07/10/2020

Blogger Sorunuyla Uğraşırken...

Az önce elimdeki telefondan bloga girdim. Blogger sayfasındaki arama kutusundan eski yazılarımdan birini bulup bir şeye bakacaktım. Fakat nasıl olduysa oldu, birdenbire ''Yayınlar kaldırılıyor'' uyarısıyla birlikte sayfada bir hareketlenme başladı. Panik halde sayfayı kapatıp çıktım. Neler oluyor diye ana sayfadan bloga girdiğimde bir de ne göreyim? Geçen senenin kasım ayından bu yana yazdığım tüm yazıların kaybolduğu, Urfa'yı anlattığım yazılardan biriyle başlayan bir blog var karşımda!

Yazılarım yok oldu sanıp epeyce üzüldüm tabii. Sonuçta her biri birer anı. Yeniden yaz deseler nasıl yazar insan? 
Ancak blogger sayfasına döndüğümde, söz konusu yazıları taslak halde görünce rahatladım. ''Sonuçta yazıların başındaki kutucuğa birer tik atıp 'yayınla' yaparım'' diye düşündüm; ama yanıldım. Taslağa alınmış en son yazıdan başlayıp 'hepsini birden' yayınlama fikrim gerçekleşemedi, çünkü her bir yazı ayrı uygulama istedi. Bu esnada sayfada bir hareket bir hareket. Yukarıdan aşağı adeta uçuyorduk. Hızla inen bir asansörmüşcesine sıradaki yazıya gelip tekrar yukarı, tekrar aşağı. Başım döndü, inanır mısınız? Neyse ki blogu eski haline döndürdüm. Döndürdüm; ama ben bu yeni arayüzü hiç mi hiç sevmedim.
Aman dikkat edin siz de. Çok tehlikeli. Ha, bu arada uçak ne alâka derseniz, şu an öyle bir uçağın içinde olmak istedim. Bulutların üstünde olmak bile yeter. Denizaşırı ülkelere doğru saatlerce uçacak, uçacak, uçacaksın... Yazıdaki harfler de yavaş yavaş büyümeye başladı bu arada. Offf...

Hazır bloga girmişken son iki haftadır çektiğim görseller eşliğinde yeni bir yazı yazmış olayım, yeni bilgiler ekleyeyim o vakit. Bu bitki ve meyvelerini ilk kez gördüm. Altın çilek deniyormuş adına.

Edindiğim bilgilere göre normalde içinden nohut tanesinden irice, sarı renkte bir meyve çıkması gerekiyor; ama eve gelip içini açtığımda bu çıktı. Meyve olmadan tohum mu vermiş? Peh!

EDİT: Bitkinin adı; balon otu (ya da balon sarmaşığı). "Japon Feneri" ve "Yürek Sarmaşığı"da deniyor. İlk görenlerin tıpkı benim gibi altın çilekle karıştırabildiği bir bitki. Sıcak ve ılıman iklimlerde, özellikle de dekoratif tohum keseleri nedeniyle süs bitkisi olarak yetiştiriliyor. Çiçek haldeyken gösterişsiz ve küçük. Önce yeşil renkte olan tohum keseleri daha sonra sarıya ve turuncuya dönüyor. İçi hava dolu ve ceviz büyüklüğünde. İlaç sanayinde de kullanılmakta. Balon sarmaşığı tohum keselerinin her birinin içinde üzerinde beyaz kalp deseni bulunan üçer adet siyah renkli tohum bulunuyor. Bu nedenle ünlü İsveçli bilim adamı ve botanikçi Carl Von Linna, bitkiye kalp tohumu anlamına gelen "Cardiospermum" adını vermiş. Siyah küçük toplar üzerine çizilmiş beyaz kalp görüntüsüne sahip bu tohumlar çıkarılıp cam objelerin içinde dekarasyon amaçlı kullanılabiliyor. 
(İsmini öğrendikten sonra yaptığım araştırmalardan edindiğim bilgiler)

Mutlaka farketmişsinizdir. Ceviz ve beyin fizyolojik yapı olarak birbirine çok benzer. Peki, ceviz meyvesinin ara kısmından çıkan "ceviz perdesi"nin akciğerlerimize ne kadar benzediğine dikkat ettiniz mi? "Hangi bitki hangi organa benziyorsa oraya fayda sağlar" derler hani. Cevizin beynin ihtiyacı olan gümüş iyonu içeren tek meyve, ceviz perdesinden yapılan çayın ise ''akciğerleri'' koruyan bir kür olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış. Tam mevsimiyken bol bol yemek gerek bu ara. Ben öyle yapıyorum. Taze ceviz en sevdiğim zaten...

