Havalar hızla ısınmaya başladı. Bahçe ya da balkon keyfi yapmanın zamanı. İnsanın aklına yaz geceleriyle ayrılmaz bir bütün olan sivrisinekler gelince keyif falan kalmıyor tabii.
Şu blogda; devasa dinazorların ve mamutların bile neslinin tükendiğini, bir damlacık sivrisineğin kökünün neden hâlâ kazınmadığını, bilim adamlarının minicik bir sinek karşısında neden bu kadar aciz olduğunu kim bilir kaç kez sordum...
Zika virüsü dehşeti ile birlikte artık sorularımın yanıtını öğrenmiş bulunuyorum. Sivrisinekler bilim adamları için gerekliymiş meğer. Genlerini değiştirip değiştirip birtakım deneyler yapmak gibi ''tehlikeli'' işlerin içindeymişler. Neden mi tehlikeli işler?
Çünkü Uganda'daki Zika ormanlarında bilim adına(!) sarıhumma çalışmaları yapılırken kafeste bekletilen bir maymunun sarıhumma virüsü taşıyan sivrisinekler tarafından ısırılması sağlanmış. Ancak, maymunun kanında beklenmedik bir şekilde Zika virüsü oluşmuş!
Sıtma, sarıhumma, ölümcül HIV virüsü yetmedi, kendi elleriyle bir de ortalığı kasıp kavuran Zika virüsü yarattılar.
Akıl sır alacak gibi değil gerçekten. Yatak odanıza nereden girdiği meçhul tek bir sivrisinek dahi gerek vızıldayarak gerek kanınızı emerek sabaha kadar uyutmama potansiyeline sahipken, yaz gecelerini kabusa çeviren bu illetle mücadele etmenin bir de tehlikeli boyutu var şimdi. Öyle ya, virüs taşımadığından yüzde yüz emin olabilir miyiz?
İlaçlar var, elektrikli tabletler, tütsü şeklinde yakılan sineksavarlar var, diyeceksiniz. İyi ama, onların hepsi kimyasal ve sağlığımız açısından çok tehlikeli oldukları söyleniyor. Aldığımız her nefeste içimize çekiyor, yavaş yavaş zehirleniyoruz.
Konumuz başlıktan ve görselden anlaşılıyor zaten. Efendim, doğal yol olarak cibinlik kullanmak ya da balkonlara, cam kenarlarına fesleğen ve lavanta saksıları koymak gibi çözümler önerilse de bunların hiçbirine gerek bırakmayan oldukça etkili bir yöntem bulunmuş. Bu bilgiyi öğreneli fazla olmadı. Bugün balkonda bir sivrisineğe rastlayınca uygulamayı hayata geçirmek istedim. Gördüğünüz gibi oldukça kolay bir yöntem. Sivrisineği bir daha göremedim, bakalım:)
Limon ve karanfil kokusu en sevdiğim kokular arasındadır. Gelin görün ki sivrisinek illeti bu bileşimden hiç hoşlanmıyormuş. Dilerseniz tam bir limona 10-15 adet karanfil batırıyorsunuz, dilerseniz limonun kabuğunu incecik soyup dekoratif bir cam kaba alıyor, karanfilleri üzerine atıyorsunuz. Böylece sivrisineksavarınız eviniz için şık bir obje yerine de geçiyor. En az 1 hafta dayanma süresi olması da cabası.
Yaz yeni yeni başlıyorken, sivrisinekler de henüz tam olarak ortaya çıkmamışken bilginiz olsun ve bence siz de deneyin. Sağlıklı, huzurlu ve keyif dolu yaz geceleri geçirmeniz dileğiyle...
Şu blogda; devasa dinazorların ve mamutların bile neslinin tükendiğini, bir damlacık sivrisineğin kökünün neden hâlâ kazınmadığını, bilim adamlarının minicik bir sinek karşısında neden bu kadar aciz olduğunu kim bilir kaç kez sordum...
Zika virüsü dehşeti ile birlikte artık sorularımın yanıtını öğrenmiş bulunuyorum. Sivrisinekler bilim adamları için gerekliymiş meğer. Genlerini değiştirip değiştirip birtakım deneyler yapmak gibi ''tehlikeli'' işlerin içindeymişler. Neden mi tehlikeli işler?
Çünkü Uganda'daki Zika ormanlarında bilim adına(!) sarıhumma çalışmaları yapılırken kafeste bekletilen bir maymunun sarıhumma virüsü taşıyan sivrisinekler tarafından ısırılması sağlanmış. Ancak, maymunun kanında beklenmedik bir şekilde Zika virüsü oluşmuş!
Sıtma, sarıhumma, ölümcül HIV virüsü yetmedi, kendi elleriyle bir de ortalığı kasıp kavuran Zika virüsü yarattılar.
Akıl sır alacak gibi değil gerçekten. Yatak odanıza nereden girdiği meçhul tek bir sivrisinek dahi gerek vızıldayarak gerek kanınızı emerek sabaha kadar uyutmama potansiyeline sahipken, yaz gecelerini kabusa çeviren bu illetle mücadele etmenin bir de tehlikeli boyutu var şimdi. Öyle ya, virüs taşımadığından yüzde yüz emin olabilir miyiz?
İlaçlar var, elektrikli tabletler, tütsü şeklinde yakılan sineksavarlar var, diyeceksiniz. İyi ama, onların hepsi kimyasal ve sağlığımız açısından çok tehlikeli oldukları söyleniyor. Aldığımız her nefeste içimize çekiyor, yavaş yavaş zehirleniyoruz.
Konumuz başlıktan ve görselden anlaşılıyor zaten. Efendim, doğal yol olarak cibinlik kullanmak ya da balkonlara, cam kenarlarına fesleğen ve lavanta saksıları koymak gibi çözümler önerilse de bunların hiçbirine gerek bırakmayan oldukça etkili bir yöntem bulunmuş. Bu bilgiyi öğreneli fazla olmadı. Bugün balkonda bir sivrisineğe rastlayınca uygulamayı hayata geçirmek istedim. Gördüğünüz gibi oldukça kolay bir yöntem. Sivrisineği bir daha göremedim, bakalım:)
Limon ve karanfil kokusu en sevdiğim kokular arasındadır. Gelin görün ki sivrisinek illeti bu bileşimden hiç hoşlanmıyormuş. Dilerseniz tam bir limona 10-15 adet karanfil batırıyorsunuz, dilerseniz limonun kabuğunu incecik soyup dekoratif bir cam kaba alıyor, karanfilleri üzerine atıyorsunuz. Böylece sivrisineksavarınız eviniz için şık bir obje yerine de geçiyor. En az 1 hafta dayanma süresi olması da cabası.
Yaz yeni yeni başlıyorken, sivrisinekler de henüz tam olarak ortaya çıkmamışken bilginiz olsun ve bence siz de deneyin. Sağlıklı, huzurlu ve keyif dolu yaz geceleri geçirmeniz dileğiyle...