Uzun bir süredir sabahlara kadar süregelen sıkıntılı gecelerle boğuşuyordu. İşte yine peş peşe gelen ve birbirinin kopyası bu kahredici gecelerden birindeydi. Çöken derin sessizlik ve ilerleyen saatle birlikte yeryüzünde kim bilir kaç insan aynı anda derin bir uykudayken, o yine herkese inat, duvardaki saatin beynini kemiren tik takları eşliğinde geçen zamanın acımazlığını düşünmekteydi.
Nasıl da hızla akıp gitmişti onca yıl...
Daha dün gibiydi evlerinin önünde çocukluğunu yaşadığı günler.
''Göz açıp kapayıncaya kadar'' demek bile yetmezdi. Su gibi akıp gidivermişti her şey, ne kadar da çabuk...
Derin bir arzuyla o günlere bir an olsun dönebilmek, kısacık bir parçasını yaşayabilmek umuduyla sımsıkı kapadı gözlerini. Bunu gerçekleştirmek için uzun bir süre zorladı kendini.
Başaramadı...
Geçen zamanı durdurmak, geri dönebilmek ne mümkündü?
Geçip gitmişlerdi bir kere, bir daha gelmemek üzere. Yaşanan her şey sararıp solmuş, yırtık ve eski bir film şeridi gibi bir kenara fırlatılmış, orada öylece durmaktaydı karşısında.
Gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Tüm benliğini kaplayan derin bir sızı hissetti ardından....
. . . . .
Aniden yattığı oda büyük bir hızla etrafında tüm eşyalarla birlikte dönmeye başladı.
Yoksa sadece o mu dönüyordu?
İnanılmaz bir hız kazanmıştı her şey!
Birden görünmeyen kocaman bir el onu sımsıkı kavrayıp yerden yere vurmaya başladı.
Tarifi mümkün olmayan bir biçimde ve acılar içinde darbeler alıyordu.
Yerden yere, duvardan duvara çarpıldığı her nokta simsiyah ve derin çatlaklara, çatlaklar ise hızla uçuruma dönüşüyor, yaşadığı ne varsa içlerinde bir film sahnesi olarak tek tek gözünün önüne seriliyordu.
Neydi bu olanlar? Görünmeyen bu el onu geçmişine mi götürmüştü?
Fantastik bir kurguda başrol mü oynuyordu yoksa?
. . . . .
Ve her şey sıfırlandı...
Silkelenerek uyandı. Yorgundu...
Yatağından doğruldu. Bir müddet bekledi.
Bu ürkütücü, tuhaf sessizlikte yaşadıklarının az önce kısa bir süreliğine daldığı rüyanın kabusa dönüşümü olduğunu anladı...
Şaşkınlığın getirdiği anlık bir ürpertiden sonra, hiç kısalmamış olan geceyi sabaha kadar sürdürmek üzere bıraktığı yerden devraldı...
Nasıl da hızla akıp gitmişti onca yıl...
Daha dün gibiydi evlerinin önünde çocukluğunu yaşadığı günler.
''Göz açıp kapayıncaya kadar'' demek bile yetmezdi. Su gibi akıp gidivermişti her şey, ne kadar da çabuk...
Derin bir arzuyla o günlere bir an olsun dönebilmek, kısacık bir parçasını yaşayabilmek umuduyla sımsıkı kapadı gözlerini. Bunu gerçekleştirmek için uzun bir süre zorladı kendini.
Başaramadı...
Geçen zamanı durdurmak, geri dönebilmek ne mümkündü?
Geçip gitmişlerdi bir kere, bir daha gelmemek üzere. Yaşanan her şey sararıp solmuş, yırtık ve eski bir film şeridi gibi bir kenara fırlatılmış, orada öylece durmaktaydı karşısında.
Gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Tüm benliğini kaplayan derin bir sızı hissetti ardından....
. . . . .
Aniden yattığı oda büyük bir hızla etrafında tüm eşyalarla birlikte dönmeye başladı.
Yoksa sadece o mu dönüyordu?
İnanılmaz bir hız kazanmıştı her şey!
Birden görünmeyen kocaman bir el onu sımsıkı kavrayıp yerden yere vurmaya başladı.
Tarifi mümkün olmayan bir biçimde ve acılar içinde darbeler alıyordu.
Yerden yere, duvardan duvara çarpıldığı her nokta simsiyah ve derin çatlaklara, çatlaklar ise hızla uçuruma dönüşüyor, yaşadığı ne varsa içlerinde bir film sahnesi olarak tek tek gözünün önüne seriliyordu.
Neydi bu olanlar? Görünmeyen bu el onu geçmişine mi götürmüştü?
Fantastik bir kurguda başrol mü oynuyordu yoksa?
. . . . .
Ve her şey sıfırlandı...
Silkelenerek uyandı. Yorgundu...
Yatağından doğruldu. Bir müddet bekledi.
Bu ürkütücü, tuhaf sessizlikte yaşadıklarının az önce kısa bir süreliğine daldığı rüyanın kabusa dönüşümü olduğunu anladı...
Şaşkınlığın getirdiği anlık bir ürpertiden sonra, hiç kısalmamış olan geceyi sabaha kadar sürdürmek üzere bıraktığı yerden devraldı...
Bir çırpıda okudum, su gibi akıyor Zeugma'cım eline sağlık. Kabusdan- hele ki karabasan halini almışsa- uyanmanın o bir anlık şaşırtıcı, sersemletici ama hemen arkasından gelen rahatlatıcı hissini yeniden yaşadım adeta.Çok beğendim, daha çok yaz :)
YanıtlaSilBazen uyuyamayız. Bazen büyüyemeyiz de, yaşımız hızla ilerlerken üstelik. Geceler uzalır, kısalır... Biz öylece kalakalırız.
YanıtlaSilYaşam sürüyor,zaman akıp geçiyor; kabussuz rüyalar dileğiyle...
YanıtlaSilNe güzel yazmışsın. Bir hikayenin başlangıcı gibi, devamını getirsen ne güzel olurdu...
YanıtlaSilKabussuz mutlu rüyalara uyuman dileğiyle
Sevgiler
Sevgili Zeugmacığım,
YanıtlaSilÖylesine güzel bir anlatım dili kullanmışsın ki...o kabusun içine bir an ben de daldım!ve sonra tekrar silkelenerek kendime döndüm! yani yazı beni içine doğru çekti...
Kalemin, kelamına erdiği...kabusun ardından keyfe dönüşerek, köpük köpük uçacağın rüyalara dalacağın...tatlı uykular dilerim...
Yüreğine sağlık Zeugmacığım...
Renkli rüyalarla dolu:)
Güzel bir haftasonu dilerim... Sevgilerimle...
Uykudan önce mutlaka haberleri izlemişsindir Sevgili Zeugma, başka türlü bu kabus girmezdi rüyana... Anlatı güzeldi, daha çok yazmalısın.Birbirinden güzel yıllar, tatlı rüyalar diliyorum.
YanıtlaSilSevgili Zeugma !
YanıtlaSilBiz nerdeyiz, bilinçaltımız nerede hiç bilemiyoruz.
Ah bir kontrol etmek, ayıklamak mümkün olsaydı. Mümkün olsaydı bize oynadığı küçük oyunları oynamaması. Ve zamanı farklı algılatması..
Güzeldi.. Ellerine sağlık.
Sevgiyle...
Yazı senin kabüs hepimizindi
YanıtlaSilrenkli rüyaların olsun,sabahlar olmasın :) öperim..
YanıtlaSilBen de dün gece rüyamda işe üzerimde pijamalarımla gitmişim.Son anda farkediyorum üzerimdekileri, ayağımda ayakkabı yerine pofuduk patiklerim ."Aman Allah'ım nasıl bu şekilde geldim ben buraya kadar" diye kendimi hırpalarken uyandım.Aynı senin yazındaki gibi"Ohh be rüyaymış "dedim. :))
YanıtlaSilRüya tabiri yapan birileri varsa Zeugma'nın bu güzel yazısını kötü emellerime alet edebilirim :))
Eline sağlık Zeugma'cım.
Sevgiler.
Yüreğine, kalemine sağlık sevgili Zeugma . Yine iç sesinin, dürüstçe akıcı bir akıl analizi ile postuna yansıması olmuş bu postun....Yatmadan önce biraz yemek yemiş veya Dilek hocanın söylediği gibi haberleri izlemiş olabilirsin. İyi bir hafta sonu dilerken, pembe, güzel rüyalarla buluşmanı dilerim. (Bunun deneme yazısı olduğunu bilerek,varsayım..)
YanıtlaSilSevgilerimle..
nil ;
YanıtlaSilBahsettiğin bu his zaman zaman hepimizde oluyor değil mi? :)
Çok teşekkür ederim bu kadar beğendiğin için nilciğim...
Parpali ;
Aklına bir neden takılmasın insanın, uyuyamaz bazen. Canını çok sıkan bir nedense sabahı bulur.
Hem yaş dediğin nedir ki ?
Bir yaz bir kış tamam işte...
alizafersapci ;
Hızla akıp geçiyor hem de.
Teşekkürler Alizafer Bey..
Çınar ;
İki yıl önce yazmıştım bunu. Cümleleri biraz düzenleyip yayınlamak istedim.. En başta ülkenin gündemi bu kadar endişe vericiyken huzurla uyuyabilen kaç kişi vardır ki?
Teşekkürler, sevgiler..
Esmir ;
Esinciğim, çok teşekkürler.
Naçizane yazdığım kısa denemelerden biri bu. Biraz da hayal gücü var tabii. Etkilenmen beni de etkiledi diyeyim :)
Ben de güzel bir hafta sonu diliyorum, masal dünyasında gezeceğin rüyalarla dolu...
Sevgilerimle...
aysema ;
YanıtlaSilHaberlerin büyük bir yüzdesi kabustan beter değil mi sevgili aysema? Bazen uyuyamadığım doğru; ama yazıdaki karakter tamamen ben değilim :)
Deneme yazmak güzel ve istediğin rolü/ rolleri kahramanlarına dağıtmak çok keyifli aslında.
Çok teşekkürler öğretmenim,,
Mutlu, huzurlu bir hafta sonu sizinle olsun.
Ali İkizkaya ;
Sevgili Ali Bey,
Aynen öyle. Ah keşke kontrol/ayıklama olabilseydi.Gece yatmadan önce beynimize CD benzeri bir şey takıp rüyamızı istediğimiz gibi görseydik hatta :))
Ben teşekkür ederim, sevgiyle...
HÜSEYİN USTA ;
Kabusları seviyorsun Usta, biliyorum :)
AyŞeGüL ;
Hepimizin öyle olsun Ayşegülcüm.
Ben de seni öperim...
İzDüŞümLeR ;
Senin rüyan pek şirinmiş ama :)
Hırpalamana gerek yoktu ama rüyada istediğin olmuyor :)
Kötü emellerinle yazımın ne ilgisi var yaa? Valla anlamadım :)
Hem benim yazım kurgu, deneme :)
Sevgiler benden İzciğim..
JİVAGO ;
'' 'Deneme yazısı olduğunu bilerek' varsayım '' diyerek dilediğiniz güzel dilekleriniz ve güzel görüşleriniz için teşekkür ederim sevgili Jivago..
Ağır yemekler, çok tüketilen çay-kahve, can sıkıcı bir mahluk ya da TV'de etkileyen bir haber yapabiliyor, haklısınız ..
İyi bir hafta sonu sizinle olsun..
Sevgiler...
Uyku saatlerini şaşırırsa kabus oraya yerleşir. Ben uykudan kaçar kabusa yakalanırım hep.
YanıtlaSilYazın öykü tadında olduğundan kabus çok algılanmıyor:)
Nur Hanımcım bir dahaki denememde iyice motive olup korkunç bir kabus yazma isteğiyle doldurdunuz beni :))
YanıtlaSilÇok güzel yazıyorsun Sevgili Zeugma'cığım.Şiirlerin yanısıra öykü ve denemelere de apırlık ver.harika şeyler çıkartacağından eminim.
YanıtlaSilSevgilerimle
Kötü emellerim = Yorum sayfanda kendime rüya tabiri yaptırtmak ;)) .Rahmetli anneannem yaşasaydı yorumu her zamanki gibi hazırdı gerçi"Uyurken popon açıkta kalmış "
YanıtlaSilSevgiler ,iyi pazaralr :)
Öyle hayaller var ki bizi gerçeklerden koparan,
YanıtlaSilÖyle gerçekler var ki bizi hayallere sürükleyen…
Dalgaları Aşmak ;
YanıtlaSilBana bu kadar güvendiğin için çok teşekkürler sevgili bedişciğim.
İnşallah vaktim olur da denerim yine :)
Sevgilerimle...
İzDüŞümLeR ;
Tamam şimdi anladım. Benim anneannem de yapardı rüya yorumu.
Ondan epey öğrendim. Ben yorumlayayım rüyanı :))
Ayakkabı sıkıntı,giymemen güzel. İşyerine pofuduk patiklerle gitmen rahatlığa işaret.Ee, pijama da rahat bir kıyafet. Yani işinle ilgili güzellikler geliyor sana...
Bir de bu yazı senin Teddy yazından sonra aklıma geldi sanırım :D
İyi bir hafta ve işyerinde müthiş güzellikler diliyorum İzciğim..
Sevgilerimle...
Hayalbemol ;
Ne güzel demişsin. Koskoca bir kitabın özeti gibi olmuş yine sözlerin bemolcüm.
Katılıyorum.Aynen öyledir...
Rüyalar mı gerçek, gerçekler mi rüya?
YanıtlaSilHaberleri izlediğimiz anda o curcunanın tam ortasında buluveriyoruz kendimizi bir anda. Polis copunu bir kızın başına indiriyor kafamızı eğiyoruz izlerken biz de burada.Hiç değilse rüyalarda dinlenmeliyiz değil mi Zeugmam?sevgilerimle.
Bazen uyanir hala etkisinden kurtulamayiz butun gun, hatta gunlerce...Eline saglik!
YanıtlaSilaçık renk saçlı kadınların iş toplantısında ciddiye alınmamasını kabullenip ona göre davranmaya teşvik etmek bir kadına yakışmıyor.
YanıtlaSilAdsız ziyaretçim. 2 dk önce buradaydın.O yüzden sana acil cevap:
YanıtlaSilPeki sana yakıştı mı insanlık satttığını zannedip ''adsız'' kimlikle gelip böyle bir yorum bırakmak?
Bahsettiğin saç renkleri örnek olarak doçentin kendi ağzından tıpkı bu haliyle geçti. Nette de bulabilirsin.
Tersi de olabilir. Siyah saçlıyken toplantıya kızıl saçlarla da katılmak isteyebilir.
Zihninin altında sarı saçlı kadınlarla ilgili bir eziklik ya da problem olmalı. Öyle ki yazıların altını bile şaşırtacak kadar!
Sevgili Zeugmacim öykün öyle güzel yazilmis ki sanki duvardan duvara vurulusunu ciplak gözle görmüs kadar oldum. Icim ürperdi...
YanıtlaSilYazali iki yil oldu demissin peki kabus bitmedimi daha? devami gelmeyecek´mi öykünün?
Sevgiler:)
sufi ;
YanıtlaSilBazen birbirine karışabiliyor dediğin gibi suficim. Huzurlu bir şekilde uykuya dalabilsek rüyalarımız da şahane olacak eminim.
Sevgilerimle.
didem ;
Benim yıllar önce gördüğüm tek bir rüya hiç aklımdan çıkmaz örneğin. Aynen gerçekleşmişti.
Teşekkürler didem..
sünter ;
Hadi yaa :)
Görmüş kadar olma etkisi güzelmiş.Çok teşekkür ederim.
Bloga ilk başladığımda yazmıştım bunu. Hala yayında (Deneme merakım vardı o ara).
O zaman bunun ''Kabus 2'' diye devamını yazayım en kısa zamanda sevgili süntercim. Çok korkarsan karışmam ama :))
Sevgilerimle...
Adsız ;
Sana ne diyeyim ki.Böyle bir yazıdan algıladığın tek şeyle zeka seviyeni de ispatladın ayrıca :)
Matchless theme, it is very interesting to me :)
YanıtlaSil