Yerin yüzlerce metre altında, günden, gün ışığından, güneşten uzak,
gün yüzü görmeden çalışıyorlardı yorgun bedenleriyle.
Olabildiğince ağır şartlar altında. Toprağın altında!
Kömür karasının bile kapatamadığı solgun yüzlerinin çukurundaki kocaman ve çaresiz gözleriyle; ''Bu işi yapmasam, yerime girmek için hazırda bekleyen kaç milyon işsiz insan var,'' diyor, belki de şükrediyorlardı.
Hem Başbakan Zonguldak'taki kömür faciasında ''Ya bu işi yapma, ya kaderine razı ol!'' dememiş miydi? Kaderdi bu!
Razı olmak, boyun eğmek zorundaydı!
Oysa olayın bir ''zorunda bırakılış'' olduğunun kaçı farkındaydı?
Maden işçisi demek ''alnında 'ölüm' yazan'' mı demekti?
Alın yazısı bu değildi ki?
Maden ocaklarındaki ölüm sıralamasında Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü sırada olmamız da mı kaderdi?
Sendikaları öncülüğünde ses getiren grevlere gitmek en tabii ve yasal hakları iken neden göz ardı etmişlerdi?
Bir kâbus gibi git gide artan işsizlik gerçeği!
Başta insan, doğa ve ekolojik sistem olmak üzere, bildiğimiz her ne varsa ticari amaçlarla talan edilmeye odaklanılması, her yedi dakikada bir iş kazası yaşanan maden ocaklarındaki mevcut koşulların olumsuzluğu, ilgiden, denetimden, yapılması gerekenlerden yoksun oluş bize bu korkunç ötesi faciayı yaşattı!
Milletimizin başı sağolsun!
Yüreklerimiz paramparça. Ve içimizdeki acıyı kelimelere dökebilmek ne mümkün.
Yaralılara acil şifalar, ölen canlara rahmet, ardında bıraktıkları aile ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Onlar ki ışıktan yoksun çalıştılar, ışığa hasret gittiler.
Işıklar içinde uyusunlar...
gün yüzü görmeden çalışıyorlardı yorgun bedenleriyle.
Olabildiğince ağır şartlar altında. Toprağın altında!
Kömür karasının bile kapatamadığı solgun yüzlerinin çukurundaki kocaman ve çaresiz gözleriyle; ''Bu işi yapmasam, yerime girmek için hazırda bekleyen kaç milyon işsiz insan var,'' diyor, belki de şükrediyorlardı.
Hem Başbakan Zonguldak'taki kömür faciasında ''Ya bu işi yapma, ya kaderine razı ol!'' dememiş miydi? Kaderdi bu!
Razı olmak, boyun eğmek zorundaydı!
Oysa olayın bir ''zorunda bırakılış'' olduğunun kaçı farkındaydı?
Maden işçisi demek ''alnında 'ölüm' yazan'' mı demekti?
Alın yazısı bu değildi ki?
Maden ocaklarındaki ölüm sıralamasında Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü sırada olmamız da mı kaderdi?
Sendikaları öncülüğünde ses getiren grevlere gitmek en tabii ve yasal hakları iken neden göz ardı etmişlerdi?
Bir kâbus gibi git gide artan işsizlik gerçeği!
Başta insan, doğa ve ekolojik sistem olmak üzere, bildiğimiz her ne varsa ticari amaçlarla talan edilmeye odaklanılması, her yedi dakikada bir iş kazası yaşanan maden ocaklarındaki mevcut koşulların olumsuzluğu, ilgiden, denetimden, yapılması gerekenlerden yoksun oluş bize bu korkunç ötesi faciayı yaşattı!
Milletimizin başı sağolsun!
Yüreklerimiz paramparça. Ve içimizdeki acıyı kelimelere dökebilmek ne mümkün.
Yaralılara acil şifalar, ölen canlara rahmet, ardında bıraktıkları aile ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Işıklar içinde uyusunlar...
off of insanın acısına acı katan o kadar çok şey var ki...
