Robin Wight İngiltere'nin Staffordshire bölgesinde yaşayan ve perileri tasvir eden paslanmaz çelik tel heykelleriyle tanınan bir sanatçı ve heykeltıraş. En bilinen heykelinin ismi dün ilk kez görüp adeta büyülendiğim "Karahindibalarla Dans". “Karahindiba Üfleyen Peri Kızları” heykeli.
"Karahindibalarla Dans" elinde bir karahindiba tutarken rüzgârla mücadele ediyor görüntüsü veren bir periyi tasvir ediyor. Sanatçı halen periler ve karahindibaları konu alan bir dizi tel heykel üretmeye devam ediyor.
Robin Wight, "One o'clock Wish" adını verdiği dört adet ''Dancing with Dandelions'' heykeli yaratmış. Bunu imza eseri olarak nitelendirirken en çok talep edilen heykel olduğunu söylemiş.
2010 yılında bir tel çiti tamir ederken bükülebilir tele ilgi duymaya başlayan sanatçı kısa süre sonra aynı galvanizli tel çitle ilk perisini yaratmış.
Periler yapmak Wight için bir hobi olarak başlamışken 2011'de FantasyWire adında bir işletme kuruyor. Heykelleri aşırı derecede ilgi çekince Trentham Gardens için daha fazla sayıda heykel yapmak üzere görevlendirilir.
Bu arada Wight'in websitesine giren kötü niyetli kişiler heykellerin fotoğrafını çalıp zengin insanların bahçeleri için ürettikleri heykeller olduğunu söyleyip ilanlar vererek epeyce dolandırıcılık gerçekleştirmişler. İnsanın inanası gelmiyor. Kötüler her yerde...
* * *
@SultanF1001
Neredeyse bütün hafta şu kırmızı elbiseli abla bebişin videosuna bakıp bakıp gülmekten öldüm. Annesini taklit eden kollarına bakar mısınız? Çok tatlı çook:)
* * *
Buralarda domates, patlıcan, kapya biber gibi sebzeler halen tarladan toplanıyor ve çok lezzetli. O nedenle haftada 2 kez pazara çıkmaya başladım. Misal, bu sabah semt pazarına çıkıp stoklamak üzere biraz daha Trabzon hurması almaya karar verdim. Pazara girişteki köşede kamyonet arkasındaki kasadan satış yapmaya gelen adam bana heyecanla dedi ki: ''Hanımefendi şu ağaca bir bakar mısınız? Bir tane erik yapmış!'' Sahiden de öyleydi, şaşırdım kaldım. Mevsimlere bakıp ağaçlar da şaşırmaya başladı demek ki. 😳



Bitmesine çok az kalmış diye cuma pazarından melki mantarı. Yine aynı yöntemle, fakat bu kez mısır ununa batırarak kızarttıktan sonra sarmısak-limon-kıyılmış maydanozlu sos ilavesiyle.
Bu ara ''cincile mantarı'' adlı yeni bir tür vardı bazı tezgâhlarda. Çok kaliteli ve leziz bir mantarmış. İlk kez gördüm ve duydum. Farkındalık böyle bir şey işte. Mantar denemeye karar verdiğim için ilgi alanıma girmiş olmalı. Neyse, pazarcılardan biri 500 TL dedi kilosunu, bir diğeri 700 TL deyip fiyat soran beyi kaçırdı. O kadar da değil artık. Bu ne pahalılık sahi.





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder