Bundan üç dört gün önce beni yılda birkaç kez çıldırma noktasına getiren bir hevesim yine gündemdeydi. Anladım ki ben hiç akıllanmayacağım ve ne olursa olsun bunu hep yapacağım. Yeter ki onu bir alışveriş merkezinde görmeyeyim.
İlla şeytan dürtecek. ''Hadi al, çok güzel bak, çok güzel. Sakın almadan gitme!''
Gerçekten çok güzel. Ama ya yaşananlar?
İddia ediyorum; yeryüzünde bu kadar zorlu bir maratondan sonra yenen bir şey yoktur. Resmen kan ter içinde kalıp en sonunda duvara çarpıp vazgeçme noktasına getirecek kadar zoroğluzor bir iş bu. Hatta bir keresinde ağladığımı biliyorum ya. Aslında resmini koymayıp biraz daha merak ettirmek isterdim ve epey bir daha sürdürebilirdim yazdıklarımı ismini vermeden. Ama neme lazım.
Bu anlatılanları okumak bile sinir yapar büyük ihtimalle. En iyisi baştan bilin adını...
Evet, hindistan cevizi bu. Bayıldığım lezzet. Bana göre nereye katılırsa katılsın eşsiz lezzetiyle orayı kucaklayıp yoğun aromasını bırakan tropikal mucize.
İster dondurma, ister pastalarda olsun, bisküvi, çikolata, her ne olursa olsun hep hindistan cevizlisi tercihim olmuştur.
Ee,hal böyle olunca da tazesini görünce dayanamayıp alıyorsun...
Altı yedi yıl önce ilk alışımı hatırlıyorum.
Eve getirip evirip evirip çevirip iyice bir bakmıştım. Acaba nasıl bir yöntemle açıp içine ulaşılabileceğim diye.
O kadar sertti ki normal cevizden on kat daha sert bu meyve nasıl kırılır, diye düşünürken öncelikle bir çekiç bulup getirdim. Sağına vur kırılmaz, soluna vur kırılmaz. Demir gibi çok sert.
En dıştaki lifli kabuk bildiğimiz en sertinden kalınca bir tahta. ''Bu ne iştir!'' diye vurdukça sinirlendim vurdukça sinirlendim ve daha çok vurdum. Kırılmadı ama. Kırılmayı bırakın en ufak bir çatlama dahi meydana gelmedi.
''Daha başka nasıl bir çare bulunur?'' diye düşünürken bu kez ekmek bıçağının ucunu ortasına bir yere batırıp çekici bıçağa vurmaya başlayınca yavaştan çatlamalar oluşmaya başladı. O sevinçle bıçağı yana fırlatıp çatlayan yere çekici vurdukça, en dıştaki kabuk kısmı küçük parçalar halinde mutfağın dört bir yanına dağılmaya, savrulmaya başladı.
Olsun, hiç önemli değildi.
''Sonunda içi görünmeye başladı'' demeye kalmadan her taraf birdenbire sular içinde kalmaz mı?
Cahillik zor şey gerçekten. Böyle de kötü bir tecrübeden sonra hatırlamıştım içinin suyla dolu olduğunu. Mutfağın hali evlere şenlik tabii. Sanki ufak bir inşaat varmışcasına rezil gibi batmıştı her yer. Bir de eylem yerde halının üzerinde gerçekleştiğinden çıkan sesler ikiye katlanıyor yankılanarak. Bu uğraşmalarım en az 10 dakika sürdüğünden herhalde apartmandaki tüm daireler evde inşaat var sanmışlardır zaten.
Olsun n'apayım. Hep onlar mı gürültü yapacak :) Bu arada ekmek bıçağının da bir daha kullanılamaz hale geldiğini eklemeyi unuttum. Ne macera ama...
Daha sonra her hindistan cevizi alışımda aynı yolu daha dikkatlice takip ettim. Övünerek söylemeliyim ki; filmlerde gördüğüm bir sahneyi hatırlayıp üst kısımdaki üç küçük nokta şeklinde nispeten daha ince olan yerden birini delip içine pipet sokmayı ve suyunu güzelce içmeyi akıl edebildim. Hem de ikinci seferde. Bunu neden ilk denememde hatırlayamadığıma hayıflandım. Çok lezzetli bir suyu var. Hem de kocaman bir bardak dolusu.