YanıtlaSilVe teselli olunabilecek en ufak bir kırıntı yok...
SilÇok kötü ama gerçekten çok kötü..İnsanın yüreği dayanmaz hele bir teyzenin feryadı var "bu maden beni de alsın.yetti ya .." diye biz bunu uzaktan hissetmeye çalışan insanlar olarak içimiz acıyorsa bu acıların merkezinde olan insanlar için kelimeler kifayetsiz kalıyor :(((..Rabbim acılı ailelere sabır ihsan etsin ve ülke olarak başımız sağolsun..
YanıtlaSilDoğal bir afet olsa bir nebze olsun anlayacak, rahatlayacak insan.
SilGördüğümüz her kare, duyduğumuz her kelime acımızı katlıyor. Kaç gündür kendime gelemedim.
İhmaller silsilesiyle gelen bu korkunç facianın merkezindeki insanlar, evet. Her birinin iç yakan yakan dramı... Dayanılacak gibi değil! Yakın tarihimizde yaşanmış böyle büyük bir acı yok :((
Valla kelimeler kifayetsiz kalıyor.Blog yazısı yazarken bile yazımı tamamlayamıyorum.Allah tüm ölenlere rahmet ve yakınlarına sabır eylesin
YanıtlaSilBen de aynı durumdayım.
SilAz önce duyduğum şu sözlerden sonra iyice mahvoldum:
Kurtulan madenci diyordu ki: "Maskeleri açmanın cezası 400 TL . Açmıyorduk. Yangında açtık küflüydü. Çalışmıyordu.'' :(((((
Işıklar için de uyusunlar, kalanların acısı ise hayatları boyunca çıkmayacaktır akıllarından.
YanıtlaSilAmin! Cennet bahçeleri mekanları olsun...
SilSorumluları ise cehennemden çıkmasın!!
Söylediğin gibi; Işıklar içinde yatsınlar.
YanıtlaSilSöylediğin gibi; Işıklar içinde yatsınlar.
YanıtlaSilIşığa ve temiz havaya hasret gittiler. Ne kadar acı.
SilBu çok ağlatıyor beni. Offf :(((((((((
'YAZIKLAR OLSUN' diye feryad ediyor ya hani bir madenci yakını!.. İçimiz paramparça!.. 'YAZIKLAR OLSUN! BİZİ BU HALE GETİRENLERE !!' diyerek ekliyor!!! Duygularımız diplerde ama artık yeter gerçekten!. Elbette kader değil bu, bu bir katliam, bu bir cinayet.. Ve bu cinayette; ihmal ve denetimsizlik, güvenlik tedbirinden yoksun, son derece ilkel koşullarda çalışma düzeni var. * Olay trafo patlaması değil, grizu ya da benzer tür bir patlama. * her geçen gün özelleşen,taşeronluk en vahşi şekliyle hüküm sürüyor. Sigortasız ve çocuk işçiler çalıştırılıyor. *Aşırı kapasite zorlanıyor ve işçiler insanüstü koşullara mahkum ediliyor.Kısaca bir yandan azmanlaşan dev metropollerde recidensler, kuleler, yollarda bir takım güruh paraya para demiyorken, diğer yandan acımasız bir sömürü düzeni hakim! İSYAN BÜYÜK!.. bu ne vatan sevgisidir, ne din, ne iman, ne de insan sevgisidir! varsa yoksa para para!!! Gelişmişliğin göstergesi yollar yapmak binalar dikmek değildir!. (... çok şeyler yazdım ve artık anlamı yok dedim sildim:( gidenleri geri getirmeyecek hiç bir söz!!
YanıtlaSilŞimdi hepimiz yastayız!.. Yitirdiğimiz madencilerimize, Allahtan rahmet diliyorum, ailelerine ise sabırlar diliyorum.. Söylenecek söz çok ama bu saatten sonra hiç bir sözün anlamı yok!. Milletimizin başı sağ olsun..