Geçen gün, göndereceğim kargo için sosyal mesafe gereği kapının önünde sırada beklerken önümdeki binanın dış duvarının köşe kısmında bir yazı görünüyordu. Merak bu ya. Yaklaştığımda 'Şu yazı neymiş, bir bakayım' dedim. Bakmakla kalmayıp fotoğrafladım. Hahaha... Çok tanıdık geldi. Birisi yakından tanıdığı birinin cimriliğinden bıkmış anlaşılan. Yaşadığı bu benzersiz günü tarihiyle beraber duvara yazarak ölümsüzleştirmiş:))

Bu yılki kadar hünnap bolluğu görmemiştim. Yer-gök hünnap. Kilosu 7 TL'ye kadar indi.

Tabii aşı olayı devreye girmiş. Baksanıza; elma mı yoksa hünnap ağacı mı belli olmuyor.

Kudret narının iç kısmını merak ediyordum. Tam olarak böyle. Meyveyi çekirdekleriyle birlikte, bu halde bir kavanoza koyup üzerini geçecek şekilde zeytinyağıyla doldurunca tamamen eriyor ve müthiş bir ilaca dönüşüyormuş.

Bu arada, boşluklarda, TV haberlerini falan izlerken ellerim boş durmasın, merserize ipten çanta öreyim dedim.

Aynı renklerden yazlık şapka örmüştüm hani. Tasarım bana ait. Fotoğraflayabilmek için ancak benjamin ağacı uygun düştü...

Dikişten pek anlamam; ama yine de içine astar diktim el dikişiyle. İdare ediyor bir şekilde.

Peyzaj bitkileri içinde en sevdiğimdir. Adı nedir, halen öğrenemedim. Minik minik bahar çiçeklerinden oluşmuş kartopu bitkisi vardır hani. En iyisi ''Gül Kartopu'' olsun bunun adı da. 

Dünyanın dört bir tarafında coronavirüs aşı çalışmaları devam ediyor. İçlerinden 10 tanesi kullanıma hazır hale gelmek üzere. Özellikle de ''en umut verici koronavirüs aşı çalışması'' olarak bilinen ve heyecanla beklenen Oxford/AstraZeneca'nın 3 ay gibi kısa bir süre içinde kullanıma hazır olup piyasaya sürüleceği duyuruldu ve bu haber sevinçle karşılandı.

Tüm kalbimle inanıyorum ki önümüzdeki aylarda peş peşe güzel haberler gelecek ve en kısa zamanda korona illeti yakamızdan düşecek...

Sağlıcakla kalmak dileğiyle...


24 yorum:

  1. Çanta muhteşem olmuş,iyi günlerde kullanın. Bahçede ceviz ağacımız var tam taze ceviz zamanı yiyordum ama perdeyi atıyordum şimden sonra atmayacağım. Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceviz perdesini geçen yıl öğrenip şaşırmıştım. Bir yerde biriktirip kurumasını sağlayın. Hiç bilemezseniz ıhlamur demlerken falan içine birkaç tane atarsınız. Pandemide akciğerlerimiz destek alsın değil mi? Çanta fena olmadı sanki. Çok teşekkürler. Sevgiler...

      Sil
  2. Merhaba,
    Blog yedeğini alabilirsiniz. Arayüz de yedekleniyor. Geçmiş olsun
    Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Alper Hocam,
      Yedekleme çok çok önemli gerçekten. 3-4 yıl kadar önce yıl önce Picasaweb'e fazladan yüklenen fotoğrafları ağırlık yapmasın diye tek tek silerken dalgınlığa gelip ''fotoğrafı sil'' yerine ''albümü sil''e bastım ve blogdaki bütün fotoğraflar silinmişti. Hatırlarsanız yazı yapmıştım. O nedenle blogu sık aralıklarla yedekliyorum. dolayısıyla arayüzdeki yedeklemeyi de bulup dosyayı flash belleğe atmıştım (Bu son yazı hariç).
      Değerli ziyaretiniz ve çözüm öneriniz için çok teşekkürler.
      Selam ve saygılarımla...

      Sil
    2. Hocam, blog yedeğini ''başka bir platforma taşımak üzere'' bir bütün diye biliyorum bu arada. Kaybolan bir yazıyı html olarak oradan alıp blogdaki yerine koyabilir miyiz bilmiyorum.

      Sil
  3. Geçmiş olsun diyelim. Başıma gelse bende üzülürdüm.
    Şimdilik sıkıntı yok. Yaşanmasın da.
    Bu saydığın meyveleri hiç yemedim ben.
    Hünnabı kayınvalidemden öğrendim hatta evlendigimde. :)
    Ama yemedim. Yada tadımlık bir tane yemişimdir. Beğenmedim diye hatırlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçti geçti. Ama korkuttu da. O yayınlar bölümü çok hareketli. Kolaylık getireceklerine zorlaşmış. Dikkat edin siz de.

