
Teknolojinin bilinmediği çağlarda her derde çare bulan atalarımız, doğanın dilinden anlamak üzere ''kocakarı takvimi'' diye bilinen bir de ''halk takvimi'' geliştirmişler.
Bu takvimde ''kırlangıç fırtınası'' diye bir tanımlama var misal. Kırlangıçlar ilk geldiklerinde, bir de göç ederlerken birkaç gün sapmayla fırtınaları haber veriyor.
Peki martılar neden yer almamış bu takvimde acaba? Yılın belirli kesimlerinde tek bir martı bile görünmezken şubatın bitimine doğru ortalık martıdan geçilmiyor. Yer-gök martı. Özellikle de yeni yetişmiş genç martılar çoğunlukta.
Martıların bu halleri neyin başlangıç ya da bitiş habercisidir? Diğer ırklar aynı çağlarda deniz kenarlarına yerleşmeyi; suyu, denizi, deniz ticaretini, denizaşırı ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeyi tercih ederken bizim atalarımız çoğunlukla yüksek yerlerde, dağ yamaçlarında yerleşim tercih etmiş. Nedeni bu olabilir mi?

Dün çektim bu fotoğrafları. Buyurun size martı fırtınası...
İlk kez görmüş olduğum yüzü koyu renk tüylerle kaplı genç bir martı
Yaşı büyük olan olgun martıların bu dönem sudan çıkmaya pek niyetleri yok
(25 Aralık'taki durum)
* * *
Çiçeklenmiş dallarıyla 30 cm'yi aşan yoğun kar yağışından sapasağlam çıkan badem ağacında son durum. Bir diriliş söz konusu. Bademler yolda sanki...😊
Havayı günlük güneşlik görünce kısıtlamalı hafta sonu öncesi millet kendini dışarıya atmış. Şu gördüğüm sahneden çok etkilendim yalnız. Çocuğunu hava alsın diye dışarıya çıkaran, ancak manken çocuğun başından bir türlü ayıramayan anneye bakar mısınız? Uzaktan ilk farkettiğimde çocuk sarılmış öpüyordu mankeni, yakalayamadım. Ne çocuklu bir aileye misafirliğe gidebiliyor ne de sokakta yaşıtlarıyla oynayabiliyor tabii. Okula zaten gidemiyor. Ne tür bir özlem yaşadığı ortada... 😩
Burası dönüş yolumda bulunan hayvansever bir ailenin evi. Bir kedileri vardı ve hep camdan bakardı. Farkettim ki bir de köpek almışlar ve ikisi de camda. Ama dışarıya bakmıyorlar da araçtaymışlar gibi arka arkaya durmuşlar. ''Dur şunların bir resmini çekeyim'' demeye kalmadı. Aynı anda dışarıdaki kedi pencerenin önüne atladı ve makineyi gören köpek bana bakarak havlamaya başladı. İçerideki kedi kaçtı gitti. Hepsi 2 saniye içinde gerçekleşti. ''N'oluyor yaa??'' oldum tabii şaşkınlık içinde...😪😠
Ziyaretçi kediyle ben kalakaldık. Köpeğin ''Gününüzü gösterdim'' der gibi duruşuna bakar mısınız?😆
Eve doğru yürümeye başlamışken geriye dönüp bir baktım. İçerideki kedi geri gelmişe benziyordu. Pencerenin önüne tekrar gidip bir bakayım dedim. Kedi geri gelmişti. Tam ''Ne harika sahne. Haydi hemen basayım deklanşöre'' diyecekken bizimki yeniden havlamaya başladı. Kedi yeniden uçup yok oldu. Amaan. Ne kıymetli kediymiş arkadaş. Al kedin de senin olsun, evin de! 😭😭
Sen ancak otur orada. Duvara mı bakıyorsun artık, ne yapıyorsan yap. As suratını, kal orada öyle! 😄 😁😁
Bal rengi gözlere sahip beyaz bir kedi gördüm neyse ki az sonra. Pek güzeldi. Yaşlanmıştı ama garibim:(
Kısırı sevmeyen yoktur herhalde. Bu ara hazır yeşillikler de bol bol çıkmışken yapmaya hiç üşenmemeli. Pratik ve leziz. Bulguru iyice yıkayıp suyunu süzüyorum. Bir tencereye alıp en küçük ocağın en düşük ateşinde 10 dk bekletiyorum. Altını kapatıyorum sonra. O orada bekliyor. Sonra yeşilliklerini iyice yıkayıp (maydanoz, yeşil soğan, yeşil biber, varsa marul) sirkeli suda beklemeye alıyorum. O esnada tencerede yumuşamış olan bulgura iki kaşık domates salçası, iki kaşık biber salçası, 1 tatlı kaşığı kimyon, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı toz biber ve yeterince zeytinyağı ekleyip iyice karıştırıyorum. En son 1 limon suyu ekleyip yeniden karıştırıyorum. Sonra da yeşilliklerle buluşturuyorum. Servis öncesi üzerine pul biber ve nar ekşisi tabii ki. Benim tarzım bu ve harika oluyor gerçekten. Deneyenlerin tiryakisi olduğu bir tarif.
