EvdeKal günlerinde tüm alışkanlıklarımız sekteye uğradı, malum. Uyku düzenimizden yediğimiz yemeğe, yaptığımız alışverişe kadar hiçbiri daha öncekiler gibi değil. Gerçekleştirebildiğin kadarına, yahut bulduğuna şükretme zamanı şimdi. Paran varsa bile nerede öyle istediğin kalitede bir şeyler alabilesin. Buldun ve aldın diyelim.
''Hadi üzerinde korona virüsü varsa?''
İşte bu yüzden de büyük bir çoğunluk ''bir evin en temel besin maddesi'' olan ekmeğini daha önceden dışarıdan satın almakta iken kendi yapmaya başladı. Öyle ki bu işte uzmanlık derecesine doğru yol alanlar var. Yaptığı ekmeği sosyal medyada paylaşanları görüyoruz. Konuyla ilgili espriler de gırla gidiyor. ''Korona sonrası meslek değiştirip fırın açacağım'' diyene bile rastlamak mümkün. Keza bloglarda da öyle. Şartları kanıksamak ve kabullenmek böyle bir şey.
Ramazan ayının pidesiz geçebileceğini hayal bile edemiyor insan, değil mi? Misal, bunları yazan ben pideyi çok seven, ama taş çatlasa birkaç lokma yiyen biriyim. Beni ilgilendiren yanı, ''olmazsa olmaz''lığı manevi değerlerimize ait bir sembol oluşu ve her ne olursa olsun bu geleneğin sürdürülmesi gerektiği. Ramazanla gelsin, nesilden nesile aktarılmaya devam etsin. Zaten bizim çocukluğumuzun anılarındaki gibi fırınların önlerinde uzayan kuyruklardan bile haberi yoktu çocukların. Hepten yok olmasın. Gerektiğinde pideyi de evde yapalım demeye getiriyorum bu arada. Kim bilir, sürekli ekmek yapanların uzmanlık seviyesine gelebildiği şartlar, pide deneyimleyen insanları yıldızlı puan seviyesine getirebilir. Tıpkı Cambridge Üniversitesi'nde Fizik Profesörü olan Mete Atatüre'nin
''BURADA'' göstermiş olduğu pideleri gibi. Kuantum fiziğinde büyük başarılara imza atan Atatüre 2015'te, ölçülmesi olanaksız kabul edilen
''ışık seviyesinin gürültü ölçümü''nü gerçekleştirmiş bir akademisyen. Böylece ilk denemesi olan pideyle de herkesi kendine hayran bıraktı.
Yazının en altına koyduğum son görsel daha önce yapmış olduğum bir ''poğaçamsı''. Böyle diyorum, çünkü ne tadı ne dokusu pideye benziyordu. Ramazanda ne zaman pide yapmaya kalksam her seferinde hiçbir damak tadının asla pide olarak kabul etmeyeceği böyle bir poğaçamsı yapabiliyordum. Ama artık bu döngüden kurtuldum. Hem de inanılmaz bir şekilde kurtuldum. Bakın, görsellerdeki pideyi dün ben yaptım.😃😲
Birazcık araştırınca, daha da önemlisi isteyince oluyormuş. İnanın en kaliteli taş fırında pişirilmiş bir pideden hiçbir farkı yok bu pidenin. Uygulayan kim varsa aynı fikirde. Malzemeler mi? Yalnızca su, un ve maya...
Bu pideyi bu kadar farklı ve inanılmaz kılan yalnızca uygulanan teknik. İki ayrı kapta hamur oluşturuluyor. Bir tanesi ön maya hamuru ki 1 bardak un kullanılarak yapılıyor. Diğeri maya katılmadan 4,5 bardak unla oluşturulan ana hamur. Daha sonra iki hamur birleştirilip ''katlama'' yoluyla yoğruluyor. İşte bu kadar!
Kendi ellerinizle şahane bir Ramazan pidesi yapmak istiyorsanız Youtube'da #Masmavi3mutfakta etiketiyle bu tarifi aratın ve kanal sahibi hanımın yarattığı tekniği ve ölçüleri birebir uygulayın. Sonuç gerçekten de mükemmel ötesi.
Yumuşacık bir hamur elde ediyorsunuz. Göz göz kabaran bir hamur. Piştikten sonraki dokusu çok ama çok güzel bir pide. Ben büyük fırın tepsisine XL büyüklükte tek bir pide olarak yapmayı tercih ettim. Tek kelimeyle ba-yıl-dık.
Ramazanın daha başındayız. Bu garantili tarifi mutlaka denemenizi öneriyorum. Korona günlerinde evinde sıcacık, mis gibi kokan, orijinal bir fırın pidesi bulunmasını kim istemez ki.
Kalın sağlıcakla...
* * *
Daha önce ancak bu şekilde poğaçamsı pide yapabiliyordum.😊