En dış kabuk çekiç-bıçak yardımıyla kırıldıktan sonra tekrar soymanız gereken normal ceviz kabuğundan biraz daha ince bir kabukla karşılaşılıyor, onu da normal bir bıçakla zar zor soyabildikten sonra hedefe ulaşıyorsunuz:
Bembeyaz, taptaze, pırıl pırıl parlayan, mis gibi kokan eşsiz lezzet !
Geçen hafta yine bir hindistan cevizi macerası vardı evde. İnanın kaç yıldır, en az yirmi kez bu işi yaptım. Yine de mutfağı her seferinde rezalet şekilde batırdım. Yine sinirden kıpkırmızı olup çekici vurdukça vurdum bıçağın sapına. Suyu hariç, her tarafı hakladım yine. Üstelik bıçak her zamanki gibi sizlere ömür oldu. Yine elimdekileri duvara çarpıp ağlayarak oraları terkedesim geldi.
Yine, yine, yine..
Buna rağmen hindistan cevizi sevdamdan vazgeçmeye hiç niyetim yok.
Bu işin bir usulü vardır, olmalı...
(Nisan-2008)
İlla şeytan dürtecek. ''Hadi al, çok güzel bak, çok güzel. Sakın almadan gitme!''
Gerçekten çok güzel. Ama ya yaşananlar?
İddia ediyorum; yeryüzünde bu kadar zorlu bir maratondan sonra yenen bir şey yoktur. Resmen kan ter içinde kalıp en sonunda duvara çarpıp vazgeçme noktasına getirecek kadar zoroğluzor bir iş bu. Hatta bir keresinde ağladığımı biliyorum ya. Aslında resmini koymayıp biraz daha merak ettirmek isterdim ve epey bir daha sürdürebilirdim yazdıklarımı ismini vermeden. Ama neme lazım.
Bu anlatılanları okumak bile sinir yapar büyük ihtimalle. En iyisi baştan bilin adını...
Evet, hindistan cevizi bu. Bayıldığım lezzet. Bana göre nereye katılırsa katılsın eşsiz lezzetiyle orayı kucaklayıp yoğun aromasını bırakan tropikal mucize.
İster dondurma, ister pastalarda olsun, bisküvi, çikolata, her ne olursa olsun hep hindistan cevizlisi tercihim olmuştur.
Ee,hal böyle olunca da tazesini görünce dayanamayıp alıyorsun...
Altı yedi yıl önce ilk alışımı hatırlıyorum.
Eve getirip evirip evirip çevirip iyice bir bakmıştım. Acaba nasıl bir yöntemle açıp içine ulaşılabileceğim diye.
O kadar sertti ki normal cevizden on kat daha sert bu meyve nasıl kırılır, diye düşünürken öncelikle bir çekiç bulup getirdim. Sağına vur kırılmaz, soluna vur kırılmaz. Demir gibi çok sert.
En dıştaki lifli kabuk bildiğimiz en sertinden kalınca bir tahta. ''Bu ne iştir!'' diye vurdukça sinirlendim vurdukça sinirlendim ve daha çok vurdum. Kırılmadı ama. Kırılmayı bırakın en ufak bir çatlama dahi meydana gelmedi.
''Daha başka nasıl bir çare bulunur?'' diye düşünürken bu kez ekmek bıçağının ucunu ortasına bir yere batırıp çekici bıçağa vurmaya başlayınca yavaştan çatlamalar oluşmaya başladı. O sevinçle bıçağı yana fırlatıp çatlayan yere çekici vurdukça, en dıştaki kabuk kısmı küçük parçalar halinde mutfağın dört bir yanına dağılmaya, savrulmaya başladı.
Olsun, hiç önemli değildi.
''Sonunda içi görünmeye başladı'' demeye kalmadan her taraf birdenbire sular içinde kalmaz mı?
