2020/03/23

Coronavirüs - OHAL Günlerim

Kendi OHAL'imi ilan ettim çoktan. Bugünle birlikte tam yedi gündür dışarıya adımımı atmadım, atmayacağım. Malum tehlikeyi atlatana kadar ne kendimi ne diğer insanları tehlikeye sokmayacağım. Konuyla ilgili gelişmeleri dikkatle takip ediyor, 2019 model COVID ile ilgili tüm uyarıları dikkate alıyorum.

En son 'ihtiyaç olabilir' düşüncesiyle maske ve pastil almaya çıkmıştım. Polifenol + çinko içerikli. Şekersiz. Pastil ağzın içinde tutmak ve virüsü boğazdan içeri sokmamak üzere ağız mukozasını kaplama amaçlı kullanılıyor. Doktor tavsiyeli. Bir taraftan da evde yapmam gerekenler var. Herkes gibi...

Ama var ya... Yoruldum!
İş yapmaktan değil. Diğer insanların vurdumduymaz hallerinden! Haberlerde ya da sosyal medyada gördüğümüz gamsız insanları bir yana koyuyorum. Aynı çatı altında yaşadığımız insanlardan, komşulardan şikayetçiyim. Dün hiçbiri evde değildi inanır mısınız? Akrabalarına kahvaltıya gidenler mi ararsınız, hazırladıkları piknik sepetlerini sevinç içinde bagajlarına yerleştirenler mi? İlla arkalarından ''Heyyy! Nereye gidiyorsunuz siz? Ne bu rahatlık!'' diye bağırmam mı gerekiyor? İçlerinden birinin İtalya'da mimarlık okuyan kızı gelmişti bu arada. O kız için var ya, ''Hoş geldin''e gelen geleneydi. Binanın içi gece gündüz hoşgeldinciden geçilmedi! Merdivenler ve asansör full time çalıştı! Bu neydi böyle? Biraz hassasiyet yahu. Kime ne için geldikleri hiç mi hiç umurlarında değildi. Neyse ki üç hafta falan geçti aradan.
Kıza bir şey olmadı, gayet iyi. Bizde de bir şey yok şükür. Bu konuyla ilgili gerilimden yeni yeni kurtuldum anlayacağınız.
İtalya, görülen ilk vakada okulları tatil etmiş de kız hemen gelmiş iyi ki. Yine karı-koca diş hekimi aile var komşular içinde. Küçük çocukları var. Kreşler kapandı. İzin de alamıyorlar doğal olarak. Anne-babaları koşturuyor onlar için. Ve hepsi çok gergin. Sağlık sektöründe olanlar bizlerden çok daha zor şartlar altındalar, bu kesin. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bu arada; herkes gibi benim de pek mutlu olduğum söylenemez. Çektiğim son fotoğraflar arasında olan ve bir türlü vizöre baktıramadığım şu düşünceli kediciği o yüzden yazıya koydum. Kim bilir ne derdi vardı onun da.

Artık fotoğraf da çekemiyorum. Bunlar bir hafta önce çektiklerim. Sağ taraftaki dallara bakar mısınız? Geçen yılki yapraklarla bu yıl çıkan tomurcuklar aynı dalda!!??
Soldaki sarı çiçek açmış dallara tıklayın bir de. Hiç yaprak yok, direkt çiçek olarak çıkmışlar. Ömrümde böyle şey görmedim. Acaba ne oldular şimdi? Onca yıldır hiç aksatmadığım günlük yürüyüşlerim de iptal. Evde daha çok çalışıyor olmak yetmez diye evin bir ucundan diğer ucuna ölçüm yaptım, evde yürüyorum. Salon + koridor + arka oda dümdüz ilerliyor ve en açık adımımla 25 adım yapıyor. ''Gidiş geliş 50 adım, her adım 1 metre, ortalama 50 metre'' hesabıyla yürüyorum günde birkaç kilometre. Hiç yoktan iyidir. Hava almak için balkonlar var. Yeme-içme için gerekli stok da var. Çok da fazla abartmadan un, bulgur, nohut, kuru fasulye, tüm baklagillerden 2'şer paket. Kapı önü teslimatlar var ki en son 19 litrelik su damacanası geldi. Onu dahi çamaşır suyuna batırılmış bezle iyice silip durulamadan içeri almak yok! Alıştık galiba bu acayip ve yorucu düzene. Her an sokağa çıkma yasağı da gelebilir. 1 kişiden 50 bin kişiye bulaşabilen bir virüs söz konusu. Hiç şakası yok!

