03/04/2020

Covid-19 İçin Umut Veren Gelişmeler

İster Birleşik Devletler Başkanı ol, ister kasalar dolusu parası, odalar dolusu altınları olan bir hanedanlık imparatoru. İster karun kadar zengin ol, istersen dünyanın en itibarlı siyasetçisi ya da ünlü bir film yıldızı. Artık bunların hiç mi hiç önemi yok. Her kim olursan ol, kimseden zerre kadar bir farkın ve de ayrıcalığın yok! Sen de herkes gibi eve hapsolmak zorundasın. Sahip olduğun hiçbir şey bundan seni kurtaramaz!

Durum ne kadar korkunçsa savaşmak zorunda olduğun düşman da o kadar küçük ve akıllara zarar! O bir nanovirüs; ama öyle böyle değil!

Ne kadar küçük olduğunu anlaman için misal, 1₺ büyüklüğünde bir madeni parayı baz al ve üzerine de yan yana sıralandıklarında tam 136 milyar virüs sığdığını düşün. Bu şu demek: Dünyada yaşayan insan sayısının tam 17 katı 1₺'nin üzerinde! Dünyanın tamamını yok edecek güce sahip bir ordu!

Hal böyle olunca insanoğlunun bugüne kadar icat ettiği hiçbir silah ve savaş malzemesi işe yaramıyor. Top, tüfek, pompalı, tank, füze, İHA'lar, SİHA'lar hepsi boşuna. Gözle görülemeyen bu güçlü düşman, vücuduna sinsice sızıp en sevdiği yere yerleşiyor ve hızla çoğalıp kısa bir süre içinde boğularak ölmene neden oluyor. Dünya bir film platosu gibi adeta. Biz insanlar da bu korkunç bilim kurgu filminde tüm gerçekliğiyle rol alan aktörler. Senarist mi? Hayal gücü üst sınırlarda gezen ve fakat hayallerini gerçeğe döken biri gibi. Adalet duygusu baskın. Doğayı ve çocukları seviyor.

Koronavirüs salgını ile ilgili olası üç sonuçtan bahsediliyordu. Herkesin enfekte olması sonucu büyük çoğunluğun bağışıklık kazanacağı, etkili ve spesifik bir ilaç tedavisi bulunacağı, üçüncüsü de aşı geliştirileceği...

Birkaç gün önce Hacettepe Hastaneleri Kan Merkezi Direktörü olan bir profesör, Kızılay ile birlikte harekete geçildiği, iyileşmiş hastaların kanıyla uygulanacak bir tedavinin Türkiye'de de başlayacağına dair bir açıklama yaptı. Koronavirüs atlatan hastaların kanlarından alınacak plazmaların yataklı hastaların tedavisi için kullanımı Sağlık Bakanlığından onay aldı. Böylece, salgında durumu ağır hastalar için çare olabileceği düşünülen pasif antikor koronavirüs tedavisine Amerika'dan sonra Türkiye’de de başlanıyor. Başta Hacettepe Tıp Fakültesi olmak üzere pek çok üniversitenin destek verdiği klinik çalışmalarla ''çok yakın bir tarihte Covid-19 geçirip sağlığına kavuşan ve testleri negatif çıkan gönüllü donörlerden'' kan alınacak ve o kandan koronaya karşı gelişen antikorların bolca bulunduğu plazma ayrıştırılarak durumu ağır hastalara nakledilecek. Plazma Transfüzyon Tedavisinin etkinliği konusunda Hacettepe, Kızılay Kan/BioBanka ve Sağlık Bakanlığı Korona Bilim Kurulu Hocaları görüş birliğinde.



Bakınız, Oxford Üniversitesi'nin sürdürdüğü hayvan testlerine ek olarak Covid-19'a karşı aşı geliştirmek üzere klinik çalışmalarda yer almak isteyen gönüllüler aradığı, potansiyel çalışmalarda yer almak isteyen gönüllülerin 18 - 55 yaş arası sağlıklı bireyler olması gerektiği ile ilgili duyurusu (28 Mart). Daha sonrasında epey uzun soluklu bir ‘sonuç izleme’ aşaması başlayacak. Bu gerçekten çok çok heyecan ve umut verici bir gelişme.



Bitmedi. Dünya üzerinde tam 23 farklı aşı çalışması yapılıyor. Ancak, büyük ilaç firmalarının aşı çalışmalarına pek de heyecanla yaklaşmadığı, çalışmaların biyoteknoloji firmaları tarafından yürütüldüğü söyleniyor. Böyle korkunç bir pandemide dahi ilaç firmalarının tavrına bakar mısınız? İnsanoğlundaki menfaat duygusunun sıfırlanması gerekirken düştükleri hale!?

Koronavirüse karşı aşı ve ilaç araştırmaları dünya genelinde sürerken; bugün ABD'deki Pittsburgh Üniversitesi'nden müthiş bir müjde geldi. Üniversitedeki araştırmacılar, koronavirüs için potansiyel bir aşı bulduklarına inandıklarını, aşının fareler üstünde yapılan testinde koronavirüse karşı başarılı şekilde antikor üretildiğinin belirlendiğini söylediler.

Philip Morris International Inc. ve British American Tobacco tütün yaprağından koronavirüse karşı bir aşı için çalışmalara başladı.

İlaç devi Johnson & Johnson, Eylül'e kadar koronavirüs aşısı testlerine başlayacaklarını duyurdu. Firma, aşı araştırma, geliştirme ve klinik testlerini finanse etmek için 1 milyar dolar taahhüt edeceğini de belirtti.

Şu var ki; covid-19 aşısı için minimum 12-18 ay beklenmesi gerekiyor. Öyleyse mümkün olduğunca evde kalıp izole olmaya, sık sık ellerimizi yıkamaya, kurallara uymaya devam. Çok daha titiz bir şekilde! Dışarı çıkmak gerektiğinde mutlaka maske ve eldiven kullanıyoruz. 1 kişinin izole olması, virüsten korunması demek, o kişinin çevresindeki en az 30-40 kişiyi dalgalar halinde yayılacak enfekte riskinden koruması, zinciri kırmak demek...



Maske ve eldivenlerimizi ''üzerindeki olası virüslere dokunmadan'' nasıl çıkarmamız gerektiği bu videoda.

Kalın Sağlıkla...



Görseller: medyascope.tv/guardian.com