Cahillik zor şey gerçekten. Böyle de kötü bir tecrübeden sonra hatırlamıştım içinin suyla dolu olduğunu. Mutfağın hali evlere şenlik tabii. Sanki ufak bir inşaat varmışcasına rezil gibi batmıştı her yer. Bir de eylem yerde halının üzerinde gerçekleştiğinden çıkan sesler ikiye katlanıyor yankılanarak. Bu uğraşmalarım en az 10 dakika sürdüğünden herhalde apartmandaki tüm daireler evde inşaat var sanmışlardır zaten.
Olsun n'apayım. Hep onlar mı gürültü yapacak :) Bu arada ekmek bıçağının da bir daha kullanılamaz hale geldiğini eklemeyi unuttum. Ne macera ama...
Daha sonra her hindistan cevizi alışımda aynı yolu daha dikkatlice takip ettim. Övünerek söylemeliyim ki; filmlerde gördüğüm bir sahneyi hatırlayıp üst kısımdaki üç küçük nokta şeklinde nispeten daha ince olan yerden birini delip içine pipet sokmayı ve suyunu güzelce içmeyi akıl edebildim. Hem de ikinci seferde. Bunu neden ilk denememde hatırlayamadığıma hayıflandım. Çok lezzetli bir suyu var. Hem de kocaman bir bardak dolusu.
En dış kabuk çekiç-bıçak yardımıyla kırıldıktan sonra tekrar soymanız gereken normal ceviz kabuğundan biraz daha ince bir kabukla karşılaşılıyor, onu da normal bir bıçakla zar zor soyabildikten sonra hedefe ulaşıyorsunuz:
Bembeyaz, taptaze, pırıl pırıl parlayan, mis gibi kokan eşsiz lezzet !
Geçen hafta yine bir hindistan cevizi macerası vardı evde. İnanın kaç yıldır, en az yirmi kez bu işi yaptım. Yine de mutfağı her seferinde rezalet şekilde batırdım. Yine sinirden kıpkırmızı olup çekici vurdukça vurdum bıçağın sapına. Suyu hariç, her tarafı hakladım yine. Üstelik bıçak her zamanki gibi sizlere ömür oldu. Yine elimdekileri duvara çarpıp ağlayarak oraları terkedesim geldi.
Yine, yine, yine..
Buna rağmen hindistan cevizi sevdamdan vazgeçmeye hiç niyetim yok.
Bu işin bir usulü vardır, olmalı...
(Nisan-2008)
Yazımın sonu belirsizlikle bittiğinden, sevgili ARZU'nun da önerisine istinaden Google aramalarımda en net ve anlaşılır hindistan cevizi kırma görüntülerinin burada olduğuna karar verdim :D
Canım Zeugmacım,Aşk olsun sana, diyeceğim şimdi..
YanıtlaSilBunu sana benim mi söylemem gerekiyor? Anlamış değilim. Sen ki, google altyapısını kullanan birisin. Yaz google'ya "Hindistan cevisi nasıl kırılır?" diye, bak ne kadar kişi bunu tarif etmiş gör.
İlk zaman bilemeden yaptıklarını yazman hadi neyse de, son cümleni kaldır postundan bence.
Ben de, bilmiyordum. Şimdi google'a baktım gelip yorum yazıyorum.
Öpüyorum canım.. :)
Sevgiyle kal..
Bak unutturdun.. Yeni tema çok güzel olmuş. Onu diyecektim, unuttum hemen gönderiverdim.
