Porsuk Çayı üzerindeki gün batımının güzelliği... 💫
"Balık Tutan Yaşlı Adam Heykeli"
Porsuk Çayı kıyısında bulunan bu heykel suyun temiz tutulması gerekliliğine vurgu yapıyor. Verdiği mesaj ise "Porsuk Çayı'mızı temiz tutun ki, balığı kovadan avlamak zorunda kalmayalım."
Haller Gençlik Merkezi
Kötü görünümü nedeniyle yıkılması düşünülen Eskişehir eski meyve sebze hali 2000 yılında aslına bağlı kalınarak yeniden düzenlenip eğlence ve alışveriş merkezi olarak Eskişehir gençliğine hediye edilmiş.
Adımlar Kitap & Kafe (Küçük Prens)
Bir Adım Kitap / Bir Adım Sanat / Bir Adım Kahve
Bildiğiniz gibi farklı konsept ve dokularla tasarlanan kitap & kahve evleri içlerinde kapsamlı kütüphaneler barındıran mekânlar. Bu mekânlardaki kitap ve dergileri okuyabildiğiniz gibi kendi getirdiğiniz kitapları da okumanız mümkün.
Odunpazarı
Odunpazarı Modern Müze (OMM)
Rusya’dan sürdürülebilir ve endüstriyel çam ormanlarının ömrünü doldurmuş olanlardan seçilmiş olan çam ağaçları ile Japon Mimar ve profesör Kengo Kuma tarafından 2019 yılında Odunpazarı sivil mimarisi, Osmanlı kubbe mimarisi ve geleneksel Japon mimarisini harmanlayarak çalışılan sıra dışı bir müze.
Sanat, Mimarlık ve Tasarımın Kesişme Noktası - OMM
Sanatçı Tanabe Chikuunsai, OMM için yarattığı bu eserde Japonya’da yalnızca Kochi bölgesindeki bir dağda yetişen “kaplan bambu” türünü kullanmış. Chikuunsai eserini “Doğadaki dört elementi tema olarak aldım. Su, ateş, hava ve toprak. Beşinci element ise boşluk,'' şeklinde betimlemiş.
Anlat anlat bitmez. En kısa haliyle; Eskişehir göz alıcı ve de doyumsuz bir kent gerçekten de...
İki kere gitme ve gezme şansına nail oldum. Hareketli kıpır kıpır bir şehir. :)
YanıtlaSilAvrupai özellikler taşıyan, defalarca gidilesi şahane bir kent çünkü:)
SilMerhabalar.
YanıtlaSil"Eskişehir'de Gün Batımı" başlıklı paylaşımınızı hızlı bir şekilde inceledim ve daha ayrıntılarına bakmadan çok beğendim. Ayrıntılarına girmek suretiyle paylaşımınızı tekrar okumaya geleceğim. Eskişehir benim gönlümde yatan vilayetlerdet biridir. Eşimin orada tanıdığı bir büyüğü var. Onu ziyaret etmek için eşim bazen Eskişehir'e gider gelir. Nasip olursa ileride tekbaşıma Eskişehir'i günübirlik ziyaret etmeyi düşünüyorum.
Şimdilik selam ve saygılarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
Merhaba,
SilSiz bu konuda şanslısınız. Ankara'dan hızlı trene bindiğinizde kısa sürede ulaşırsınız Eskişehir'e. Günübirlik ziyaret için çok uygun bir şehirdesiniz. Eskişehir'e ilk gittiğimizde ben de sizin gibi hayran kalmış, tam yaşanacak/yerleşilecek kentlerden biri,olduğunu düşünüp yazıya dökmüştüm. Kültürel ve sanatsal alanda çok gelişmiş bir kent. İki adet senfoni orkestrası varmış hatta. Uygun bir zamanınızda gerçeğe dökmelisiniz düşüncenizi.
Benden de selam ve saygılar Recep Bey.
Merhabalar.
YanıtlaSilEskişehir, Porsuk çayını çok güzel değerlendirmiş. Kanaldaki kanoları görünce aklıma İtalya geldi. Kültür ve sanat alanında da çok geleişmiş bir şehir olması, kendini insanlara bir cazibe merkezi kılıyor. Demografik yapısı da çok farklıdır. Daha Eskişehir'i doğru dürüst görmeden ve tanımadan Eskişehir'e yerleşme fikri her zaman kendini korudu. Ama bundan sonra çok zor!
Bu güzel "Eskişehir'de Gün Batımı" paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. Mutlaka birgün günü birlik ziyaret edeceğim.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba,
SilBen de Venedik'e benzetmiştim gondolları görünce. Çok güzeller.
Güzel bir kentte yaşamak insanı ruhsal yönden çok rahatlatıyor. Hiç belli olmaz, belki ummadığınız bir fırsat çıkar ve yerleşme fikriniz gerçek oluverir. Hayat sürprizlerle doludur Recep Bey. Dilerim öyle olur.
Selam ve saygılar.
90-95 arası üniversite yıllarımın geçtiği, gönlümün sultanı, canım Eskişehir. O zamanlar böyle değildi elbet. Toz, at dışkısı, çekirdek kabuklarından ibaretti çokça şehrin çehresi Büyükerşen Hocamızın sihirli eli değene kadar. Emeğinize sağlık, fotolar öyle güzel ki en erken ne zaman gidebilirim ki dedirtti bana. ❤
YanıtlaSilÜniversite yıllarımız çok kıymetli. Ben de Ankara için ''Adını her duyduğumda özlemiyle yanıp tutuştuğum hem gönlümün hem yurdumun başkenti'' demişimdir hep. At dışkısı deyince çok şaşırdım. At arabası çokluğundan olsa gerek.Bir İç anadolu klasiğidir ama şimdi bir tane bile yok. Ama Eskişehir çok çok farklı. Her gören vuruluyor. Tertemiz caddeler, bulvarlar, tramvay rahatlığı, Sazova, özellikle de Kentpark var ki insanların ayağına denizi de getirmişler resmen. Hepsi Yılmaz Hoca sayesinde. Yaptığı balmumu heykelleri görünce şok olmuştum. Hepsini müzeye bağışlamış. Müzenin geliri ise kız çocukları ve engelli çocukların eğitimi için harcanıyor. Oy oyy, kaptırmış gidiyorum. Dilerim en kısa zamanda gidebilirsiniz. Eminim ki çok şaşıracaksınız ve gözünüz gönlünüz açılacak. ❤💫
Sil