Çanakkale'nin Atları

Nasıl ki Kapadokya'nın anlamının peri bacaları yerine ''Güzel Atlar Ülkesi'' olduğu yüzyıllardır biliniyorsa; Homeros'tan beri beş bin yıldır İlyada Destanı ve Troya atı demek olan ve biri şehrin merkezindeki Valilik Binası önü, diğeri Troya Antik Kenti'nde sergilenen bol ziyaretçili iki adet devasa tahta ata sahip olan bu bölge de neredeyse ''Tahta Atlar Ülkesi'' diye bilinecekmiş.

Ancak, öyküsü sanat ve edebiyatta sıklıkla geçse de anlatının kahramanı olan tahta at gerçek bir ''at'' değil elbette. 1700’lü yıllarda başlayıp yaklaşık 250 yıl boyunca kullanım için seramik imal eden Çanakkaleli seramik ustaları geleneksel formda at başlı testi üretmekle ün kazanmışlar esasında. Kentin simgeleri arasında bulunan ve kültürel tarihinde yeri olan at başı ağızlı testiler mesela. Yüksek ayaklı, şişman gövdesinin iki tarafında laleye benzeyen çıkıntılar, uzun boyunlarında kanatlar olan bu geleneksel seramik atlar konuklara armağan olarak verilirmiş.

MEHMET UZUNER KOLEKSİYONU

Geçmişin ve bugünün değerlerini ortak bir zenginliğin sembolleri olarak bir araya getirip ''süreli ya da süresiz sergiler'' başlığıyla sergileyen Çanakkale Seramik Müzesi seramik sanatı adına kültür ve sanatın gücüne olan inancıyla geçmişten bugüne ve geleceğe müthiş bir etkileşim alanı.

Bugün ziyaret etmiş olduğum sergiden görüntüler efendim...

Çanakkale seramiklerine ait oldukça yaygın bir kesiti oluşturan hayvan heykeli tarzındaki kaplardan biri olan at figürleri bir araya getirilerek gerek kentsel hafızanın sürdürülmesi gerekse kentle özdeşleşmiş bu simgelerin korunması ve yaşatılması amacıyla ziyaretçilere sunuluyor.

Mehmet Uzuner Koleksiyonu'nda bulunan Çanakkale seramiklerini geleneksel formda üreten ustaların ve modern yorumlayan sanatçıların eserleri ''Çanakkale’nin Atları'' başlığıyla 26 Mayıs'a kadar sergide kalacak.