Evet evet, sadece kamuflaj.
Başka bir etkinliği, amacı ya da hedefi yok...
Tek yaptığı kendini kamufle ederek sinsice etrafı kolaçan etmek ve tabii ki av beklemek...
Bu konuda o kadar başarılı ki, bulunduğu yer her neresi olursa olsun kendini ortama uyumlu kılarak ustaca gizlemeyi, örneğin nehrin içinde tıpkı bir ağaç kütüğü görünümü alarak saatlerce ve hatta günlerce kıpırdamadan durmayı başarabiliyor.
Ta ki bulunduğu o nehre su içmek için inecek zavallı bir zebra, bufalo, impala ya da antilop gelene kadar.
Beklediği an geldiğinde derhal sıçrayıp avından bir ısırık alıyor ve o meşhur dönme hareketi eşliğinde kopardıktan sonra hayvanı bütün olarak yutuyor...Sonrasında yine sinsice ve sürünerek karaya çıkıp tüm çirkinliğiyle (ama yine kamufle biçimde) avını sindirmek üzere kumsala uzanıyor...
Belgesellerin baş tacı...
bu hayvanların insan karakterinde olanlarıda var:)malesefki yani:)
YanıtlaSil''İnsanların timsah özellikleri sergileyenleri de var'' demek istedin sanırım. Ama sinirinden tersini yazmışsın biricit :))
SilDışarıdan çok gaddar gibi görünenler bazen kendi içlerinde pamuk gibi birisi olurlar.
YanıtlaSilKimbilir belki Nil Timsahı da pamuk kalpli şeker bir amcadır esasında :) Ama huyu kurusun et yemeden duramıyor!
Hiç sanmam Kürşat Bey. Nerde pamuk kalpli olacak? O sizin her zamanki iyi niyetiniz :) İcraatlarına bir baksanıza.
SilAyrıca dişi olanlarını unuttunuz. Yavrusunu bile yiyen bir yaratık bu!
Gücüne ve tekniğine hayran olduğum canlılardan biri.
YanıtlaSilZafer Bayramımız kutlu olsun Zeugmacım.
İnsan hayretler içinde izliyor gerçekten de. Sergilediği sinsilik ve vahşet değme aslanları, kaplanları geride bırakıyor. Dedim ya, bu yüzden de; ''Belgesellerin Baş Tacı''
SilTeşekkür ederim. Nice Zafer Bayramlarına Ebrucum...
"These are crocodile tears." :)))))
YanıtlaSilyavrusunu yemesi ve sahte gözyaşlarıyla ünlü olduğunu unutmayalım sakın!!
Hem de yavrusunu yerken bile gözyaşı döküyormuş Tolga.
SilArt niyetli, sinsi ve içten pazarlıklı insanların sahte gözyaşlarını timsahınkiyle özdeşleştirenleri kutlamak gerek bence. Cuk oturmuş...
Demek ki neymiş? Timsahın bariz bir özelliği daha varmış: ''Olabildiğince duygusal'' görünmeye çabalayıp tüm sahteliği ile duygu sömürüsü yapmak.
(Olay çene kaslarıyla ilgili fizyolojik bir durumdan kaynaklansa bile vaziyet bu.)
onun yaradılışı bu! bir de yaradılışında bu olmadığı halde, onun gibi davranan hayvanlar var ki, onlar için söyleyecek söz maalesef yok...!
YanıtlaSil''Aynen onun gibi davranan hayvanlar''...
Silİşte budur!
Doğanın akışı. Kimi av olur, kimi avcı. Düzen budur. :)
YanıtlaSilEkolojik düzenle ilgisi olduğu da kesin.
Silİnsanoğlunu diğer canlılar içinde üst konuma getiren potansiyel bir algılama gücü var: Akıl yetisi. Bunu da yadsıyamayız.
Yoksa av olan o zavallılar gibi her an her dakika kurda kuşa yem olmamız işten bile değildi.
Çok güzel. Çok çok güzel!
YanıtlaSilAlkışlıyorum sizi...
Teşekkür ederim; ama bu kadar beğendiğinize göre altında mutlaka bir nedeniniz olmalı.
SilUstelik kursun gecirmez oldugunu duymustum. Amerika'da bazi bolgelerde timsah olan yerlerde arabanizdan cikmayin isaretleri oluyor.
YanıtlaSilBen birak arabadan cikmayi cami bile acamam herhalde...
Insanlarin da surekli kamuflajda olanlari oluyor bazen. Kimildamadan aylarca yillarca kalabiliyorlar:))
Kurşun bile işlemiyor demek. Bak bunu bilmiyordum.
SilKurşun işlemezse hiçbir şey işlemez öylesine. Aman uzak durun!
Haklısın, arada çıkıyor öylesi. İzlemesi çok zevkli. Farkedilmediklerini zannetmeleri ise epey komik oluyor :)
Teşekkürler, hoşgeldiniz.
YanıtlaSilDavetinize icabet edip takipçiniz oldum efendim :)
Her canlının ekolojik dengeleri tamamlayıcı bir işlevi olduğunu düşünürsek,
YanıtlaSiltimsah derisi için yapılan av olayına da karşı olduğumu söyleyerek ayrı bir düşünsel boyut getirmek isterim.