      Hünnap o kadar faydalı ve de lezzetli bir meyve ki. Tam da mevsimi. Bilen birilerine aldırın bence. Olgunları daha da lezzetlidir. Biraz araştıran şifa deposu olduğunu öğrenir ve vazgeçemez bir daha. Çoluk çocuk ilaç niyetine yiyiniz efenim:)

      Sil
  4. Yeni arayüzü ben de sevmedim. Pratik değil.
    Uçak yolculuğunu özleyenler için bazı ülkelerde, birkaç saat dönüp dolaşıp aynı havalimanına inen uçakları okumuşsundur:) Ne acayip günler:)
    Sağlıkla kal! Sevgiler Zeugma...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya. Hangi arayüze geçseler ''Takipçiler'' butonunu onaramadılar mesela. Eskiden oradaki kişilere tıkladığında en başta blogu görünürdü. Şimdi ara ki bulasın.
      Ay, sahi mi öyle yapıyorlarmış? Hayır, duymamıştım. İlginçmiş gerçekten. Böyle bir ihtiyaç oluşuyor demek ki. Dün ben de ciddi ciddi hissettim.''Şuraya gideyim'' diye bir yer de yok. Öyle uçacaksın, uçacaksın... yazmıştım :))) O tayfadanmışım demek ki. Bu bilgi için çook teşekkür ederim Sezer. Sen de sağlıkla kal. Sevgilerimle...

      Sil
  5. Yeni arayüzü ben de sevmedim. Çok kullanışsız. Blogger'lara ne katkısı oldu şimdi bu arayüzün diye düşünüp duruyorum ben de...Kısa da olsa panik yaratmış size ama neyse ki tatlıya bağlanmış. Çok sevindim. Diğer türlü çok üzücü olurdu. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seven tek kişi bile yok galiba. Ne gerek vardı da oynadılar bilmiyorum. Katkısı, getirisi falan yok. Tam tersi, azıcık dalgınlık yaparsan götürüsü var:) İyi ki taslağa almış, ya silseydi onca yazıyı? Üzücü olurdu gerçekten. Ancak, asansör dediğim olay komikti. Tik koyduğun yazıyı ''Yayınla'' der demez kendiliğinden, uçarak, 70 yazı kadar atlayarak en yukarı çıkıyordu:))
      Bu zarif ziyaret için çok teşekkürler Aslı. Sevgiler, selamlar...

      Sil
  6. Blogger sorununa üzüldüm :( telefondan pek girmiyor sadece yorum okuyordum öyle de devam edeyim yazılarıma birşey olursa üzülürüm bende, zaten yeni halini de sevmiyorum nedir bu sürekli değişiklik merakı, bir yenisi bir başkası. Hünnaplar ne güzel dalda sağlıksız şeyler yapmasalar bari meyveye, bizim burada hala 10-12 tl arası fiyat. Kudret narını da altın çileği de hiç tatmadım. Çanta şahane olmuş elinize sağlık, birşeyler üretebilmek ne güzel, darısı başıma :) Güzel haberler alacağımız güzel bir hafta olur umarım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Normalde de sevemedim ama bu yeni arayüz özellikle telefondan girince çok tehlikeli. Burada anlattığımdan başka, misal en alta video eklersen yazıya koyduğun ilk fotoğraf yok olabiliyor ya da bir önce koyduğun, ama beğenmeyip kaldırdığın video, yerine koyduğun videoyu silerek geri dönebiliyor (Bir önceki yazı). Bir anlamda sizleri bilgilendirmek için bu yazı. Dikkat edin siz de.
      Hünnap bu hafta burada da 15-20 arasıydı. Yağmurda hasat zor olduğu için galiba, tüm fiyatlar katlanmış. Kudret narı meyve ama öyle yenmiyormuş. Sadece zeytinyağında ilaç yapmak için. İlginç hakikaten. Altın çilek bir ara Migros'ta satılıyordu. İçimden almak geçmedi nedense:) Teşekkür ederim. Sizin eliniz değsin yeter ki, neler çıkıyor ortaya. Benimkiler devede kulak. Covid19'la ilgili mucizevi haberler peşpeşe gelsin dilerim...

      Sil
  7. Baştan beri yazıların ve yorumların seçilememesi beni rahatsız ediyordu. Yorumlardan seçip spama atılmıyor, tek tek göndermek gerekiyor. Bir sürü iş çıkmış sana da. Sonra eski yazıların sayfa sayfa gelmemesi de kötü, tek tek gitmek bir sürü iş. Nasıl her defasında zorlaştırıyorlar anlamıyorum.

