Çanakkale Tevfikiye Köyü sınırları içinde bulunan ve her yıl ortalama 500 bin kişinin ziyaret ettiği Troya Antik Kenti'ne 5 dk mesafedeki Troya Müzesi'ndeyiz. Dünya çapında ses getirecek ve turizmi son derece olumlu etkileyecek bir proje olan müzenin yapımına Kültür ve Turizm Bakanlığının açtığı bir yarışma sonucu birinci olan proje kapsamında 2014 yılında başlanmıştı. Bu yıl 10 Ekim itibariyle ziyarete açılan Troya Müzesi pek çok anlamda bir ilk.
Müze kompleksinin dışarıdan bakıldığında peyzaj içerisine oturtulmuş bu görünümü, topraktaki bir yarıktan yükselen "dev bir arkeolojik bulgu" olarak algılanması için. ('Yeryüzündeki bir yarıktan toprak üstüne yükselen 32*32 m boyutlarında kare planlı robust obje' diye geçiyor).Yapının, paslanmış metal (corten) ile kaplı olmasının nedeni; topraktan çıkarılmış antik testi ya da çömlekler gibi biraz çizilmiş, bozulmuş görünüm versin, kendine özgü dokusuyla ardında bir geçmiş, bir yaşanmışlık olduğunu hissettirsin diye.
Troya Milli Parkı'ndaki turizm potansiyelini harekete geçiren Troya Müzesi aynı zamanda Milli Park içindeki köylülerin turizm gelirinden pay almasını da sağlamaya başladı.
Rampanın başlangıcında, hemen sağ tarafta siyah bir rölyef üzerine Troyalıların ağzından, onları temsilen Türkçe/İngilizce yazılmış "TROYA'YA HOŞ GELDİNİZ" başlıklı son derece etkileyici bir yazı var:
Bundan 5000 yıl önce başladı bizim bu coğrafyadaki serüvenimiz... Bir zamanlar şimdi ova olan bu yer henüz bir körfezken, ticaret yolları üzerinde parlak bir kenttik. Kutlamalara, kahramanlıklara tanık olduk. Savaşlar ve yangınlar gördük. Sırlarla dolu geçmişimiz hakkında tarihçiler, arkeologlar ipuçları aradılar yıllarca.
Kentimizin uzun ve inişli çıkışlı tarihi boyunca bastığınız topraklara bastık, geçtiğiniz tarlaları ektik, şu köşedeki taşlarla surlar inşa ettik, denizden balık tuttuk, bu topraktan çömlek yaptık, sıcak yaz günlerinde karşıdaki zeytin ağaçlarının altında dinlendik, savaştık, zamana yenik düştük.
Bu coğrafyanın rüzgârını, toprağını, gökyüzünü, denizini, zeytin ağaçlarını ve taşlarını hafızanıza yazın. Az sonra rampadan inerken yıkık burçlar ve Troas'ın verimli toprakları geride kalacak. Rampa, sizi bugün bildiğiniz Troas Bölgesi'nden geçmişe, keşfedilmeyi bekleyen Troya hikâyesinin gizemli dünyasına taşıyacak. Burada, Troya'dan gelip geçmiş ve bu toprakları miras kabul etmiş insanları anlamaya başlayacaksınız.
Topraklarımıza hoş geldiniz...
İşte bu satırlar insanın içini titreterek oradaki atmosfere tam anlamıyla adapte olmak üzere güçlü bir etki yaratıyor...
Poseidon'la Apollon işte o zaman düşündü taşındı.
Üstüne ırmakları salalım, yıkalım dediler.
İda Dağlarından denize akan ırmakları getirdiler.
Çeviri: Azra Erhat İlyada XII
İçeri girmeden hemen önce sol yandaki Troya katmanlarına dikkat...
İlyada dizeleri ve betimlemeler eşliğinde yüzyıllar öncesi eserlerle başbaşa...
takmış takıştırmış. İnsan bakınca deli oluyor. 😡😠
Görselin sağ tarafında görünen koridor dürbün kullanılarak hazırlanmış bir gözlem alanı. Bölgedeki kazılardan çıkarılıp kaçırılan ve şu an dünyanın değişik ülkelerinde sergilenen ve de en kısa zamanda müzeye gönderilecek olan hazine parçalarının görüntüleri izletiliyor.
Lahtin her bir yüzeyinde ayrı bir betimleme var. O kadar ustaca yapılmışlar ki insan gözlerine inanamıyor! Lahit kapağı define hırsızları tarafından mahvedilmiş maalesef!
Troya Müzesi'nde Troya Atı ile ilgili son derece ilginç bir sürpriz var, biliyor musunuz? Bu, gerçek anlamda bir müze oyunu. Şöyle söyleyeyim: Mimarlar müzenin içine bir Truva Atı saklamış. Dikkatli ziyaretçiler müzeyi gezerken bu atı farkediyor. Çektiğim fotoğraflardan birinde söz konusu at son derece net bir şekilde görünüyor. Bakalım siz bulabilecek misiniz? 😉
Muhteşem Troya Müzesi sizleri bekliyor! 🏛🏺🏺
WELCOME TO TROY!
Our adventure in this region started 5000 years ago... Once upon a time, when this place which is now a plain, was still a gulf, we were a brilliant city on trade routes. We witnessed celebrations and heroism. We experienced wars and fires. For years historiands and archaeologists have been searching for clues about our past fillet with secrets.
We walked on the land on which you are walking now, throughougt the long and undulating history of our city; we cultivated the fields you are walking, we built fortifications with these stories and caught fish from the sea; we made pots from this earth; we rested beneath those olive trees on hot summer days; we fought and we fell prey to time...
Commit to your memory this region's wind, earth, sky, sea, olive trees and stones. Soon as you walk down the ramp, the fallen bastions and the fertile soil of the Troad will be left behind. The ramp will be take you from the Troad you know mysterious world of the story of Troy awaiting discovery. Here, you will begin to understand the people who have passed through Troy, and those who have inherited this land.
Welcome to our land...
Mimari bilgiler kaynak: www.arkiv.com