Değişik renklerde ve tatta birçok malzemenin bir araya gelip birbiriyle uyumlu şekilde birleşerek çok çeşitliliğin doyumsuz halini oluşturan ''aşure'' ne çok anlam barındırır içinde...
Sevgi barındırır her şeyden önce. İnançla sunmanın güzelliğidir. Sevinci, heyecanı ve mutluluğu. Sıcacık bir paylaşımın pozitif duygularla adeta kutsanmış halidir.
Hayır işlemek ve gönül almak adına gerek dinsel gerekse kültürel bir öge olarak süregelmekte olan aşure geleneği ''sevinç ve hoşgörünün simgesi'' olarak da biliniyor.
Birkaç gün önce Büşra isminde bir hemşirenin son derece iyi niyetli ve samimi bir yaklaşımla Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan ''bir tabak aşure'' istemesi ve Başkanın da bu isteği yerine getireceğini söylemesi üzerine istenmeyen olaylar yaşanmış, bunun üzerine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca devreye girerek Büşra Hemşire'yi kollayarak sevgi ve hoşgörüye dayalı bir yaklaşımda bulunmuştu. Konu aşureden açılmışken ve tam da aşure günlerinden geçerken kronik hastalıklar, kanser, immunoterapi, koronavirüs, COVID19 alanlarında çalışmalarda bulunan Bağışıklık Sistemi Uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz'dan bağışıklığımızı özellikle güçlü tutmamız gereken koronalı günler için şöyle bir öneri geldi:
Ancak, aşure yapıp dağıtmanın da tehlikeli olduğu günler aynı zamanda. O halde sevenler (sevmeyen var mı ki) için evde yapmaktan başka çare yok gibi. Ben şahsen birkaç saat kaynatılarak yapılan bir şey olmasına rağmen dışarıdan alınma/gelme bir aşureyi asla yiyemem. Gözüm feci korkmuş durumda.
Aşure yapmanın çok zor olduğu zannedilir genellikle. Oysa hiç öyle değil. Hazırlıklar bir gece önce başlıyor, o kadar. Sürekli kullandığım bu garantili tarifle tam kıvamında, enfes bir tat elde edeceğinizden emin olabilirsiniz. Şiddetle öneriyorum. Kız Meslek Liselerinde yıllarca okutulmuş bir yemek kitabından alıntı, elden ele süregelen bir tariftir ve müthiştir...
AŞURE YAPIMI
Malzemeler:
- 1,5 su bardağı aşurelik buğday
- Yarım su bardağı pirinç
- 4,5 su bardağı şeker
- 1 kahve fincanı kuru fasulye
- 1 kahve fincanı nohut
- 1 kahve fincanı kuru üzüm
- 1 portakal kabuğu
- 6 adet kuru incir
- 6 adet kuru kayısı
- Yarım fincan kuşüzümü
- 1 kahve fincanı gül suyu [isteğe bağlı]
- Dövülmüş ceviz ya da fındık
- Bir su bardağı süt (isteğe bağlı)
- 1 paket vanilya
- Tarçın
İşlemler:
1- Nohut ve fasulye ayrı kaplarda akşamdan ıslatılır. Ertesi gün yine ayrı kaplarda iyice yumuşayıncaya kadar haşlanır. Buğday da akşamdan 10 bardak suyla büyükçe bir tencerede 5 dk kaynatılıp altı kapatılır. İçine ince kıyılmış portakal kabuğu eklenir ve sıcakken, üzeri yoğurt mayalıyormuş gibi bir bezle sarılır (Bu kısım, yani sarmalama kısmı bana ait). Böylece tenceremiz sabaha kadar suyu çekip iyice yumuşayacak, mis gibi kokacak ve işimizin en zor kısmı hallolacak.
2- Ertesi gün açıldığında halen sıcak olan bu tencerenin içine pirinç de eklenip suyu azaldıkça kaynar su ilave edilerek taneler kayboluncaya kadar haşlanır.
3- Haşlanmış nohut ve fasulye bu karışıma ilave edilir. 20 dakika bir arada kaynatılır.
4- Şeker, ayıklanıp yıkanmış kuru üzüm katılır. Şeker eriyinceye kadar karıştırılıp on dakika kaynatılır. Bu aşamada istenirse 1 su bardağı süt ilave edilir.
5- Yıkanmış ve küçük küçük doğranmış incir, kayısı katılır, kuş üzümü ilave edilir. Gül suyu eklenir. Beş dakika daha kaynatılıp ateşten alınır. Vanilya ilave edilir.
6- Sıcakken tek kişilik kâselere konur. Biraz soğuyunca üzerine arzuya göre ceviz, antep fıstığı, hindistan cevizi, tarçın, nar tanesi, vb. serpilir.
Bu ölçülerle yaklaşık 20 kâse aşure elde edilir. Buna göre istenilen oranda azaltılıp eksiltilebilir.
Akşamdan suya ısladığım buğday, fasulye ve nohut, sabah olunca ilgili ''basit'' işlemlerden geçip, her zamanki kıvamında, enfes bir aşureye dönüştü yine. Üzerinde nar eksik ama, olsun ne yapalım:)
* * * Yıllardan beridir pek çok blogda gördüğüm, öve öve bitirilemeyen reyhan şerbetini deneme fırsatı buldum nihayet.