    Altın çilek çok severim de senin gördüğün ne anlamadım. Onun büyük çekirdeği de yok ki, minik minik çekirdekler içinde. Bu başka meyvenin çekirdeği.

    Çanta çok güzel, ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ya. Daha neler neler var. Bütün bloggerler toplanıp sorun bildirmeli en iyisi. Yine de sabretmek lazım. Bir ara WordPress'e geçmiştik hani. O daha beterdi. Kapatıp kurtulduk. Burası kürkçü dükkanı. Bize düşen; azami ölçüde dikkatli olmak.

      Hah işte. bu soruyu ben de sordum kendime. Benim gördüğüm ne? Altın çileğin tıpkısı değil mi? Yeşilken bu renge dönüşmüş hemen. Meyvesi yok mu ki? Google Görsel de ''altın çilek'' diyor. Ama hani bunun minicik, sarı bir domatese benzeyen meyvesi? O iki kara çekirdek neymiş öyle? Dur ben bunu doğabilimci bir prof var Twitter'da. Yardımsever, iyi bir insan. Ona sorayım en iyisi.

      Çanta sıkıntıdan en çok. Teşekkürler Handan...

      Sil
    2. Yukardaki yorumda aklıma geleni gerçeğe döktüm ve bu bitkinin ne olduğunu bugün Twitter üzerinden Prof. Dr. Aydın Tüfekçioğlu'na sordum. Sağ olsun, kendisi her zamanki yardımseverliğiyle sorumu yanıtlayıp ''Balon otu'' olduğunu söyledi. yoksa Google Görsel bile yanılıp ''altın çilek'' olduğunu söyleyip durmuştu. Kendisine buradan da teşekkür ediyorum...🙏🙏

      Sil
    3. Google da haklı sayılır, çiçek gerçekten de altın çileğin aynısı neredeyse :) Balon otu demek, bi şey daha öğrendik.

      Sil
    4. Evet ya, Google'a hiç şaşırmamak lazım:)
      Yeni bir şey daha öğrendik; ama isim koyan botanikçilerimizin asla iflah olmadıklarını da öğrendik Handan. ''Balon otu'' !!??!! Ot ne ya? İçinden çıkan tohumları hiç mi görmediniz? Bitkinin Latincesi bile cardiospermum (kalp tohumu) Hatta love in a puff cardiospermum diye de geçiyor. A

      Rastladığın yerde o sararmış baloncuklardan toplamanı öneririm. Çünkü ben öyle yapacağım. Kalpli tohumlar o kadar harikaydı ki, minik, cam bir kabın içine koyup biblo yapmayı planlıyorum. Bunu da araştırırken öğrendim:)

      Sil
  8. Yeni arayuz gercekten kabak tadı vermeye başladı. Ben de başkaca sorunlar yaşadım bununla ilgili. Vallahi büyük bir kaos yaşamışsınız neyse ki çözüme kavuşmuş. Bir de şöyle sıkıntılar var, okuma listesine yeni yayınların dusmemesi; izleyiciler eklentisi olmayan siteleri manuel olarak eklemek istediğimizde kayda geçmemesi, yorum bildirimi epostalarinin gelmemesi veya eksik gelmesi.. Her bakımdan sorun. Geçmiş olsun tekrar. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Okuma listesine yeni yayınların düşmemesi ''güncelleme sorunu yaşayan'' blogların başına geliyor. Bu bende yıllardır var mesela. Çok sinir bozucu bir sorun. Neyse ki birkaç müdahale ile yayınladığım saatten en fazla 2 saat sonra listeye düşürüyordum yazıları. Son birkaç yazıdır böyle bir sorunum olmadı, hayret:) İzleyici sorunu apayrı. Yine bir arayüz çalışmasında herkesten 50-60 takipçi yok olmuştu. Takip ettiklerinden de. Şimdi de acayip bir şeyler oluyor. Durduk yerde takipten çıkanlar geri geliyor ya da bir kontrol ediyorum ki, ben takipten çıkmışım yeniden alıyorum. Dediğiniz gibi sorun değmemiş yeri kalmadı bloggerın:( İlginize teşekkür ederim. Hoş geldiniz bu arada. Sevgiler...

      Sil
  9. Senin yerine kendimi koydum da. O kadar yazının bir anda silindiğini düşünmek felaket gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu son arayüz çok tehlikeli, aklında olsun Cem. Bloga özellikle de telefondan girerken dikkat!

      Sil
    2. Tamamdır mesaj alındı :)

      Sil
    3. 👍👏👏

      Sil