2009/05/04

Tropikal Mucize - Hindistan Cevizi

Bundan üç dört gün önce beni yılda birkaç kez çıldırma noktasına getiren bir hevesim yine gündemdeydi. Anladım ki ben hiç akıllanmayacağım ve ne olursa olsun bunu hep yapacağım. Yeter ki onu bir alışveriş merkezinde görmeyeyim.

İlla şeytan dürtecek. ''Hadi al, çok güzel bak, çok güzel. Sakın almadan gitme!''

Gerçekten çok güzel. Ama ya yaşananlar?
İddia ediyorum; yeryüzünde bu kadar zorlu bir maratondan sonra yenen bir şey yoktur. Resmen kan ter içinde kalıp en sonunda duvara çarpıp vazgeçme noktasına getirecek kadar zoroğluzor bir iş bu. Hatta bir keresinde ağladığımı biliyorum ya. Aslında resmini koymayıp biraz daha merak ettirmek isterdim ve epey bir daha sürdürebilirdim yazdıklarımı ismini vermeden. Ama neme lazım.
Bu anlatılanları okumak bile sinir yapar büyük ihtimalle. En iyisi baştan bilin adını...

Evet, hindistan cevizi bu. Bayıldığım lezzet. Bana göre nereye katılırsa katılsın eşsiz lezzetiyle orayı kucaklayıp yoğun aromasını bırakan tropikal mucize.
İster dondurma, ister pastalarda olsun, bisküvi, çikolata, her ne olursa olsun hep hindistan cevizlisi tercihim olmuştur.
Ee,hal böyle olunca da tazesini görünce dayanamayıp alıyorsun...

Altı yedi yıl önce ilk alışımı hatırlıyorum.
Eve getirip evirip evirip çevirip iyice bir bakmıştım. Acaba nasıl bir yöntemle açıp içine ulaşılabileceğim diye.
O kadar sertti ki normal cevizden on kat daha sert bu meyve nasıl kırılır, diye düşünürken öncelikle bir çekiç bulup getirdim. Sağına vur kırılmaz, soluna vur kırılmaz. Demir gibi çok sert.

En dıştaki lifli kabuk bildiğimiz en sertinden kalınca bir tahta. ''Bu ne iştir!'' diye vurdukça sinirlendim vurdukça sinirlendim ve daha çok vurdum. Kırılmadı ama. Kırılmayı bırakın en ufak bir çatlama dahi meydana gelmedi.
''Daha başka nasıl bir çare bulunur?'' diye düşünürken bu kez ekmek bıçağının ucunu ortasına bir yere batırıp çekici bıçağa vurmaya başlayınca yavaştan çatlamalar oluşmaya başladı. O sevinçle bıçağı yana fırlatıp çatlayan yere çekici vurdukça, en dıştaki kabuk kısmı küçük parçalar halinde mutfağın dört bir yanına dağılmaya, savrulmaya başladı.
Olsun, hiç önemli değildi.
''Sonunda içi görünmeye başladı'' demeye kalmadan her taraf birdenbire sular içinde kalmaz mı?
Cahillik zor şey gerçekten. Böyle de kötü bir tecrübeden sonra hatırlamıştım içinin suyla dolu olduğunu. Mutfağın hali evlere şenlik tabii. Sanki ufak bir inşaat varmışcasına rezil gibi batmıştı her yer. Bir de eylem yerde halının üzerinde gerçekleştiğinden çıkan sesler ikiye katlanıyor yankılanarak. Bu uğraşmalarım en az 10 dakika sürdüğünden herhalde apartmandaki tüm daireler evde inşaat var sanmışlardır zaten.
Olsun n'apayım. Hep onlar mı gürültü yapacak :) Bu arada ekmek bıçağının da bir daha kullanılamaz hale geldiğini eklemeyi unuttum. Ne macera ama...

Daha sonra her hindistan cevizi alışımda aynı yolu daha dikkatlice takip ettim. Övünerek söylemeliyim ki; filmlerde gördüğüm bir sahneyi hatırlayıp üst kısımdaki üç küçük nokta şeklinde nispeten daha ince olan yerden birini delip içine pipet sokmayı ve suyunu güzelce içmeyi akıl edebildim. Hem de ikinci seferde. Bunu neden ilk denememde hatırlayamadığıma hayıflandım. Çok lezzetli bir suyu var. Hem de kocaman bir bardak dolusu.
En dış kabuk çekiç-bıçak yardımıyla kırıldıktan sonra tekrar soymanız gereken normal ceviz kabuğundan biraz daha ince bir kabukla karşılaşılıyor, onu da normal bir bıçakla zar zor soyabildikten sonra hedefe ulaşıyorsunuz:
Bembeyaz, taptaze, pırıl pırıl parlayan, mis gibi kokan eşsiz lezzet !

Geçen hafta yine bir hindistan cevizi macerası vardı evde. İnanın kaç yıldır, en az yirmi kez bu işi yaptım. Yine de mutfağı her seferinde rezalet şekilde batırdım. Yine sinirden kıpkırmızı olup çekici vurdukça vurdum bıçağın sapına. Suyu hariç, her tarafı hakladım yine. Üstelik bıçak her zamanki gibi sizlere ömür oldu. Yine elimdekileri duvara çarpıp ağlayarak oraları terkedesim geldi.
Yine, yine, yine..
Buna rağmen hindistan cevizi sevdamdan vazgeçmeye hiç niyetim yok.

Bu işin bir usulü vardır, olmalı...

(Nisan-2008)

Yazımın sonu belirsizlikle bittiğinden, sevgili ARZU'nun da önerisine istinaden Google aramalarımda en net ve anlaşılır hindistan cevizi kırma görüntülerinin burada olduğuna karar verdim :D