Buna dünyada 2 milyara yakın büyükbaş hayvan olduğunu, bu sayının sığır ve süt ürünlerine talep arttıkça büyüdüğünü de ekleyin. Rakamsal olarak sera etkisini en fazla yaratan ''su buharı'' imiş. Bunun temel nedeni, üçte ikisi sularla kaplı olan dünyamızda talep büyüdükçe daha da artış göstererek salınmakta olan yıllık metan gazının yüzde 40’ının hayvanlar tarafından üretilmesi, büyük bir kısmından endüstriyel hayvancılığın sorumlu oluşu. Artık ineklerin çıkardığı gaz sıcaklıkları mı baş etken her neyse, küresel iklim değişikliğindeki bir diğer etken gezegenimizde ortalama sıcaklık artıp dünya ısındıkça daha fazla su buharının ortaya çıkması ve bu buharın da ''geribildirim mekanizması'' denen artı bir sera etkisi yaratması imiş. Bla, bla, bla... Ohh, mis. Tetikleyen tetikleyene.
Bizdeki etkileri nedir derseniz hepimiz biliyoruz artık. Can sıkıntısından tutun da tahammülsüzlük, sabırsızlık, bunaltı, stres benzeri bir sürü olumsuz etken. Nefes aldığımız hava kalitesinden mevsimlere kadar hiçbir şey eskisi gibi değil velhasıl. Her şey kanatlarını açmış daha da kötüye doğru uçuyor sanki. Atmosfere doğru salınan ve gitgide artış gösteren gazların etkisiyle bakalım önümüzdeki yaz sıcaklıklar ne olur?
Can sıkıntısı demiştim değil mi? Hafta sonu, sosyal medyada dönüp duran bir tarifi deneyeyim de terapi etkisi alayım, güzele benziyor dedim. Fırında yaprak döner. Mutlaka siz de rastladınız. Deneyen deneyene...
İlk kez denediğim tariflerde temkinli olur, yarım ölçü yaparım genelde. Bunu da öyle yaptım. Kıymanın içine rendelenmiş soğan suyu, tuz, baharat ve yoğurt (Nee, yoğurt mu?) katılıp iyice yoğruluyor ve yağlı kağıtlara paylaştırılıp incecik yayılıyor. Sonra da yağlı kağıtları kıymayla beraber dürüm gibi sarıp tepsiye diziyor, boşluklara domates, biber yerleştiriyorsunuz. Yarım saat kadar pişirip fırından çıkarmadan önce mümkünse üzerine biraz da ızgara açıp işlemi tamamlıyorsunuz. Sonra da kağıtlara dürdüğünüz rulo dönerleri çıkarıyorsunuz. İşte yani, üzerine salçalı sos, kızdırılmış tereyağı falan gezdiriyorsunuz ama yok! I-ıııh.
Hiç güzel olmadı özetle. ''Görüntü var ses yok'' misali yaprak dönerle falan hiç ilgisi olmayan, lezzeti köfteye bile benzeyemeyen bir şey çıktı ortaya (Yoğurtla yoğurursan öyle olur bence). Hem kıymadan yapılan dönere ''yaprak döner'' denmez ki. O da nereden çıktı? İyi ki tam ölçüyle yapmamışım yahu. Yedik, ama sevdiğimiz söylenemez. Sonra Refika'nın Mutfağı da denemiş, bir bakayım dedim. Ama o fırından çıkan dönerleri ayrıca tavada tereyağıyla kızartıyor. Yine de gerçek dönere benzediğini hiç sanmam. Yapmayı düşünenler iyi düşünsünler derim.
6.12.2025
* * *
''Yemekteyiz'' programının son kısımlarına rastlıyorum genelde. Yani tatlı kısmına. Hazır baklava yufkasından baklava çok sık yapılıyor. Bir de ona özendim ve denemek istedim.
Aman Allahım! Bunda da tam tersi oldu. Görüntü pek yok, lezzet inanılmaz!
