Dikdörtgen planlı, avlusu olan iki katlı bir yapı Yalı Hanı. Pencereleri taştan yapılma dış duvarlarda değil de avluya bakan ahşaptan yapılmış olan iç kısımlarda.
Heinrich Schliemann, Troya kazıları esnasında uzun süreli bu handa kalmış. Ondan bir sonraki dönemde kazı başkanlığı yapan Manfred Osman Korfmann da çalışmaları sırasında burada ikamet etmiş.
Geçmişi 1860'lara dayanan, mevsimsel şartlardan kolayca etkilendiğinden sık sık tadilat görerek korunmakta olan, hakkında kitap yazılmış, belgeseller, programlar yapılmış tarihi ve ünlü bir yapı bu. Aktif halde 30 kadar odası var. Dernekler, atölyeler, kafeler, kitapçı. Etkinliklere, sergi ve toplantılara ev sahipliği de yapıyor.
Yalı Hanı'nın bugün beni ilgilendiren yanı, en az kendisi kadar ünlü olan morsalkım ağacı. Japonya'ya özgü Fabaceae ailesinden çiçekli bitki türü olan bu ağaç 9 metreye kadar büyüyen, salkımları 2 metreye kadar uzayabilen, odunsu ve yaprak döken bir ikiz tırmanıcı. Yani bir sarmaşık türü.
İlk olarak 1830'larda Japonya'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne getirilen morsalkım ağacı o tarihten beri çiçek açmış en romantik bahçelerin baş kahramanı.
Japonya, yalnızca dünyaca ünlü sakura ağaçlarıyla değil, asla kaçırılmaması gereken ve masalsı görüntüler sunan morsalkımlarla, Büyük Wisteria Festivali ile de dikkat çekiyor.
Ashikaga Çiçek Parkı’nda bulunan ve tarihi 1870 yılına uzanan mor salkımın kapladığı alanın 1990 metrekare olduğunu biliyor muydunuz?
Foto: businessinsider.com
Japonya'da içine girdiğinizde gökyüzünün pembe - mor renklere büründüğü morsalkımlar tüneller halinde sergileniyor. Bu tünellerin bazılarında farklı türlerde ve gökkuşağı misali kırmızı, mor, beyaz renklerde, salkımları uzun ya da bodur 20'den fazla morsalkım çeşidi bulunabiliyor.
Her yıl nisan ortası gibi başlayıp mayıs başına kadar açıyor bu ağaçlar. Seyrine doyum olmuyor. Bu yıl en başında yakalamış sayılabilirim. O nedenle pek mutlu oldum ve fotoğraf çekmeye doyamadım. Bazılarını telefonla çektim hatta. Onlar daha güzel çıktı bence. Ee, o zaman ben de çektiğim fotoğrafları buraya sıralayıp bir Wisteria Tunnel yapayım dedim. Hatıra kalsın:)
Hanın içerisinde oturacak yer yoktu. Şehre dışarıdan gelenler ziyaret etmeden gitmiyor. İçlerinde özellikle morsalkımlar için gelenler var.
Dünyanın en büyük morsalkımı Kaliforniya’da bulunuyormuş. Kapladığı alan mı? 4 bin metrekare. 😲 Yalı Hanı'ndaki morsalkım ağacının köküne bakar mısınız? Yaşı 100 yılı aşkın. Kapladığı alan avluya yetecek kadar salkım barındırıyor.
Şeker Bayramınızı şimdiden kutluyorum.
Sağlık, huzur ve keyifle geçirmeniz dileğiyle...
* * *
Aynı sokaktaki bir başka morsalkım ağacı. Ağacın kökü kaldırımda, yani sokakta. Burası MOR SALKIM ismiyle ünlenmiş kaliteli bir restoran + meyhane nin sokağa bakan kapalı kısmı. Dışarıdaki morsalkım ağacı ise asırlık elbette.
ama çook güzeller.içim açıldı, bahar çiçekleri kadar insanı çoşturan bir şey yok galiba.Hele bazılarının kokuları nasıl ferah ve tazelik veriyor.
YanıtlaSilEvet, çok haklısınız. Bunun güzelliği ve kokusu bambaşka. İnsana mutluluk ve ferahlık veriyor. Üstelik yol bulduğunda ne kadar geniş bir alanı kaplayabiliyormuş.
SilYıllar önce Çanakkale Merkez'de bol bol gezip, burada kahve içmiştik arkadaşlarla:) Ama belki de mevsimi olmadığı için ağaç hiç dikkatimi çekmemişti:) Gerçekten de masalsı bir manzara:) Burayı da listeme ekliyorum:)
YanıtlaSilYalı Hanı'nındaki Beybaba'nın naneli Türk kahvesi çok ünlü; ama ben henüz denemedim. Dediğiniz gibi, morsalkımların mevsimi değildir:) Ben bile aklıma yazdığım için net biçimde ancak bu yıl görebildim bu büyüleyici ortamı. O lambalarla gece de güzel oluyordur.
SilMorsalkımların çekimi biraz zor. Yağlıboya tablo gibi çıkma özellikleri var çünkü:) O nedenle fazladan çekim yaparsanız iyi olur. Bu tarz asırlık morsalkım bulmak kolay değil malum;)
Bu yağlıboya gibi çıkma durumu gerçekten çok ilginç. İlk kendi yaşadığım şehirde, sonra da Emirgan'da çektiğim lale fotoğraflarında böyle bir durum ile karşılaştım. Hiç bir düzeltme, filtre yapmadım ama laleler hafiften bir yağlı boya ile çizilmiş gibi duruyordu.. Anlamakta zorlandım ama şimdi siz yazınca, demek ki böyle bir durum var diye düşündüm:)
SilHiç lale fotoğrafı çekmediğim için bilemiyorum. Ama Emirgan fotoğraflarınızdaki lalelerde öyle bir yağlıboya durumu farketmedim. Çok güzellerdi. Belki de en iyi çıkanları yayınladınız, ondandır.
SilFakat morsalkımda bu özellik öyle bariz ki:) Benim fotolar bir yana, Google'a "Wisteria Tunnel" yazınca çıkan görselleri bir görseniz :))
Benim mor salkımımı görmelisin, tüm bahçemi sardı. Ve şimdi açmış durumda. mor salkımı her bahçesi olana öneriyorum çünkü çok çabuk büyüyor. ben yan apartmanla aramda sınır olsun diye ektim. gerçekten de oldu. onlarla aramda. hem mahremiyet sağlıyor. ama yan komşular dökülmesine takmış kafayı. söylenip duruyorlar. bu insanlara kalsa kökünden kesecekler..
YanıtlaSilLimon ağacını gördüm ama morsalkımdan haberim yoktu. Fotoğrafını çekip yayınlarsan çok mutlu olurum:) Müstakil ev sahibi olmanın avantajları ne güzel şey. Ben de listeme ekleyeyim bu ağacı. Sakuranın yanına dikmek için. Bu tatlış Japonların zevklerine hayranım. Yan komşularını şiddetle kınıyorum Buket. Girip çıkarken öyle bir güzellik sunmuşsun, teşekkür edeceklerine şikayet mi ediyorlar bir de. Yuh dedim. İnsanoğlu kadar tuhaf, anlaşılmaz ve de nankör canlı yok vesselam!
Sil