Bugün iyice anladım ki, dilimizdeki anlamı yanlış bilinen kelimeler listesinin başında açık ara ''umarsız'' kelimesi geliyor. O kadar bariz bir gerçek ki bu. Çünkü çok sık kullanılıyor ve yanlış kullanılıyor.
Her şeyden önce insan anlamını bilmediği kelimeyi neden diline dolayıp fütursuzca sarfeder ki? Entelektüel görünmenin gereği falan mı yoksa? Eğer öyleyse fena halde tökezliyoruz, bunu bilelim. Nereye baksanız, nerede duysanız yanlış. En iyimser yaklaşımla kelimenin anlamını 100'de 90 yanlış biliyor.
Oysa dilimiz çok zengin. Ne söylemek istiyorsak, belirtmek istediğimiz anlamı karşılayan bir sürü sözcük var. Onlardan seçsek? Kolay olanı seçmek varken bu özenti niye?
Birileri kullanıyor diye yanlışıyla beraber almış kabullenmişiz. Halbuki sözlüğü açıp bir baksak kaç dakika sürecek? Yeni öğrendiğimiz bir sözcüğün anlamını gözümüzle görüp emin olsak ve işte ondan sonra dilediğimiz zaman, dilediğimiz kadar kullansak. Bu çok mu zor? O halde :
''umarsız'' kelimesinin anlamı ''umursamaz, umursamayan, vurdumduymaz'' değildir.
''umarsız'' demek ''çaresiz'' demektir.
Bulmaca çözenler iyi bilirler. UMAR çare demektir. UMARSIZ ise çaresiz
Sonuç olarak; umarsız ve umursamaz birbiriyle hiç ilgisi olmayan taban tabana zıt iki kelimedir.
Kullanımını yanlış bilenler üzülmesin sakın. Bugün yaptığım ufak çaplı araştırmada ünlü şair ve yazarlardan, gazete başlıklarından bile öyle örnekler çıktı ki karşıma. Durum çok vahim. Bakın şurada bir şiir var:
''Dikbaşlı yürüyüşlerin olmalı. /
Her aşkı feda edebilecekmiş gibi duran/
Çelik bir kalp taşıyormuş gibi asi, /
Umarsız ve ifadesiz bakışlarla yürümelisin. /
Fakat hiç kimse bir yaprağa /
Gözyaşı dökebilecek olmanı anlamamalı. /
Güçlü ve direngen yürüyüşlerin olmalı./
Tarık Tufan