YanıtlaSilİyi günlerde, güzel güzel yazılar yazmak nasip etsin. Bol bol ziyaretçiler, ayrıca... :)
:)
YanıtlaSilZafere giden her yol mubağhtır
oyüzden mutfağı düşünme
nasıl bir mücadele vermişsin güzelim ya
bune demek oluyor?
zoru seven,
inatçı,
sabırlı bir insansın:)
bende hindistancevizi kokusuna bayılıyorum
duşjelim ve saç kremim genelde hindistancevizli esansındandır
sana bir fikrim yok hiç denemedim
Çünkü;ben çok sabırsız ve çabuk sinirlenen biriyim:)
aklıma matkap geldi onu bi dene istersen
hadi sana kolay gelsin:)
Zeugmacim, bende bir kere denedim, canim cikti;)) Allahtan buralarda taze ic olarak satiliyorda, benimde ortaligi batirmama gerek kalmiyor. Bak bakalim bir dahaya daha basarili olabilecekmisin, haberlerini bekliyorum:) Almanca biliyorsun nasilsa:))
YanıtlaSilhttp://www.frag-mutti.de/tipp/p/show/category_id/1/article_id/8804
http://www.tippscout.de/so-%F6ffnen-sie-eine-kokosnuss_tipp_894.html
kendine zarar vermemiş olman sevindirici canım ya...
YanıtlaSilben temayı şimdi gördüm yaa...çok güzel olmuş...soft ve rahatlatıcı...:)
Benim de ananas takıntım vardır, ama ben konserve olanları alarak, hiiiç maceraya atılmıyorum.
YanıtlaSilBiliyormusun Rio da her köşede satılır. Kocaman malaları vardır adamların bir vuruşta uçururlar üstünü pipetle içersin, o kadar ucuz ve tazadir ki.
Hele bir keresinde gene Rio da tropik bir adada içmiştim onun tadı tek kelimeyle harikaydı
İlk fırsatta hindistancevizi alıp denemek kaçınılmaz oldu... Emeksiz yemek olmuyor, ama bu da biraz fazla zorluyor anlaşılan...
YanıtlaSilbu yüzden ağlamışlığın mı var :D :D
YanıtlaSilbence en iyisi şu mutfak testerelerinden al bi tane ve onunla üst kısmından kes. bide bunun sadece suyu mu içiliyo? o içindeki beyaz kısım yenmiyo mu? kavuna benziyo aslında biraz.
(çok ilginç bişi oldu Zeugma, bloguna girdiğimde çalan müziği, içerden geliyo sandım. duygulandım. gidip baktım ama içerden filan gelmiyomuş. rezil oldum. odaya tekrar girince fark ettim müziğin senin blogdan geldiğini. çok ilginç bi ses sistemi kurmuşun buraya :p ses yan odadan gelir gibi oluyo :D )
Hindistan cevizine bende bayılırım Zeugma özellikle kokusuna hatta traş köpüğüm bile hindistan cevizi sütlüdür..
YanıtlaSilElektrikli testere denemiştim ben bir ara fena olmadı. Ama bu adreste görüntülü var nasıl kırılacağı.Kırması, kalp kırmaktan daha kolay inan:)
http://www.thaifoodandtravel.com/features/crackcoc.html
Umarım yardımcı olabilmişimdir..
Sevgilerimle...
Ay canım Zeugmacım, ne kadar sabırlı bir insansın, maşallah valla :))
YanıtlaSilAmmaaa, sanırım ben olsam ben de aynısını yapardım, bayılırım hindistan cevizine, ama yalnız tazesine. Pek markete gitmediğim için çok sık almıyorum senin kadar, şimdi nasıl canımı çektirdin, ilk fırsatta alacağım sanırım :))
Fakat maalesef bizim alt komşular çok huysuz :(( böhüü, neyse buluruz bir çaresini :)
@Cosmos'un yorumuna da bayıldım, "kalp kırmaktan daha kolay..."
Teman hayırlı olsun, çok karizmatik olmuş, harika olmuş, güle güle kullan canım :)
Sevgiler :)
@ Arzucuğum haklısın :)
YanıtlaSilAma ben bu yazıyı geçen yıl yazmıştım. Öbür blogum şiir blogu olmadan önce.Kayıtta duruyordu. Stokları bitirdim ama :))
Vakitsizlikten yeni yazı yazamadım kaç gündür çünkü.
evet,o zaman çok acemiydim,ne blog ne Google fazla anlamıyordum.
Şimdi öyle değil,biliyorum her şeyi.Ama yine de baktım.