Geçenlerde yeşil soğan ihtiyacımı hiç toprağa gerek kalmadan balkondaki kışlık soğan kasasından sağladığımı söylemiştim. Aynısını pazarda gördüm.
Bu fotoğraf, kurutulmuş Trabzon hurması görmeyenler için. Kilosu 50 TL
Pandemi sürecindeki ikinci kargomuz da geldi. Kitaplar tarih ağırlıklı genellikle. Bir de ne zamandır okumayı istediğim ''Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek'' var. Son anda ''Böyle Buyurdu Zerdüşt''ü ekledim. Cep boyu ilgimi çekti. Bu kitabı öğrencilik yıllarımda okumuştum. Yürüyüş için dışarıya, parklara, bahçelere, açık havaya çıktığımda verdiğim molalarda bir kez daha ve rahatça okumak için süper fırsat.
Keyifli bir hafta sonu sizinle olsun...
Fotoğraf kareleri birbirinden güzel, özellikle de hayvanlar ile ilgili olanlar. Gerçekten çok beğendim. Martıların neden Şubat ayında arttıklarını bilmiyorum ama Mart ayından itibaren biraz daha artıyorlar ve birazda saldırgan oluyorlar, dikkat etmek lazım:-)) Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Oradan, buradan, ''ne çıkarsa bahtıma'' tarzı, içeriği çektiğim son fotoğraflardan oluşan yazı, belki de ''anı'' türü(m).
SilMartıların saldırgan hallerini biliyordum. Hatta İngiltere'de martı beslemenin yasaklandığı haberleri vardı. Saldırganlık zamanlarını bilmiyordum yalnız. Uyarı için teşekkürler. Sizin de okuyan gözlerinize sağlık:)
Ben teşekkür ederim, mutlu pazarlar:-)
SilDışarıdaki kedi içeridekine aşık :)) ilber Hocadan bir şeyler okumak istiyorum ama bakalım
YanıtlaSilSenin gibi bir hayvansever diyorsa doğrudur Sevkoz:))
Silİlber Hoca'ya başlarsan devamı da gelir mutlaka.
Ne güzel bir yazı :)) Kısır ve pastaya bayıldım elinize sağlık çok severim yemeyi :)) Martılar da çok güzel fotoğrafları çok güzel yakalamışsın Zeugma :))
YanıtlaSilTeşekkürler Dode. İkisi de kolayca yapılıyor. Belki sen de yaparsın hafta sonu:)
SilHazır bir sürü martı varken aslında gökyüzünde süzülen martı çekmek istiyordum; ama bu kadar mı zor olur. Boynum ağrıdı resmen:)
Martıların bir sırrı olmalı bencede.
YanıtlaSil:)
Bende çok güldüm köpek olayına. Bekçi galiba kedinin başında. Aşıkları kavuşturmaya niyetli değil bencede 😂
Soğanlar çok lezzetli görünüyor. Acıkınca ekmeğin içine koyup yerim. Öyle lezzetli gelir ki bana. Yemek aramam soğan varsa. Canım bile çeker hatta. :)))
Evet evet. Bir sırları var gibi. Hava güzelken hiç öyle toplu halde denizin içinde uzun süre durmazlardı mesela:)
SilKendisi Asayiş Şube Müdürü olarak atanmış olabilir. O havlamasa kedi kaçmayacak. hiç kaçmazdı çünkü. İlk kez duydum ekmek arası soğan. Lezzetli olmasa canın çekmez. bir de ben deneyeyim, merak ettim:)
Oradan buradan yazıları ve fotolarıyla oradan oraya atlarken yoruldum iyi mi? :))
YanıtlaSilAaa? Oradan buradan etiketliler aslında kafa dağıtma yazıları. Pandemide adet edindim. Gece vakti ekstra kafa yorgunluğu mu oldu şimdi? :/
SilBu yorumu yazmak da yorucu olmuştur. Yazacak başka bir şey bulamamış olmanıza şaşırdım, iyi mi?
