''Başka iklimlere gitmek'' tabiri kelimenin tam manasıyla gerçekmiş meğer. İngiltere "iklim" olarak ne kadar serin bir ülkeymiş?!!
Burada günde birkaç kez yağmur yağıyor. Zaman zaman güneş açsa da boğucu bir hava sıcaklığı yok. Asla ve asla terlemiyorsunuz.
O kadar şaşırtıcı enstantaneler var ki. Sokaklarda insanlara baktığınızda kimi yazlık giyinmiş kimi kışlık. Bazıları akşam üzeri yaşanan ayaza rağmen incecik ve dekolte giyinmiş, bazıları ise kar yağdığında tercih edilecek kadar kalın kabanlar içinde.
Sanırım şemsiye almadan evden çıkmamayı kural haline getirmişler. Zira her gün mutlak surette yağmur yağıyor.
Türkiye'de sıcaklardan ölmek üzereyken şimdi mis gibi serin bir bahar havasının ortasındayım şu an. Ne yalan söyleyeyim, öyle iyi geldi ki...
Aldığımız bilgilere göre İngiltere'nin görebileceği en sıcak günlermiş bunlar. Şaşırtıcı gerçekten.
Şaşırdığım bir diğer noktaya da değinmeden geçmeyeyim. ''İngilizler soğuk insanlardır,'' derler hani. Hiç ama hiç alâkası yok. Tam tersi, tamamen tersiymiş, bizzat yaşamaktayım. Yolda, metroda, kafede, müzede, nerede rastlarsanız rastlayın ve göz göze gelin, mutlaka tebessüm edip selam veriyorlar. İnanın bu istisnasız aynen bu şekilde. Bizler aynı apartmanda oturduğumuz insanların bile selam sabah vermediklerinden yakınırken onlarda durum bu. Sözün özü, İngilizler inanılmaz derecede nazik ve güler yüzlü...
Vee... Gitmeden önce içime doğmuş sanki... O kadar ilginç anlar ve anılara şahit oldum ki. Gerçekten çok şaşırtıcıydı. Bunları döndükten sonra fotoğraflar eşliğinde, düzgün bir şekilde aktarmayı düşünüyorum.