Zonguldak'taki faciada ''Bu bir milat olsun'' demişler. Hangi milat?
SilBir süre geçtikten sonra her şeyi unutuyorlar.
Olayın trafodan kaynaklanmadığı, ihmal sonucu gerçekleştiği tam olarak ortaya çıktı bugün. Trafo falan hikâye (Her senaryoda bir trafo geçmek zorunda mı acaba?) Tutuklamalar başladı. Ama eminim ki onlar da kısa bir süre sonra salıverilecekler.
Söyleyecek çok şey var dediğin gibi...
Olan sadece üç kuruş için dünyanın en ağır işinde çalışan ve ihmal kurbanı olan o canlara oldu.
Bu çağda dünyada bir benzeri daha yaşanmayacak cinsten bir katliam!! Bir cinayet!!!
Yasımız dinmiyor, katmerleniyor bu yüzden...
Işıklar içinde uyusunlar demekten biz usanmadık, bu kafalarla daha uzun yıllar usanmayız... Suç ne idare edenlerin ne sarı sendikaların ne üniversitelerin... bütün suç kirli çizmeleriyle sedyeleri kirletenlerin. Sabırlar diliyorum.
YanıtlaSilKirli çizmeleriyle sedye kirlettiğini zanneden tertemiz yürekler ödüyor her şeyin bedelini...
SilCan vererek...
''Madeni işleten Soma Holding'in Maslak'ta inşaat halindeki 56 katlı gökdeleninde en ucuz daire 1 milyon 350 bin dolar...''
"Ateş düştüğü yeri yaktı, kavurdu cayır cayır." Şu anda bu katliamdan ne çok kare var belleğimizde. Ancak bir süre sonra hiçbir şey olmamışcasına unutacağız bu faciayı da. Maden ocağındaki yangının kıvılcımı kaç ocağa sıçradı.İhmal kaç can aldı? Kaç baba, kaç eş, kaç kardeş, kaç akraba yer altındaki yangından cansız bedenleriyle soğuk hava depolarına taşındılar. Almanya ya da İtalya'da dünyaya gelselerdi yaşıyor olacaklardı belki de.(Almanya'da son 50 yıldır, İtalya'da son 30 yıldır maden kazası olmamış.)
YanıtlaSilResimlere, fotoğraf karelerine bakıyorum da her bir madenci yüzü, bir onur ve emek abidesi gibi duruyor.
Çaresizlikten en çok. Başka bir iş bulamamaktan. Bölgede tütüncülük bitmiş. Tarım yok denecek kadar azalmış. Yapabilecekleri bir bu iş kalmış. İhmal bir yerde değil ki.
SilEmek işçiliğinin en üst seviyesi.. Olabilecek en ağır şartlarda, üstelik çoğu asgari ücretle...
Bu kez belleğimize yerleşenler çok korkunç. Kolay kolay unutulacak gibi durmuyor.
Az önce Üstün Gökmen vardı TV'de. Dedi ki.
''Ne Türk geleneklerinde ne İslam kültüründe taziye evine gidenin 2 tokat atma hakkı yoktur!''
Çok manidar bir sözdü ve her şeyi özetliyordu aslında...
Sitem etsek , bağırsak çağırsak ne fayda..
YanıtlaSilciğerimiz yandı
ciğerimiz..
Bağıranı tokatlıyorlar zaten!
SilYetmiyor, tekmeliyorlar...
O tokat yiyenin açıklamasını dinledin mi..
Silah benim memleketimin insanı..
İlk açıklaması ''İstem dışı yumrukladı'' şeklindeydi. Ertesi gün Taksim'de eylem yapan bir Gay olduğunu söyleyip iftira attılar. Baktılar akıllanmamış, bugün de ''BB beni korumaya çalıştı. Montaj yapıyorlar'' demiş. Pess diyorum. Taze çıkmış senaryoda başrol oynamış, yazık!!
