzden bu gezide alışverişin benim için ikinci planda kalacağı daha baştan belli.
Geçen yıl İskeçe Karnavalı zamanı yaşanan yoğunluk nedeniyle saatlerce kuyrukta beklediğimiz İpsala Sınır Kapısı'ndaki işlemler bu yıl yarım saat bile sürmedi. Bu esnada araçtan inilip gümrüksüz satış mağazası Setur Duty Free gözden geçirildi ve alışveriş işlemleri dönüşe saklandı. Taşımanın manası yok tabii. Ne de olsa Jumbo Mega Market ve Lidl Market var alışveriş listesinin başında...
Günübirlik gezinin anlatım aşamaları da biraz hızlı çekim olacak haliyle. Bakın bakalım onca şehir nasıl gezilip görülmüş, zaman nasıl yetirilmiş. Daha doğrusu yetirilebilmiş mi? Hava kapalı ve yağışlı. İşte Kavala göründü. Bu fotoğraftan 1 dk öncesi yolun sol tarafında Kıbrıs haritası içerikli kötü bir tabela gördük:( Şehre moraller bozuk girdik...
Denize dik inen kayalıkların üzerinde yükselen masal gibi bir kent Kavala. Malum nedenlerden dolayı seyretmesi biraz hüzünlü...
Limana bakış. Birkaç yerde Kavala'nın Monaca'ya benzetildiğini okumuştum.
Merkezden biraz yukarılara tırmanarak Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın heykelinin ve konağının bulunduğu lokasyona geliyorsunuz.
Konak kapalı. Paşanın yaptırdığı cami kiliseye dönüştürülmüş. Ne heykelin kaidesinde ne konakta ne de başka bir yerde en ufacık bir bilgiye rastlayamamak da cabası. Buna inanabiliyor musunuz?
Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın konağı gördüğünüz gibi müze yapılmış. Kapalı olduğundan içinde ne sergiliyorlar onu da öğrenemedik. Karnımız epeyce acıktı. Artık aşağıya inip sahilde bir şeyler yeme zamanı.
Vakit öğle saatlerini çoktan geride bıraktı. Yemek için sahildeki balık lokantası Oraia Mitilini’de karar kılıyoruz. 60 yıla yakındır Kavala‘da aynı mekânda hizmet veren ünlü bir tavernaymış burası. Yaz geldiğinde paravanları açıyorlar sanırım. Balıkları taze, kalamarı güzeldi. Kabak kızartmaları çok ünlüymüş ama bence ağırdı. Ayrıca, garsonların tavırları sorunlu, fiyatlar Türkiye'dekilere kıyasla üç misli pahalıydı. Geçen yıl Selanik'teki tavernanın yanından bile geçemediler bana göre. Gideceklerin aklında olsun.
Oraia Mitili'nin hemen önünden çektim bu fotoğrafı. Kavala manzarası ne kadar güzel...
Bu restoran bizimkinin biraz daha berisindeydi. Fiyatların çok pahalı olduğunu öğrendiğimiz için tercih etmemiştik. Şimdi dikkat!! Şok olma zamanı çünkü. Kavala'ya girişte farkettiğimiz tabelanın aynısını bakın nereye dikmişler. Bu nasıl bir tavırdır, bu ne bitmez tükenmez kinmiş, anlayabilen beri gelsin. Yazıklar olsun diyorum :((
Zamanımız kısıtlı. Görülecek 4 şehir daha var. Drama'ya doğru yola koyulma vakti. Yağmur çok şiddetlendi. Görmek istediğimiz tarihi kilise de kapalı olunca burada ancak yarım saat kadar vakit geçirebildik.
İskeçe'de şehrin birazcık dışında, Drama yolu üzerinde bulunan Xanthippi Restoran&Cafe
Yunanistan'a araçla gidenler için uğranmadan geçilmemesi gereken harika bir yer.
Şehrin manzarasına tamamiyle hakim, huzurlu ve nezih bir ortamda kaliteli yemekleri, güleryüzlü hizmet anlayışı ile bence 10 numara. Kahvelerimizi yudumlarken İskeçe'nin (Xanthi) muhteşem panoramasının tadını çıkarıyoruz. Gün sona erip akşam olmak üzere bu arada.
İskeçe'ye geçen yıl karnavalda gelmiştik. Saat kulesinin bulunduğu meydanda boşu boşuna birkaç saat beklediğimiz geldi aklıma. Oysa o süre içinde şehrin Türklerin yaşadığı kısmını gezebilirmişiz. Neyse, o gezintiyi bu kez gerçekleştirebildik.
İskeçe'de Osmanlı mimarisiyle bezeli sokakları, cumbalı Türk evlerini dolaşırken hava epeyce karardı.
Meydandaki kilisenin havanın kararmasıyla eşzamanlı ışık ve renk değişimleri ilginçti.
