21/04/2014

Bir Hayal Ülkesi: Nütopya (Nutopia)

Bundan tam 41 yıl önce, yani 1973'te, İngilizcede ''April Fool's Day'' olarak adlandırılan 1 Nisan günü, İngilizlerin efsane müzik topluluğu The Beatles'ın solisti ve önderi John Lennon ve Japon eşi Yoko Ono bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısı için seçilen gün 1 Nisan'dı; ama konusu hiç de şakaya benzemiyordu.

John ve Yoko sözlüklere yeni bir kelime kazandırdıklarını açıklamakla işe başladılar:
Fransızcada çıplak anlamına gelen ''nu'' (okunuş nü) ve yokyer anlamına gelen ''utopia'' sözcüklerini bir araya getirerek oluşturdukları Nutopia (Nütopya)

Bu, onların kurdukları imgesel ve simgesel devlete verdikleri isimdi. John Lennon ve Yoko Ono, ellerinde bu ülkeyi sembolize eden beyaz bayraklar eşliğinde açıklamaya devam ettiler.

Nutopia, sınırları olmayan bir ülkeydi. Devletlere de bölünmemişti. Hiçbir hükümet tarafından yönetilmiyordu. Savaşsız, barış içinde çok güzel bir ülkeydi. Ülkenin vatandaşlığı farkındalık beyanı ile elde ediliyordu. Nutopia'da toprak, sınır, pasaport, vize yoktu. Sadece insanlar vardı. Kozmik kurallar dışında hiçbir yasası yoktu.

Bu ülkeye bir de ulusal marş adanmıştı:
John Lennon'un sözlerini yazdığı ve bestelediği ''Imagine'' (Hayal Et)
Nutopia'ya ait bayrak yalnızca düz beyaz renkteydi.
Ve deklarasyona da bastıkları,
beyaz fok balığı nakşedilmiş anlamlı bir mühürleri vardı.

İşte John ve Yoko böyle güzel bir ülke hayal etmişler
ve bu hayali bu şekilde, resmi bir deklarasyonla tüm dünyaya duyurmuşlardı.

İnsan gözlerini kapayıp bir an bile olsa böyle bir ülke hayal ettiğinde mutlu oluyor gerçekten de.
Deneyin, siz de göreceksiniz...





Kaynak buradan



8 yorum:

  1. lenonlar idolümdür. imagine parçasını çok paylaştım :) sınırlar,yöneticiler olmayan,komün-federe sistemi aslında 'anarşizm' felsefesini simgeler.insanlar bilgi sahibi olmadığı için anarşizm isminden yanlış algılar.
    sevgiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önemli bir konuya parmak bastın. Anarşizm, terörizm demekmiş gibi algılanıyor. Çünkü ''devlet karşıtı'' anlamı da içeriyor.
      Oysa anarşizmin tam olarak kelime anlamı ''yöneticisi olmayan''..
      Ast ya da üst kabul etmeyen, her türlü devlet ya da yönetim biçimini reddeden...

      E, o zaman Lennonlar tam da bunu istediklerine göre anarşistmişler :)

      Sil
  2. John ve Yoko'nun düşledikleri ütopyo hayali harika!.

    Bir an hayal ettim ben de!
    nasıl başım döndü, gözlerim kamaştı.) şu heyulalı günlerin içinden geçerken ve dünya giderek çekilmez hale gelirken... hayalimdeki; sınırların olmadığı uçsuz bucaksız dünya nefesimi kesti bir anda ve hissettirdiği duygu 'mutluluk' ol(ur)du elbette:)

    Bu arada 'imagine' John Lennon'un en sevdiğim çalışmalarından biridir.
    Anlamlı sözleri ve müziği ile ölümsüz klasiklerden...

    Emek vererek paylaştığın harika paylaşımlar adına teşekkür ederim Zeugmacım..
    Sevgiler ve...
    hayallerinin / hayallerimizin gerçekleşeceği güzel bir hafta dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın, bu bir ütopya ama insana kendini iyi hissettiriyor.
      Ve bir de ''Çok mu zor sanki böyle bir şey gerçekleştirmek'' diye düşünülüyor.
      Birilerinin iktidar hırsları, dünyaya hükmetme paranoyası, savaş çığırtkanlıkları ve daha bir sürü insanlık dışı hayalleri gerçekleşiyor hiç durmadan.
      Lennonlar'ın böylesi tertemiz, bembeyaz, sevgi dolu bir ülke hayal etmeleri çok hoş Esinciğim..
      Aslolan, bu hayalleri imgesel ve simgesel olmaktan biraz çıkmış bence. Tarihe geçmiş :)
      Bizim hayallerimizde bile yerini bulması da cabası..

      Beğendiğin için teşekkürler.
      Bilgi paylaştıkça güzel ve biz birbirimizden çok şey öğreniyoruz...
      Rüya gibi bir hafta diliyorum ben de :)
      Sevgilerle...

      Sil
  3. Yaşadıkları zamanın çok ötesindeydiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşamlarıyla ilgili tüm detaylar bu fikri veriyor sahiden de...
      Hatta bazı kesitler günümüzde bile ''uç'' olarak nitelenebilir.

      Sil
    2. Zeugma daha sen "hayal edin" demeden ben ülkenin uçsuz bucaksız topraklarında hayal etmeye başlamıştım kendimi ve benden habersiz kocaman bir gülümseme yayıldı yüzüme.

      Benim de bir arkadaşımla böyle bir hayalim vardı.
      Burası bir adaydı. Evler eskiden olduğu gibi tek katlı ve taştan yapılmış. Asla motorlu araç yok. Herkes bisiklet kullanıyor. Insanlar kendi bahçelerinde ürettikleri sebzelerle ve kendinde olmayanı olanla takas ederek besleniyor. Herkes aynı farkındalığa sahip. Insanlar çok kibar ve özellikle çok yavaş. Her şey ağırlaştırılımış gibi. Öyle yavaş ki insanların yaşadıkları an'ı fark etmemesi imkansız.

      Bunu aylarca konuşmuştuk. Tabi güzel bir hayal olarak kaldı hafızamızda o kadar.
      :)

      Sil
    3. Evet, okurken öyle oluyor aslında. Gelip zihnine yerleşiyor o hayal.
      Sanırım ''imgesel'' tanımı o yüzden en çok.
      Zaman zaman benzer hayalleri hep kuruyoruz.
      Örneğin ben GDO'lu gıdaları anlattığım bir yazıda aklıma yerleşen hayali yazının sonuna eklemiştim. Şehir dışında, her türlü teknolojiden uzak, meyve-sebzeleri kendimizin yetiştireceği, bahçesinde''doğal'' ve ''dolaşan'' tavuklar beslediğimiz, yeşillikler içinde bir kulübe :)
      Arkadaşınla kurduğunuz hayale çok benziyor.
      Keşke siz de bu hayalinizi Lennonlar gibi bir yerlere yazıp imzalasaydınız, diyesim geldi :)

      Sil