SilAy valla yazını okudum fotolara baktım o kadar çok yazacak şey aklıma geldi ki. Sonunda üşendim yazmaya:))
SilŞaka bir yana haklısın, yazın daha fazla yorumu hak ediyordu:))
''Yorum hak ediyordu'' açısından değil de, ''karman çorman ve yorucu bir yazı'' olarak algılanıyordu daha çok. Peki o zaman..
SilO çocuk ne düşündü kim bilir? Takıldım kaldım ben o fotoğrafa:) Çok tatlı!:)
YanıtlaSilBen de aşırı etkilendim o çocuktan. Sebebi büyük ihtimal pandemidir. Aslında hepimizde mevcut bir özlemin temsilcisi gibi. Malum, gördüğümüz insan sayısı sınırlı. Sarılabildiğimiz hiç yok.
SilÇok tatlıydı cidden. İlk farkettiğimde sarılmış öpüyordu:)
Ne güzel keyifli bir günden sende kalanları paylaşmışsın. Bahar geliyor malum. martılar özellikle çiftleşme mevsimi olunca karaya gelirlermiş. Bu kadar martıyı görmemiz bundan sanırım. Seninle son yazılarımız örtüşmüş. Ama senin yazı fotoğraflar ve değişik konularla çok zengin. Eline sağlık
YanıtlaSilBunu arada yapıyorum. Fotoğraf makinamı alıp doğru dışarıya. Ne çıkarsa bahtıma artık. Seyahat, tatil ya da gezi olayına da girmeyince kafa dağıtmanın en etkili yollarından biri oldu.
SilMartıların bu kadar çok olmaları konusunda haklısın sanırım. Denizdeki duruşları da bir garipti zaten. Kuluçkaya yatmış gibi. Teşekkür ederim. Son yazılarımız derken duygusal kış yazısı hatırlıyorum ama bir bakayım. Sevgiler.
hepsi birbirinden güzel kareler, beyaz kediye ve çikolatalı pastaya bayıldım:))
YanıtlaSilHazır pasta tabanı hiç tarzım değildir aslında:) Teşekkürler Özlem.
SilTrabzon hurması aşermişti eşim, o zaman bulamayıp kargoyla getirtmiştim, tavsiye ederim bende:)
YanıtlaSilÇok sevap kazanmışsınız bence:) Tazesini de çok seviyordu demek ki.
SilGeçen hafta tazesini bulup almıştım. Tavsiyenize uyup kurusunu da haftaya alayım o zaman. En sevdiğim meyvedir:)
Can sıkıntısı atma yollarımdan Ausecim, teşekkür ederim. Martılar şahane oluyorlar sorma. Tombikleri, eflatun gagalısı:) Çocuk pandemiyle ilgili tez konusu olabilir bence. O minicik haliyle 1 yılı pandemiyle, yaşıtlarını göremeden geçmiş. Çok vahim:/
YanıtlaSilKöpek aslında direkt bana havlıyor:) Bakışı efsaneydi hakikaten. Tek gözüyle :))))
Yap bir kısır sen de güzel şefim. Döktürürsün eminim ;)
Son fotoğraftaki kışın ortasında açmaya başlıyor. Bayılırım o minik çiçeklere.
Viburnum tinus. Bizim botanikçiler viburnum'u filburnu yapmışlar. Ona ne dersin? Ben yuh diyorum:)))
Çok teşekkür ederim. Senin de okuyan gözlerine sağlık sevgili Ausecim. Sevgiler benden. 😊🙌💖💖💖
Merhaba, Zeugma.
YanıtlaSilHikayelerinizi okumayı seviyorum ve ilginç bir şekilde ülkenizin atalarının tarihini ekliyorsunuz.