İskeçe'den yola koyulup Gümülcine'ye vardık. Yağmur durmak bilmiyordu. Koşar adımlarla Tarihi Türk Çarşısı'nı turladık. Çarşıda ünlü Tarihi Çukur Kahve'ye uğrayıp Türk sahibiyle kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Sonra da şehrin içindeki Lidl alışveriş merkezine uğradık. Zaman daralmıştı. Adeta hızlı çekim yapıyorduk:) Programa göre Dedeağaç'a doğru yola koyulup akşam yemeği yeme ve yorgunluk kahvesi içme vakti geçiyordu. ZOURAFA oldukça kaliteli ve nezih bir mekân. Tavsiye olunur.
JUMBO Yunanistan'ın neredeyse tüm şehirlerinde mevcut. Biz gidiş istikametinde, Gümülcine yakınlarında olanına uğradık. Aklınıza gelebilecek her ne varsa bulabileceğiniz mağazalar zinciri. Dövizdeki yükselişe rağmen bazı ürünlerin fiyatı uygundu gerçekten.
Yunanistan'da salataların olmazsa olmazı sert bir beyaz peynir türü olan fetaya bayılmış, geçen yıldan aklıma yazmıştım. Ancak benim aldığımın tadı pek de güzel çıkmadı. Bilginize...
Ha, bir de hangi akla hizmetse, insan kafası büyüklüğünde bonibona rastlamak çok şaşırttı beni. Bu arada yorgunluktan olsa gerek LIDL Alışveriş Merkezi'nde fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Bizdeki AVM'lerden aman aman bir farkı yok. Bizdekinden hesaplı diyebileceğim bir ürün zaten yok. İşte böyle. Asıl alışverişler her zamanki gibi SETUR'dan yapıldı işin gerçeği:)
Umarım gidecek olanlara ufak da olsa bir faydası dokunur bu yazının. Kalın sağlıkla...
Sabaha karşı İpsala Sınır Kapısı'ndan giriş yapılıp Kavala'ya kadar transit gidilecek, oradan dönüş yapılıp güzergâhtaki şehirler ve alışveriş merkezleri gezilerek gece yarısı 24:00 gibi, başlangıç noktası olan İpsala'ya geri gelinecekti.
Haydi o zaman, bunu ne kadar ve ne şekilde başarabilmişiz birlikte görelim. Şayet nette gezinecek olursanız "Yunanistan'da alışveriş" başlıklı yazı ve tur programlarına rastlarsınız. Şahsi görüşüm, bu turlar dövizin aniden artış gösterdiği 2016 yılına kadar cazipmiş. Sonrası için Euro bazındaki fiyatların nasıl da el yaktığını, Yunanistan marketlerindeki ekmek fiyatlarının dahi bizdekinden misliyle pahalı olduğunu geçen yıl bizzat Selanik'te gördüm. Eskiden bu alışverişlerde Yunanlıların ünlü zeytinyağları, kahveleri ve çikolatalar başı çekiyormuş. O yüzden bu gezide alışverişin benim için ikinci planda kalacağı daha baştan belli.
Yunanistan'a araçla gidenler için uğranmadan geçilmemesi gereken harika bir yer.
Ha, bir de hangi akla hizmetse, insan kafası büyüklüğünde bonibona rastlamak çok şaşırttı beni. Bu arada yorgunluktan olsa gerek LIDL Alışveriş Merkezi'nde fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Bizdeki AVM'lerden aman aman bir farkı yok. Bizdekinden hesaplı diyebileceğim bir ürün zaten yok. İşte böyle. Asıl alışverişler her zamanki gibi SETUR'dan yapıldı işin gerçeği:)
Umarım gidecek olanlara ufak da olsa bir faydası dokunur bu yazının. Kalın sağlıkla...
Alışveriş turunu bilmiyordum. İlginçmiş:)
YanıtlaSilKavala'daki tabelalar üzdü. Oysa ki çok sevmiştim Kavala'yı. Bir de balık yediğiniz o restoran var ya, nedense o tavsiye ediliyor , turist grupları hemen oraya giriveriyor ama bence de aman aman bir lezzet sunmuyor.
Koşturmacalı ama keyifli bir gezi olmuş, hava değişimi iyidir:) Sevgiler Zeugma...