Bak sayemde sen de yeni öğrendin ama bilinçle hareket ederek :)
Yardımsever güzel kalbin burada da kendini göstermiş.Çok teşekkür ediyorum.
Temayı beğendiğin için çok mutlu oldum canım.
Güzel dileklerin için de ayrıca teşekkürler.Aynı dilekler benden sana gelsin canım Arzucuğum..
Sevgiyle öpüyorum:)
Kumsalcığım,mutfağı düşünen kim zaten,okumadın mı?
YanıtlaSilAma bak az önce ekledim yazının sonuna. Bu işin çok kolayı varmış.Havluya sarıp kırmak:))
Zoru severim,inatçıyım,pes etmem..Hepsi doğru.
Ve olmayınca sinirden ağlarım.İlla olacak.
Matkap fena fikir değil,daha kolay ama boşver ya,beceremem kullanmayı :DD
İlgin ve güzel dileğin için teşekkür ederim canım:)
Belginciğim ben iç olarak satan yer hiç görmedim daha..Yakında başlarlar inşallah.
YanıtlaSilAlmanca biliyorum ama verdiğin linklerde hindistan cevizini çok kısa bir sürede ve kolayca kıracak o aletin resmine bir türlü ulaşamadım canım.Sipariş için ücreti ve adresi var ama :)
İlgin için çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle :)
Canımcım,
YanıtlaSilValla gördün işte, ben o kadar, yani senin zannetiğin kadar da iyi biri değilmişim. Hindistan cevizi kıralım, derken senin kalbini kırıverdim. Yorumum epey kırıcı olmuş. Esprili bir şey yazayım derken, yaptığıma bak.
Canımcım, yanaklarından kocaman öpsem beni affeder misin?!..
Yanaklarından kocaman öpüyorum.. :)
Sevgiyle kal, canımın içi..
Not : Bu mesajımı yayınlayıp yayınlamamakta özgürsün. Ancak, yayınlarsan daha da mutlu olurum. :)
Yesarim kendime nasıl zarar vermem..Sinirden ölüyorum,kıpkırmızı kesiliyorum her seferinde, okumadın mı :)))
YanıtlaSilAma sen elime falan çekiç vurmaktan bahsettin herhalde.
Temamı ben de beğendim gerçekten..
Tam istediğim gibi.
Teşekkür ediyorum beğenin için canım.
Sevgilerimle...
Uykusuz,ananas görüntü olarak çok cezbedici ama ben tadını pek beğenmedim nedense.Konserve olanları biraz daha lezzetli sanki.
YanıtlaSilOy oy..Ama nerede yaşıyorsun sen böyle,dünya turuna mı çıktın yoksa,özendim gerçekten.Rio falan ..
Ciddi misin?
Biraz daha anlatsana.Tropik adaları falan..Şaşırdım cidden.
Benim değindiğim konular tam senlik desene.Bir önceki uykusuzluktan bu da tropikal meyveden bahsediyordu :))
Güzel yorumun için çok teşekkür ediyorum.
Görüşmek üzere..
Aysema Hanım,tavsiye ederim,çok lezzetli.Ama kalorisinin çok yüksek olduğunu okudum.
YanıtlaSilBuradaki yorumlarda ve yazının sonuna sonradan eklediğim linklere bakarsanız benim yaşadıklarımı yaşamadan çok daha rahat kıracağınıza eminim..
Sevgiler..
Stickman hoşgeldin,nerelerdeydin yine:))
YanıtlaSilBakıyorum malzeme geçmiş eline :)
Evet ağladım gerçekten sinirimden,yalan yok :)
Suyu da içiliyor,o resimde gördüğün beyaz kısmı da yeniyor.Kavuna benziyor biraz haklısın.Ama bu kabuğu demirden kavun:D Ve çekirdekleri yok.
Sonunda Zeugma'daki Paganini'nin büyüsüne sen de kapıldın demek ?Bloxoo sayfana bile güncelleme yapmışsın,okudum:)
Ses sistemi mi kurdum sandın?
