Sıcaklıklar mevsim normallerine ulaşıp lodos da ortadan kaybolunca bugünlerde hava doğa yürüyüşleri yapmak için çok uygun. Malum, bünyelerin fazlasıyla ihtiyacı var.
Otların arasında fark edilmeye başlayan ve sanki bir ressam özene bezene çizmiş gibi duran minik kır çiçeklerini hep çok sevmişimdir. Onları görünce mutlu olurum. Fotoğraftakilerin taç yaprakları 1 cm bile değil; ama inanılmaz detaylara sahipler. Her iki türün de ''tıbbi bitki'' olduğuna inanabiliyor musunuz?
Pembe olanlar genelde ikili duruyor sapları üzerinde. Taç yaprakları kalp şeklinde. Geranium molle (Yumuşak ıtır) diye biliniyor. Bir diğer adı Kılçıksız Turnagagası. Gökyüzü mavisi olan, ortasındaki sarı-beyaz desene dikey ilerleyen lacivert çizgileriyle ne hoş. Geçen yıl araştırıp isminin Veronica persica olduğunu öğrenmiştim. Halk arasında ''cırcamuk'' diye biliniyormuş; ama ben hiç duymamışım. Bugün ise Veronica persicanın çok şaşırtıcı bir özelliğini daha öğrendim. Veronica kelimesi Antik Yunancada ''gerçek görüntü'' anlamı taşıyor. Taç yaprakları Veronica'nın duvağına benzetilen bu minik çiçek Azize Veronica’ya adanmış.
Hıristiyanlıktaki inanca göre İsa çarmıha gerilmeye götürülürken yüzündeki kan ve terleri silmesi için şefkatli bir kadın kendisine bir kumaş uzatır. İsa yüzünü silip kumaşı geri uzattığında, kadının kumaşına mucizevi bir şekilde İsa'nın yüz görüntüsü çıkmıştır. (Bkz.) Bu olaydan sonra kadın ''Azize Veronica'' olarak kabul edilir.
* * *
Çiçeklerden bahsetmişken; havaların ısınmasıyla birlikte Morsalkımlı Yalı Hanı'nın çiçekleri de hızını artırmış. Ama bu seyrek açmış hali.
İyi pazarlar...