SilNe kadar da inandırıcı... Onca insanı koyun zannetmekten vazgeçemediler bir türlü!
Allah akıl, fikir, vicdan vermiş kullanalım diye, "Kader" deyip oluruna bırakalım diye değil! Çok üzgünüm, çok öfkeliyim.
YanıtlaSilAynen öyledir. Yaptıkları dini çarpıtmak.
SilTevekküle bağlamak, daha en başından ''kader'' deyip kabullendirmek ne kadar da kolay...
Aynı zamanda tüm sorumluluklardan kolayca kurtuluvermek!
Ne kadar da kolay o kadar insanın vebalini ''Kader'' diyerekp üstünden atmaya çalışmak.Allah yardımcıları olsun.
YanıtlaSilTek bir kelimeyle her şeyi izah etmek değil mi?. Hiç yorulmadan....
SilÖnlem alınmış mı da KADER deyip duruyorlar?
Doğal afet olsa neyse!
1 hafta önceden çırpınmışlar, kömürler ısınıyor diye.
Dinleyen olmamış...
Geçmişte yaşananlar,günümüzde yaşananlar gelecekte de aynı şeylerin yaşanacağını gösteriyor.Bir şeyler değişmeli,değiştirilmeli...
YanıtlaSilAcılar içimizi dağlıyor.
115 kişinin alınacağı maden işçiliği gibi dünyanın en zor, en riskli ve düşük ücretli işine 4 bin kişinin başvurmuş olması olumlu yönde bir gelişmenin olmadığının göstergesi gibi adeta...
SilDilerim bu kez bir şeyler değişir.
Dilerim öyle olur gerçekten...
Hepimiz yastayız, her sağlıklı insanın yaşaması gerektiği gibi.
YanıtlaSil18 Ağustos 2013 İş Güvenliği ve Uzmanlık A Sınıfı sınavında 22yanlış soru tespit edildi. B Sınıfı sorularında 8 yanlış vardı. C Snıfı 9 sorunun cevap şıkkı değiştirildi. Aslında 15 hatalı soru vardı ve sınavlar iptal edilmedi ama Ağustos ayında sınava girenlere bir sınav hakkı daha verildi. Soruları hazırlayan bakanlıktı. Soruyorum soru hazırlamayı beceremeyen bakanlık iş yeri denetimini nasıl yapacaktı.
Bu kesinlikle kader değil ve şu an Türkiye de çok tehlikeli ve tehlikeli tüm iş yerlerinde çalışan insanlar risk altında. Ve risk ağır yaralanma -bir uzvunu kaybetmek- ya da ölüm.
Devlet görevini layıkıyla yapsın lütfen. Daha fazla can kaybedilmesin!!
İnsanlar bu gerçeklerin hepsini biliyor ama ne yazık ki başka çalışma alanı olmadığı için bilerek, her şeyi göze alarak devam ediyorlar çalışmaya...
SilGerçek olan şu ki; onlar orada çalışmaya ''mahkum'' edilmiş durumdalar...
Onca ölümden sonra cep telefonlarına mesaj atılıp aynı madene göreve çağırılıyorlar, gelmezlerse işlerine son verileceği eklenerek. Bugün gazetede bunu okurken şok oldum. Aslında o mesaj kimlerin fikriyse asıl onların kökten işten atılmaları lazım..
Söyleyecek laf bulamıyorum artık.Çok bozuk ve haksızlıklar üzerine kurulu bir sistem. Dünyanın başka hiçbir yerinde bu kadarı yoktur!
Bahsettiğin sınav meselesi ise o kadar bilindik ki artık. Neredeyse uygulamadıkları sınav kalmadı.
Elbette ki bunların hesabını bir gün bir şekilde ödeyecekler.
Kul hakkı yemenin daniskası bu.
Ve ne demişlerdi?
MAZLUMUN AHI İNDİRİR ŞAHI..
HER ŞEYİN BİR VAKTİ VARDIR!