Müziğin kendisi öyle,sana öyle gelmiş Stick,ilahi yani:))
he valla abla kapıldım büyüsüne. çok acayipti. ses içerden geliyo gibiydi ya. gittim baktım kimse yok, tv bile açık değil. kafayımı yiyorum acaba dedim kendi kendime. ben twittera yazmıştım, demekki bloxooda da çıkıyo ora yazdıklarım :) ilginç bi olay yaşadım sonuç olarak. yavaş yavaş atlatıcam :)
YanıtlaSilZeugma'cım benimde hindistan cevizi ile tanışmam babam sayesinde olmuştur.Bir akşam elinde kesekagıdı içinde hindistan cevizi ile geldi eve baya merak etmiştim içini sabah ilk iş kardeşimle beraber keser alım parçalamaya başlamıştık çok zor becerebildik.sonar ben suyunun tadına baktım hiç begenmedim igrenç geldi tadı bana ondan sonrada hiç almadım ama hindistan cevizini toz olarak yada süslemelerde çikolatalarda çok seviyorum geçen yaz eminönünde çok satıyolardı.Pek ilgimi çekmemişti nasıl parçaladıkları ama kolayca hal ediyolardı sanırım ki herkes tezgahın başında idi bu sefer çok dikkat edicem sen için canım
YanıtlaSilCosmos,erkek olsam traş köpüğüm benim de kesin hindistan cevizli olurdu,eminim.
YanıtlaSilElektrikli testere ile falan uğraşamayacağım, teşekkürler :) Daha kolay yöntemler öğrendim bugün.
Kalp kırmak çok kolaydır aslında Cosmos.Burada zor olduğunu mu vurguladın acaba? Bazıları densizlikleri ile çok çabuk kalp kırıyorlar çünkü.
Link için çok teşekkür ederim..
Canım Pervanem,seninle her şeyimiz benziyor zaten..
YanıtlaSilFazla sabırlı olduğum söylenemez.Hemen kızar,sinirlenirim ama çok çabuk da uçar gider,unuturum.
Cosmos'un yorumuna ben de bayıldım.Biri kalbini kırmış galiba bu ara :)
Ve tema ikiziydik seninle,çok da seviyordum o temamı ama biraz da bu olsun bakalım.Yesari'nin dediği gibi soft ve rahatlatıcı geldi bana..
Sen de ''karizmatik '' diyorsun demek :))
Çok teşekkür ederim bir tanem..
Sevgiler :)
Arzucuğum,canım,
YanıtlaSilNe kadar hassassın sen böyle..İnanmıyorum..
Yorumunda hiçbir şey yok,tam tersi hoşuma gitti,inan bana..Çünkü doğru söylüyorsun.
Kalbimi falan kırmadın sen benim,kıyamam sana :(
Kim olsa aynı şeyi söyler.Suçlu olan biri varsa benim.Eski tarihli yazı yayınlar,açıklama yapmazsam kim olsa senin düşündüğünü düşünür hayatım.
Hadi şimdi ben seni öpüyorum kocaman ve sen beni affediyorsun.Okey?
Sen de hep böyle sevgiyle kal melek Arzucuğum :)
Stickman..şaka bir yana o müzik gerçekten büyüleyici..
YanıtlaSilBeğenmeyecek kimse çıkmaz bence..
Yorumculardan kaç kişi söyledi.Bir hafta sürekli dinleyen,bloguna yazı olarak bile yazan var,haberin var mı?Ciddiyim bak.
Seni de başka türlü çarpmış :))
İnsanı derin bir huzura sokuyor,dene istersen..
Sınavlardan çıkınca direkt bu bloga gelip dinle ve ruhunu dinlendir.
Hadi sevgiyle kal Stickçocuk:))
Duygucuğum,hindistan cevizi gören ya çekiç arıyor ya keser..Ne komik aslında diyeceğim ama internette de öyle gösteriyor:)
YanıtlaSilSuyunun tadı çok güzel aslında.Bazen bozuk olabiliyor,belki de sen öylesine rastladın..Alırken içi mümkün değil anlaşılmıyor.Bize de birkaç kere bozuk rastladı.