1 Eylül Dünya Barış Günü'müz Kutlu olsun. Dostlukla...
Timsah derisi için av olayına en az kürk olayı kadar karşıyım ben de. Sadece leopar, yılan, timsah gibi doğadaki en vahşi hayvanların deri ya da kürklerine el atılmasının ve bundan son derece pahalı bir sektör doğmasının apayrı bir anlamı ya da kökeni olabilir, diye düşünüyorum. Bir nevi intikam belki. En zeki ''avcı''ların başka bir canlı türü tarafından nasıl avlanabileceğinin ve baki kılınacağının kanıtlanması, zekânın zekâyı yenmesi ya da...
SilBöyle bir sektörün ürünlerini kullanan kadınlara da yazıklar olsun!
Çünkü 1 KÜRK 10 HAYVANDAN YAPILIR 1 HAYVAN GİYER...
Dünyadaki sistem çok yanlış bence. Vahşi ve sinsi bir timsahla masum bir ceylan aynı dünyada yaşıyor. Doğada sürekli birileri birilerini öldürüyor.
İşte böyle Mehmet Bey. Yine de 1 Eylül Dünya Barış günümüz kutlu olsun.
En azından sevgi ve barıştan yana olan insanlar adına...
Dostlukla...
Canlı türleri içinde sevimliler kadar sevimsizlerde mevcut!. Masumlar kadar caniler!.. Dobralar kadar sinsiler!.avını alt edebilmek için türlü oyunlar oynayanlar! Ama gelişmiş canlılarda, aklın üstünlüğü ve algıdaki seçiciliği var ki!.hiç bir timsah gözyaşına tav olmaya yetmez!.
YanıtlaSilBen ne yılanları ne de timsahları severim..Asil ceylanları, özgür atları, kuğuları, çiçekleri, bücekleri...-sevilesi canlıları- sever ve önemserim.)ama belgeseller özel ilgi alanlarım içinde bu yüzden hiç kaçırmam.)
Sevgilerimle...
Yaşadığım dünyayı keşfetmek adına belgesel izlemek benim de özel ilgi alanıma girer. Hatta izlerken bazen nefes nefese kalırım (Birilerinin kafasından rating uğruna uydurulmuş saçma sapan dizi senaryolarına kapılmak, saatlerimi harcamak hiç bana göre değil).
SilBu ara üst üste gelen timsah belgeselleri epey kafamı kurcaladı. Ve bu hayvanın dünyadaki en sinsi, en sevimsiz yaratık olduğuna ve tüm hayatı pusuda geçen tek hayvan olduğuna karar verip buraya da not düşerek ''tek geçmek'' istedim.
Avını bütün olarak yutan bir timsahın paylaşma duygusundan hiç nasibini almadığını, hemcinsleriyle bu uğurda kıran kırana kavga ettiğini de eklemek isterim (ki en vahşi hayvanlardan biri kabul edilen aslan bile avını yakaladığında tüm aile bireylerini davet eder, yavrularıyla birlikte yerler. Hatta daha 2 gün önce açlıktan öleceklerini bilseler bile dişi aslanların öncelikle erkek aslanların doymasını beklediklerini, onlardan arta kalanları yediklerini öğrendim).
Velhasıl keşfedilesi bir dünya bu.
Dolayısıyla sevimlisiyle, cana yakınıyla, can yoldaşı olan niceleriyle birlikte; bencil, cani ruhlu, vahşi ve sinsi olanları da var bu alemde. Diğerlerinin yaşama hakkına acımasızca son verenler...
İzlemeye devam o halde...
Sevgilerimle...
okurken bile korktum: )
YanıtlaSilHoşgeldniz.
SilKorkmayın :)
Sevgili Zeugmacığım;
YanıtlaSilBir arkadaşım küçükken timsah kelimesini TİSMAH diye söylüyormuş. Söylendiğinde çok sevimli bir kelimeye dönüşüyor ama yine o hayvanı yaptıklarından arındıramıyor.
İnsanların arasında da TİSMAH görünümlü timsahlar var. Acı gerçek ne yapalım. Önemli olan onları fark edip uzaklaşmak, yoksa insanı çiğ çiğ yerler.
Sevgilerimle......
Sevgili Aslıcığım;
SilYaşadığı nehrin adı olan Mississippi=Nil de oldukça güzel bir isim ve bu yaratık devamlı suyun içinde; ama gel gör ki bu onu sevimli ve masum kılmıyor. Daimi surette pusuda olmasını da engelleyemiyor.
Ve bahsettiğin acı gerçeği farkedemeyip av olmaktan kurtulamayan zavallılar oluyor ne yazık ki...
Sevgilerimle...
Bu yazıyı yazan ellerinden bin kez öperim senin. Bombasın çok zekisin. Timsahların şimdilerde kamuflajı daha ileri götürüp profil kapattığını içerde birkaç blogla sinsice iş yürüttüğünüde biliyorsun mutlaka. Mutlaka biliyorsun mutlaka.
YanıtlaSilBu yazıyı yazan ellerinden zehir gibi aklından bin kez öperim senin.Kamuflaj için nick değiştiren timsahlarıda biliyorsun mutlaka. Profilini kapayan içerideki bloglarıyla dolaplar çeviren timsahlarıda biliyorsun mutlaka biliyorsun mutlaka.
YanıtlaSilBildiğim kesin bir şey var: Timsahın biri yüzünden canınız yanmış sizin.
SilVe bir de tavsiyem var: Silin aklınızdan!
Şizofrenlerle, psikopatlarla haşır neşir olmak hasta eder insanı.