Ben de yeni öğrendim. İlginç gerçekten. Şehirlerin yarısı gündüz, yarısı gece, bir koşturmaca, bir yağmur:) Buraya da yazayım ki aklından geçiren varsa ona göre karar versin istedim. Yine de güzel, değişik bir anı olarak kaldı. Hep o restoranın tavsiye edildiğini ben de farkettim. Neden acaba? Rehberlere sağlam kıyak geçiyor olabilirler mi? Vallahi ben öyle düşündüm. Abartılacak bir yanı yok. Tam tersi; orta yaş üzeri garson öyle suratsız ve tersti ki elinden gelse hepimizi gırtlaklayacaktı. İnan abartmıyorum sevgili Sezer:(
SilKavala'yı ben de sevmek isterdim ama o levhalar daha girişte moralimizi bozdu. Tavırlar ona keza. REMEMBER CYPRUS'muş. Neyi hatırlayacağız acaba? Şu yaşadığınız toprakların bir zamanlar bizim olduğunu mu? Derdiniz ne acaba? Oysa Selanik hiç böyle değildi. Neyse...
Alışveriş olayından benim anladığım şu oldu:
Asıl mesele SETUR'daki uzolarmış galiba. Sepetlerini koştura koştura 2 şer litrelik uzolarla dolduran insanlardaki sevinci görünce bunu anladım:)
Çok teşekkürler. Sevgiler benden efenim...
Alış veriş turu ha, çok ilginç :) Değişik bir macera olarak yapılabilir. Güzel bir anı olumuş.
YanıtlaSilAma dediğin gibi artık ucuz tarafı kalmadı hiçbiryerin.
Ah evet, çok ilginç. Böylece kim bilir aklına ne cin fikirler gelecek Handan Hanım'ın. Senin yaoacağın bir planlamada koşrurmaca falan olmaz, eminim:)
SilHiçbir yerin ucuz tarafı kalmadı ya, özellikle TL'ye vurunca..
Daha önce hiç duymamıştım bir 'alışveriş turu' olduğunu, demek varmış. Bir güne ne çok şey sığdırılmış. İskeçe gözüme bir hayli sıcak gözüktü. Yunanistan'a gitmeği biz de çok istiyoruz, ancak Balkanlar'ı başka bir bahara erteledik. Şu aralar başkaca planlarımız var, kısmetse diyelim. Gezmek, yollara çıkmak her haliyle güzel. Günübirlik geziniz dolu dolu, bir o kadar da renkli geçmiş. Çok iyi yapmışsınız. Yaşadığımız her an değerli. Nicelerine Zeugmacım. Sevgilerimle. İyi pazarlar dilerim.
YanıtlaSilYıllardır varmış ve çok kârlı oluyormuş. Ama bizim haberimiz Yunanistan AB'ye girdikten sonra, üstelik dövizdeki yükseliş nedeniyle fiyatlar el yakıyorken oluyor Esinciğim. İskeçe'yi geçen yıl sevememiştim ama bu yıl fikrim değişti. Gezmeye bir alıştın mı bir daha duramıyorsun, değil mi:) Şartları uygun olan her insan 'sağlığı yerindeyken' periyodik aralıklarla gezmeli bence. Hiç değilse sene de birkaç kez günübirlik gezilere de uzun turlara da katılmalı. Siz de çok iyi yapıyorsunuz gerçekten ve dediğin gibi; yaşadığımız her an değerli. Geçip giden tek saniye bile bir daha geri gelmiyor. Planlarınızın arzu ettiğiniz şekilde gerçeğe dönmesini diliyor, teşekkürlerimle birlikte sevgiler gönderiyorum. İyi haftalar...
SilAlışveriş kulağa güzel geliyor. Döviz kuru bu haldeyken biraz zor da. Şöyle Sakız' a gidip Rum meyhanesinde Kalamar yemeyi özlemedim de değil. Zamanı geldi kısa gezilerin, güneş gülen yüzünü gösterdi. Fotoğraflar harika. Teşekkürler..
YanıtlaSilEvet ya, alışveriş güzel şey. Paramız denk olsa da şöyle herkes dilediği ülkeye gidip dilediği gibi gezip dolaşsa, alışverişini yapabilse ne iyi olurdu, diyeceğim ama kendi ülkemizde bile alım gücümüz sınırlı hale geldi maalesef. Sakız'a ya da Midilli'ye günübirlik ziyaret fena fikir değil aslında. Benim de aklımdaydı:) Giderseniz ve yazıya dökerseniz keyifle okuyacağım. Zitaretiniz ve beğeni için çok teşekkürler...
Silİş yerimin fotoğraflarını burada görmek ve sizin de orayı ziyaret ettiğinizi bilmek mutlu etti..yine bekleriz :)
YanıtlaSilXanthippi olduğu konusunda bir his geldi içime nedense. Çok kalite bir yerdi, manzara ona keza. Teşekkür ederim. Kim bilir belki birgün yine gelebilirsek tanışırız belki de:)
SilNot: Yazıya göz attığımda kaç yıl sonra bir aydınlanma yaşadım. Buraya da not düşmeliyim:
YanıtlaSilYazıdaki son fotoğrafta görülen feta peynirleri lidl marketten almıştık. Yorgunluktan yazmayı unutmuşum.