Bu benim anlayışıma katkıda bulunabilir. Fotoğraflar havalı ... Küçük çocuğu okurken ve mankeni öperken çok etkilendim ve gülümsedim.
Sana mutlu bir gün diliyorum.
Endonezya'dan selamlar.
Merhaba Himawan,
SilDiğer yazılarımı da okumanız beni mutlu etti. Evet, ülkemin tarihiyle ilgiliyim. Bu ülkeyi bize armağan eden Büyük Önder Atatürk'e hayranım ve minnettarım. Anlayışınıza katkıda bulacağınıza inanıyorsanız sağ sütundaki ''Atatürk'' ve ''Çanakkale Zaferi'' etiketlerine tıklayabilirsiniz.
Yazılardaki detayları es geçmeden okumanız çok güzel. Pandemi mağduru küçük çocuk çok etkileyiciydi gerçekten.
Ben de size mutlu ve keyifli bir gün diliyorum.
Çok teşekkürler. Türkiye'den selamlar..🙌🙏
Martıları çok severim. Kısıra bayılırım. Yeşil soğanı ekmek arası yerim. Doğaya aşığım. Harika bir yazı. Görsellerde şahane :)
YanıtlaSilSevgiler 💕
Ben de. Denizin bir parçası gibiler. Kar beyazı kanatlarını kocaman açıp gökyüzüne süzülseler de denizden fazla uzaklaşamıyorlar:) Ekmek arası yeşil soğanı birazdan deneyeceğim artık. Çok merak ettim:) Doğaya ben de aşığım İnci. Teşekkürler. Benden de sevgiler 💖💖💖
SilOh, afiyet olsun. Belki ben de yaparım yine:)
YanıtlaSilBotanikçilerimiz çok ilginç, sorma Ausem. O güzelim şakayık çiçeğinin adını da ''ayı gülü'' koymuşlar:)) Sevgiler Ausecim. Kolay gelsin.😊💖💖💖
Kocakarı takvimini annemden çok duyardım saatli mariften okurdu böyle fırtınaları sıcakları ne güzeldi... Bayıldım martı resimelrine çok estetik geliyor fotoğrafını hem çekmeyi hemde görmeyi çok seviyorum. Böyle hem kedi hem köpekle yaşayabilenlere imreniyorum şu ara bizde kedi istiyoruz ben yapamam belki diye çok düşündüm belki 5-10 yıl olmuştur o kadar yani artık hazırız diye birde en çok Çınar istiyor diye bende artık istiyorum. Umarım başarılı oluruz. Ah çocuklar büyükler küçükler bizimki gibi tek olanlar daha bir zor oldu bence ah kuzum mankene sarılıyor kızlar daha bir sever bu yaşlarda sarılsınlar kucaklaşsınlar özlemiş belli ki :( Hurma kurusunu çok severim, vişneli pasta ve kısır da gözlerimi pörtletti şu ara biraz da kilo almış biri olarak etkilenmemeliyim belli olmaz kalkar yaparım sonra :)
YanıtlaSilEvet anneler ve anneannelerin hava tahminlerinde adı çok geçerdi. Saatli maarif takvimlerinde de yazardı, ne iyi ettin de hatırlattın Derya. Martı konusunda aynı fikirdeyiz demek ki. Martı sadece denizde olur sanıyordum ben. Ta ki Edirne'de Meriç nehri kıyısındaki martıları görene dek. Cahillik işte:)
SilKedi konusunda bu noktaya geleceğinizi ben içten içe tahmin ediyordum. Yanılmamışım. Bence çok güzel bir karar vermişsiniz. Evinizin bahçe kısmı da var, kolaylıkla alışacaksınız bence. Çocuk kız mı erkek mi bilemedim ama durumu çok sıra dışıydı. Duygularıyla hareket etti yavrum ve ömrüm oldukça unutamayacağım o görüntüler ortaya çıktı :( Umarım süreç tahminlerden hızlı ilerler ve kurtuluruz şu illetten. O yüzden de canımız ne isterse yapıyor ve yiyoruz. Pasta için taban ya da kedi dili bisküvi varsa 15 dakikada hazır. Kısır da öyle. Ben de aldım kilo ama herkes aldı napalım:) Yap valla. Biraz da yiyerek mutlu olalım:)