Aman Allahım, yazılanlara bakıp da onca yıldır neden yapmamışım ben bu şerbeti. O kadar leziz bir içecek oldu ki anlatamam size. Rengi ayrı güzel, kokusu adeta misk-i amber. Ya tadı? Şimdiye kadar içtiğiniz hiçbir şerbet ya da meyve suyuna benzemeyen, kendine özel lezzetiyle baş döndüren, harikulade bir içecek. Enfes bir serinletici. 2 TL'ye bir bağ reyhan alıp 4 kaşık şeker ve 6 bardak suyla çok kolay ve de ekonomik bir şekilde siz de bu şerbetten hazırlayabilir, dilerseniz bir seferde 6 kişi birden içerek mest olabilirsiniz. Padişahlara, hanım sultanlara layık bir içecek gerçekten. Benden söylemesi...
Koronadan uzak, sağlıklı günler dileğiyle...
Sevgi barındırır her şeyden önce. İnançla sunmanın güzelliğidir. Sevinci, heyecanı ve mutluluğu. Sıcacık bir paylaşımın pozitif duygularla adeta kutsanmış halidir.
Hayır işlemek ve gönül almak adına gerek dinsel gerekse kültürel bir öge olarak süregelmekte olan aşure geleneği ''sevinç ve hoşgörünün simgesi'' olarak da biliniyor.
Birkaç gün önce Büşra isminde bir hemşirenin son derece iyi niyetli ve samimi bir yaklaşımla Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan ''bir tabak aşure'' istemesi ve Başkanın da bu isteği yerine getireceğini söylemesi üzerine istenmeyen olaylar yaşanmış, bunun üzerine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca devreye girerek Büşra Hemşire'yi kollayarak sevgi ve hoşgörüye dayalı bir yaklaşımda bulunmuştu. Konu aşureden açılmışken ve tam da aşure günlerinden geçerken kronik hastalıklar, kanser, immunoterapi, koronavirüs, COVID19 alanlarında çalışmalarda bulunan Bağışıklık Sistemi Uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz'dan bağışıklığımızı özellikle güçlü tutmamız gereken koronalı günler için şöyle bir öneri geldi:
Aşure yapmanın çok zor olduğu zannedilir genellikle. Oysa hiç öyle değil. Hazırlıklar bir gece önce başlıyor, o kadar. Sürekli kullandığım bu garantili tarifle tam kıvamında, enfes bir tat elde edeceğinizden emin olabilirsiniz. Şiddetle öneriyorum. Kız Meslek Liselerinde yıllarca okutulmuş bir yemek kitabından alıntı, elden ele süregelen bir tariftir ve müthiştir...
AŞURE YAPIMI
Malzemeler:
- 1,5 su bardağı aşurelik buğday
- Yarım su bardağı pirinç
- 4,5 su bardağı şeker
- 1 kahve fincanı kuru fasulye
- 1 kahve fincanı nohut
- 1 kahve fincanı kuru üzüm
- 1 portakal kabuğu
- 6 adet kuru incir
- 6 adet kuru kayısı
- Yarım fincan kuşüzümü
- 1 kahve fincanı gül suyu [isteğe bağlı]
- Dövülmüş ceviz ya da fındık
- Bir su bardağı süt (isteğe bağlı)
- 1 paket vanilya
- Tarçın
İşlemler:
1- Nohut ve fasulye ayrı kaplarda akşamdan ıslatılır. Ertesi gün yine ayrı kaplarda iyice yumuşayıncaya kadar haşlanır. Buğday da akşamdan 10 bardak suyla büyükçe bir tencerede 5 dk kaynatılıp altı kapatılır. İçine ince kıyılmış portakal kabuğu eklenir ve sıcakken, üzeri yoğurt mayalıyormuş gibi bir bezle sarılır (Bu kısım, yani sarmalama kısmı bana ait). Böylece tenceremiz sabaha kadar suyu çekip iyice yumuşayacak, mis gibi kokacak ve işimizin en zor kısmı hallolacak.
2- Ertesi gün açıldığında halen sıcak olan bu tencerenin içine pirinç de eklenip suyu azaldıkça kaynar su ilave edilerek taneler kayboluncaya kadar haşlanır.
3- Haşlanmış nohut ve fasulye bu karışıma ilave edilir. 20 dakika bir arada kaynatılır.
4- Şeker, ayıklanıp yıkanmış kuru üzüm katılır. Şeker eriyinceye kadar karıştırılıp on dakika kaynatılır. Bu aşamada istenirse 1 su bardağı süt ilave edilir.
5- Yıkanmış ve küçük küçük doğranmış incir, kayısı katılır, kuş üzümü ilave edilir. Gül suyu eklenir. Beş dakika daha kaynatılıp ateşten alınır. Vanilya ilave edilir.
6- Sıcakken tek kişilik kâselere konur. Biraz soğuyunca üzerine arzuya göre ceviz, antep fıstığı, hindistan cevizi, tarçın, nar tanesi, vb. serpilir.
Bu ölçülerle yaklaşık 20 kâse aşure elde edilir. Buna göre istenilen oranda azaltılıp eksiltilebilir.
Aman Allahım, yazılanlara bakıp da onca yıldır neden yapmamışım ben bu şerbeti. O kadar leziz bir içecek oldu ki anlatamam size. Rengi ayrı güzel, kokusu adeta misk-i amber. Ya tadı? Şimdiye kadar içtiğiniz hiçbir şerbet ya da meyve suyuna benzemeyen, kendine özel lezzetiyle baş döndüren, harikulade bir içecek. Enfes bir serinletici. 2 TL'ye bir bağ reyhan alıp 4 kaşık şeker ve 6 bardak suyla çok kolay ve de ekonomik bir şekilde siz de bu şerbetten hazırlayabilir, dilerseniz bir seferde 6 kişi birden içerek mest olabilirsiniz. Padişahlara, hanım sultanlara layık bir içecek gerçekten. Benden söylemesi...