Süpersin Duygucum..Demek Eminönü'nde satanlar nasıl parçalıyor dikkat edeceksin? Hem de benim için..
Çok teşekkür ederim canım sana..
Sevgiler:)
Zeugmacım:))
YanıtlaSilBu olay hepımızın derdı
o nefıs kokusuyla basımı donduren hındıstan cevızını bı agız tadıyl yemıs degılım evıme aldıgım her seferınde
husran yasamısımdır senın gıbı:))
ama sımdı
Metro gıbı byuk marketelrde
dılımlenmısı varda:))
olayı cozmus blunyorum o sayede:)
Çok tatlı yazmısın aynı kendın gıbı .
opuorum:)) tatlı yanaklarından
Sevgili Öykücüğüm,
YanıtlaSilHikayem çok hoşuna gitti değil mi? :))))Demek sen de çok seviyorsun ve tıpkı benim gibi açamıyordun içini ..
Bak gerçekten de çok zor bir işmiş ve bizim yaptığımızdan çok da farklı bir yöntemi yokmuş ama:D
Moral oldu bana cidden..
Ne yazık ki benim bulunduğum yerde dilimlenmiş olarak satılmıyor.İşkenceye devam:))
Çok teşekkür ederim ama tatlı olan sensin canım.
Sevgiyle öpüyorum seni:)
heheh:) sorma bende aynı zorlu uğraşlardan geçdim bir keresinde. nasıl açılabilceğini hiç düşünmeden aldım akşam büyük bir zevkle yiyecem hatta kamış ilede suyunu içme hayalim vardı. nafile tüm gece uğraç dur. taş la çivi ile yok anam açamadım bir sinirle köşeye attım o gece yiyemenin orda karşımda dursa bile zevkine varamadan geçdiii en sonunda evime elen erkek misafirlerden birine açtırmışdım. ne zor bir meyve yahu. şimdi hep erkek arkadaşım çivi ve çekiçle açıyor. hala ben açamıyorum velhasıl:)))
YanıtlaSil:)))
YanıtlaSilOhh valla..Siz çok yaşayın emi..
Okudukça moralim düzeldi.
Bir ben değilmişim demek ki..
İnsan kendini ne kadar aciz ve beceriksiz hisediyor değil mi?
Hatta akılsız hissettiği bile söylenebilir :D
Ama Sibelciğim, o üç küçük gözden birini delmek çok kolay..Ve içine pipet sokup içmek.
Bilgine..
Teşekkür ve sevgilerimle canım:)
:) yazdıklarını okurken kendi yaşadıklarım geldi aklıma :)) herşeye enfes bir lezzet verdiği çok doğru bende seviyorum ama işin en zor yanı kırılması ve içindeki suyu neyseki biz kolayını bulduk aldığımız yerdeki manav reyon görevlisinden yardımcı olmasını istiyoruz işi hallediyoruz sevgiyle kal canım
YanıtlaSilŞirinem hoşgeldin.
YanıtlaSilSen de mi yaşadın bu anlattıklarımı?
İnanmıyorum :))
Sevmeyen yok ama galiba bu COCONUT'ı.Mecbur katlanmaya devam edeceğiz.Bizde nerde öyle manav?
Bilmem ki söylesek kırarlar mı acaba? :))
Sen de sevgiyle kal canım:)
bende yaşadım sorma mutfağın halini bile hiç unutmuyorum. canım çekti şimdi :(.
YanıtlaSilHer elime alışımda aklıma senin yazdıklarım aklıma gelecek ve yüzümde güzel bir tebessüm oluşacak.
Teman bu arada çok güzel olmuş.
canım ve sevgi dolu arkadaşım sevgilerimle.
benim gibi bir kişi daha buldum nihayet! ya hayatta en sevdiğim ve sırf kokusu için bile yiyeceğim bu sert ve egzotik meyvayı adam gibi yemek kısmet olmamıştır bana da! ve kırıldıktan daha sonra haşatı çıktıktan sonra o güzelim mis gibi içine o sert kabuklar ve lifleri bulaşmıyormu beni delen budur!..