Şimdiye kadar yediğim en lezzetli baklavaydı, net! Şerbeti standart. Kafadan hazırladım önce. 3'e 3 ölçüyle. 3 bardak suyu 3 bardak şekerle kaynatıp soğutarak. Yufkalar uğraştırdı beni. Ne doğru dürüst diziliyor ne doğru dürüst kesiliyordu. O kısmı öğrenmem gerek. Aralara ceviz döşeyerek 30 kattan fazla yufka kullandım ama düzgün parçalar halinde kesemedim. Yufka parçaları habire kayıyordu. Olsun varsın dedim. Yarım paket iyi kalite tereyağı eritip (tereyağı yoksa baklava güzel olmaz) üzerine eşit miktarda döküp fırına verdim. İyice kızarınca sıcak sıcak fırından çıkarıp soğuk şerbeti üzerine döktüm. 1 saat sonra parmakları yediren cinsten 1 tepsi baklavam oldu. Gül..oğlu ile yarışır lezzette gerçekten. Orada 1 kg baklava 1400 TL idi. Ben ise 3-400 TL harcamışımdır en fazla.
ÇAFAD Dans Kursları kasım başında başlamış. Gel de özenme...
* * *
Geçenlerde okul menüleri ile ilgili bir paylaşım vardı. Yunanistan'daki menüye bakar mısınız? Bizdekilerin çoğu içler acısıydı. Hiç bilemedilerse kıymalı-yoğurtlu bir mantı makarna yapıp biraz protein dengesi sağlasalar çok mu zor olurdu?
Yalı Hanı ve Saat Kulesi'ne uzanan Fetvane Sokak ve bir büfenin yan duvarı
Son sigarayı söndürmek için güzel bir yöntem. Ancak içine mendil, ıvır zıvır atan densizler çıkmış. Keşke yakınlarda bir kamera olsaydı.
Hepimizin sağlıklı ve huzurlu bir hafta geçirmesi dileğiyle...
Nihayet çakma döner için tahmin ettiğim gerçek yorum. Herkesler yaptı ve aman ne övgüler. Ya o kadar uğraşacağına yap normal köfte :) Çakma adana kebap var bir de tepside , o daha olabilir gibi geliyor ama denemedim. Elinize sağlık.
YanıtlaSilKış ocak ve şubatı bekliyor galiba. Şimdilik iyi gidiyor.
Evet ya, en az 10 kişi gördüm yapıp yapıp övgüler sıralayan. Bazıları sadece yapım aşamalarını çekip yayına vermiş. Kandırıkçılar-yarı kandırıkçılar diye ikiye ayrılıyor bunlar :)
SilKanalı için video çekimi yapıp emek harcamışlar değil mi Mehtap Hanımcığım? Tıklayan tıklayana olsun. Görüntüye bakıp sazan gibi atlayacak herkes (misal ben).
Çok teşekkür ederim. Şimdilik iyi gitmeler yılbaşına kadar sarktı, sormayın. Artık soğuk hava diye bir şey kalmayacak mı yoksa?
İklim bilimci Dr. Okan Bozyurt'un yaptığı açıklamayı gördünüz mü? 20 Aralık 20 Ocak arasındaki bir aylık sürede son yılların en soğuk ve karlı dönemini, yani 2016 dan bu yana en sert kışı yaşayacağımızı söylemiş. Sebep, Grönland tarafında çoğalan kar birikintisi gulf stream akıntılarını kesecek, küçük bir buzul çağı yaşanmasına neden olacakmış. Ülkemizin Kuzey, Batı, İç ve Doğu kesimlerinde yoğun kar yağışı olacağını, yerde uzun süre kalacağını da belirtmiş.
YanıtlaSilHer yıl mutlaka birtakım korkutucu tahminler oluyor. Bunu görmedim ama uzman bir isim ve olasılık yüksek gibi duruyor.
SilBen dün Avrupalı ve Amerikalı meteoroloji uzmanlarının zayıflayan Kutup Girdabı nedeniyle Avrupa’nın bu kış 46 yıl sonra ''asrın kışı'' denilen dönemdeki gibi aşırı soğuk hava dalgalarıyla karşılaşabileceği uyarısını gördüm. İlk sert soğuklar yılbaşından sonra kıtayı etkisi altına alacakmış.
Bakalım doğru çıkacak mı bunlar. Gerçekten meraklandım.