Erguvanlar tam 10 gün önce böyleydi. Mart başında!!?? Onlar da direkt çiçek olarak dallardaydılar. Bir gram yaprak kırıntısı yok. Ne kadar şaşırtıcı bir durum? Doğanın dengesi iyiden iyiye bozuldu!

Öneri: Tam buğday unuyla yaptığınız tahinli çörekler kahvaltı için oldukça doyurucu ve kurtarıcı oluyor.
Ekmek derdine düşmekten kurtuluyorsunuz.

Bakalım stoklar ne zaman eriyecek. Dilerim mümkün olduğunca kısa sürede çaresi bulunur şu virüsün.
Aksi takdirde işimiz çok zor.

Peynirli poğaçalar yine tam buğdaylı. Günde iki tane yersen tok tutmak adına ilerisi için iyi bir kurtarıcı olabilir mesela.


* * *

#EvdeKalHayattaKal
İşte bunu çok fazla önemsiyorum. Önemsemeyenler beni resmen deli ediyor!!!

Yeni tip coronavirüs nedeniyle yaşanan can kaybı dünya genelinde ve özellikle İtalya'da büyük bir hızla artarken Sicilya’ya bağlı Delia Belediye Başkanı Gianfilippo Banchieri'nin halkın 'evde kalın' uyarılarını umursamayışını bir videoyla nasıl çıldırmışcasına eleştirdiğini izlemişsinizdir. Ben bu adamda kendimi buldum. Çünkü çok sevdiğim komşularımın fütursuz davranışlarına ve de onları uyaramayışıma aynı şekilde ben de çıldırıyorum.
İşte bu yüzden en son olarak bu videoyu anı olarak, tekrar tekrar izlemek üzere buraya sabitlemek istiyorum. Umarım birgün tüm sıkıntılar bitip gider ve bu sayfayı onların gözüne sokabilirim. İşte Banchieri'nin isyanı:

''Durun size açıklayayım nasıl her şey çok güzel olacak.''
Eğer biz her gün dışarı bir şeyler satın almaya çıkarsak her şey nasıl güzel olacak? Hayatın gerektirdiği şeyleri 10 günde bir alırız normalde. Her gün birçok kişi sigara almak için dışarı çıkarsa nasıl her şey çok güzel olacak?

''Sigara içmeyi seviyorsunuz!''
Evet bu beni ilgilendirmez. Ama bir kerede çıktığınızda fazladan alıp eve koysanız da her gün sigara almak için çıkmazsınız. Herkes toplanıp benzin istasyonuna benzin doldurmaya giderse her şey nasıl güzel olacak? Herkes size evde oturmak için yalvarıyorken gidip benzin doldurup ne yapacaksınız?

''Şimdi birden herkes sporsever oluverdi!''
Herkes eve kuaför çağırıp saç yaptırırsa nasıl her şey güzel olacak? Şu zamanda saç yaptırıp ne yapacaksınız? Bir yığın insan koşmaya çıkarsa nasıl her şey çok güzel olacak? Diyorsunuz ki 'Üzerimizde büyük stres var'. Ben hayatımda aralıksız 20 yıl koştum. Bu zamana kadar en fazla 20 kişi gördüm aynı anda koşmaya çıkan. Şimdi birden herkes sporsever oluverdi. Bu kadar insan koşu aşığı oldu. Neye koşuyorsunuz ya!. Muhtemelen en son koşunuzu ilkokuldayken yapmıştınız.

''Piknikte mangal yapıyorlar!''
Bugün pazar bir sürü insan çıkmış piknikte mangal yapıyor. Dalga mı geçiyorsunuz? İnsanların hayatıyla dalga mı geçiyorsunuz? Evinde parti yapanalar bile var. Gittim gözlerimle gördüm. Diyorlar ki 'Bizde hastalık yok. Hepimiz aynı binada oturuyoruz.' Dedim ki onlara 'Salgın böyle yayılıyor.' Evinizde kalın demek ailenizle evinizde oturun demek. Komşularınızla parti verin demek değil.

''Virüs böyle yayılıyor!''
Ya şunu bilmek istiyorum. Biz ne zaman bu kadar komşu sever olduk? Herkesin komşuluk ilişkileri ne zaman bu kadar sıcak oldu? Evinde afiş hazırlıyor. 'Her şey çok güzel olacak' yazıyor. Bunun için yakınlarıyla bir araya gelmiş. Virüs böyle yayılıyor.
Bu illet inanılmaz derecede bulaşıcı. Umarım bugünlerdeki uygulamalarımız ve dayanışmamız yepyeni bir dünyaya uyanmamıza yol açar. Kalın sağlıkla...