YanıtlaSilCanım Neslihancığım,evet ben de yaşadım:))
YanıtlaSilDaha doğrusu her seferinde yaşadığım için yazı haline getirdim :D
Ama okursan herkes benim durumumdaymış, bir dahaki bu yazıyı ve hepimizi hatırlaman kaçınılmaz zaten:))
Temayı beğendiğin için teşekkür ediyorum güzel kalpli Neslihancığım.
Sevgilerimle..
Sevgili Maryjade,
YanıtlaSilBir kişi değil,bir sürü kişi buldun,okusana..
Ben de bilmiyordum gerçekten herkesin bunu yaşadığını..
Yazılarından kokulara karşı çok duyarlı olduğunu biliyorum.Şahane kokuyor gerçekten.
Evet,kırdıktan sonra çok iğrenç bir görüntü oluşuyor.Çamura düşmüş gibi kirli,lifli, kabukları batmış biçimde..
Ama kolayı var,yıkarsan anında pırıl oluyor canım :))Deli olmana gerek yok..
Sevgilerimle...
Matkap varsa daha kolay olur gibi geldi bana:D
YanıtlaSilTema:tema çok güzel olmuş ama diğerine göre sanki biraz geç açıldı bende.
Matkap ağır ama :))
YanıtlaSilBayanlar kullanamaz gibi geldi.Ellerimi falan delmeyeyim sonra :D
Temayı beğenmene sevindim.
Evet,öbürüne göre biraz geç açılıyor ama bekletmeden soldan hemen başlıyor..
En temizi elektirikli testere.Anında kelleyi keser atarsın ,:p
YanıtlaSilYeni şekil hayırlı olsun uzun zamandır uğrayamadım :(
Kayıp prenses kaç zamandır nerelerdeydin?
YanıtlaSilHoşgeldin.Özlemişim seni :)
Testere deyince aklıma cinayet geliyor benim her nedense :D
Yeni şekil..evet..Tebdil-i mekan..
Ben de öyle İz'ciğim..Kendi bloguma bile uğrayamıyorum neredeyse :(
Uğradıklarıma yorum bırakamıyorum.Kafam zor toparlanıyor bu ara:(
Evet tema güzel ve benim sayfamdan kesinlikle daha kısa sürede açılıyor.:D Benim sorunum çok fazla eklenti, sanırım bazılarından fedakarlık etmem gerekiyor.
YanıtlaSilEvet,başka bloggerlara yardım etmek için koyduğun çok fazla eklenti ve kod var blogunda..
YanıtlaSilBu kadar yardımsever olmanın karşılığı bu :))
Hindistan cevizinin tadına bayılanlardanım bende:) ayrıca kokusuna da tabi
YanıtlaSilSimlacım,bayılınmayacak gibi değil bence de.Çok cezbedici.
YanıtlaSilSenin sitene de bayıldığımı söylemeliyim:)
Sevgiler...
Biliyorum yoğunsun ama,
YanıtlaSilseni mimledim:)
Canım Kumsalcığım,
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum sana ama
ben Eylül ayından beri MiM'lere kapalıyım..Bunu çok kişi bilir.
Atatürk'le ilgili yazıyı mim kabul etmediğim için yazdım..
Dile benden ne dilersen ama mim dileme olur mu canım?
Başka ne istersen yapardım inan.
Ama beni affetmeni rica ediyorum.
Sevgilerimle...
inanamıyorum çiğ hindistan cevizi seven hatta suyunu da içmeyi seven birini görmek şaşırtıcı :D
YanıtlaSilAma çileeeek....
YanıtlaSilBuraya gelen yorumcuların neredeyse hepsi seviyor hindistan cevizini.Bak istersen.
Pişirilerek yenen bir şey olsa haklısın :))
Ben de sevmeyen ve buna bu kadar şaşıran birini ilk kez görüyorum desem?
Ciddiyim, çok şaşırdım :)))
Tadını bir türlü sevemiyorum.
YanıtlaSilHerkes sevecek diye bir şey yok Serapcım..
YanıtlaSilSevmemen daha iyi..Baksana olanlara :))