Geçtiğimiz günlerde ''Görmek, inanmak değildir'' mottosuyla yine gündeme düşen ve hızla geliştiği gözlemlenen deepfake videoları izlerken dehşete düşmemek mümkün değil!
İyisi mi ''Gözümle görmesem inanmazdım'' deyimini şimdiden silelim biz lügatimizden.
Deepfake; bir kişinin görüntüsü veya videosunu yapay sinir ağları kullanarak hedeflenen kişinin görüntüsü ile değiştiren bir medya türü. Sürdürdüğü gelişmeyle gerçeğinden zerre farkı olmayan fotoğraf ve videolar ortaya çıkarmaya başladı. Pek çok soru işaretini de beraberinde getiren bu videolar haklı olarak ''tedirgin edici'' ya da ''oldukça tehlikeli'' olarak niteleniyor artık.
Otoriteler, ünlü isimler ya da siyasi figürlere dair asılsız iddiaları destekleyecek gerçeklikteki bu videoların ortaya çıkarabileceği sorunlarla haşır neşir. Sosyal medyada paylaşılan onca videodan sonra insanları büyük tehlikelerin beklediğinden de bahsediliyor. Örneğin, Ekşi Sözlük'ten biri kötü insanların bu teknolojiyi uygunsuz filmlerde kullanabileceğinden bahsetmiş. Olmaz diye bir şey yok. Bana göre deepfake'in izin dahilinde kullanılması ya da şimdiden yasaklanmasından başka çözüm yok gibi. Bakalım neler olacak? .
Görsel tehlikedeki gerçekçiliğe bakar mısınız?😨
Deepfake burada ünlü Amerikalı oyuncu Tom Cruise'dan uydurma magazin haberi yapmanın bir yolu. Manşet: ''Girdiği mağazada düşen Tom Cruise'un düşme anları'' Bu manşet en basit olasılık tabii ki. Görüntülerdeki sahte kişi ne yaparsa Tom Cruise olarak algılanacak!
Evet, burada izledikleriniz geçen gün TikTok'ta yayınlanan ve viral olan dehşet verici Tom Cruise videoları. Bu videoların yapımcısı VFX uzmanı Chris Ume'nin söylemine göre endişelenmek gereksiz. Rahatlığının gerekçesi ise deepfake videoları yapımının ''oldukça zor'' olması. Acaba öyle mi?
Görsel: news.sky.com
Bundan sonrası için sosyal medyada izlediklerimizi bir değil, birkaç kez sorgulamalı...
Gördüğünüz kişi yine gerçek Tom Cruise değil, yapay zekanın taklit ettiği Tom Cruise. TikTok kullanıcısı kişi tarafından üretilmiş sentetik bir ürün.
Bu bağlamda, her akşam bir mobilya firmasının reklam yüzü olarak TV ekranlarında boy göstermekte olan 1946 doğumlu, yani 75 yaşındaki Ajda Pekkan için kullanılan Videoshop programı solda sıfır kaldı.
Ne dersiniz?
😄😄😄
Teknoloji geliştikçe daha neler neler olacak kim bilir? Işınlanmaya hazır olun da dedi sevgili Mark geçtiğimiz günlerde. Şu an çoğu teknolojiyi belki de deneme sürecinde kullanıyorlar. Gerçekten korkutucu ama umarım videoyu yapanın dediği gibi kolay değildir ve kötü durumlar için kullanılmaz...
YanıtlaSilMark Zuckerberg ve "artırılmış sanal gerçeklik". 2030'a kadar insanlar diğer insanların evine "ışınlanmak" için akıllı gözlük kullanarak fiziksel olarak varmış gibi konuşabileceklermiş. Tam koronalık teknoloji. Olabilir tabii ama ürpertiyor. Karşılıklı istek söz konusudur bence. Evet, benim bahsettiğim aşırı tehlikeli. Yapmak, yaptırmak isteyen mutlaka çıkar. Önlemini şimdiden almalılar...
SilBu deep fake olayı bana da biraz korkutucu geliyor ya sizin bir konuşmanız gibi bir şey çekilip sosyal medyada her an yayınlanabilir
YanıtlaSilHem de çok. Canları ne isterse videoya çekip suratını montajlıyabiliyorlar ve sonuç gördüğün gibi çok başarılı. Sosyal medyada özelini paylaşmak tehlikeye girdi iyiden..
SilTomu gördümde Ajdayı görmedim.
YanıtlaSilBu gülüşten sonra merak ettim ama 😁😁
Tehlikeli değil zira yapılması zor.
Ne ukalâca cevap olmuş. Eskiden her teknolojik gelişme zor idi. Bunu unutmayalım.
Seneler sonra haftada iki gün iki dizi filmim var. O nedenle gördüm ben de. Reklam aralarında son 3 gündür sık sık çıkıyor Ajda Hanım. En az 50 yaş gençleşmiş.😏 Sadece fotoshop değil, videoshop kullanan ünsüzler de var. Bizzat gördüm.😊 Shoplar bizi değil sahibini ilgilendirir. Bu adamın böyle tehlikeli bir şey ortaya çıkarıp ''yapılması zor'' demesi ukalalık mı megalomanlık mı bilmem ama bence de çözüp uygulayacak bir sürü insan çıkar. En kısa zamanda bir sürü vukuat olur, mahkeme salonları dolar..
SilDeepfake videoları yapmak şu an zor olabilir ama giderek kolaylaşacak ve normalde rahat olmama rağmen, bu kez, deepfake olayı beni korkutuyor:)
YanıtlaSilKendine güvenmek, rahat olmak güzel şey tabii. Ancak ''Benim başıma gelmez'' diye güvenmemeli. Elbette ki masum olduğunu kanıtlama yolu vardır. Fakat durduk yerde gerilip uzun bir uğraş sürecinden geçmek kötü:)
SilSanırım bundan 4-5 yıl önce buna benzer birşey duymuştum. Tabi o zaman teknoloji bu kadar gelişmemiş ola da özellikle çocuklarınızın ve aile bireylerinizin sosyal medyada fotoğraf ve videolarını yayınlamayın. Bunları uygunsuz filmlerde kullanabilecek teknolojiler gelişti diye.. Gerçekten de gelinen son teknolojiyi çok güzel anlatmışsınız. Şu an belki siyasiler yada ünlüler için tehlike ama bu teknoloji ileride herkesi rahatsız edecek seviyeye gelecektir. Sağ olun böylesi faydalı bir yazı için.
YanıtlaSilEvet, pek inandırıcı gelmiyordu ama doğru çıktı bu söylemler ne yazık ki. Böyle bir tehlike yokken bile blogger anne N. K. reşit olmamış çocuğunun fotoğraflarını yayınladığı gerekçesiyle eşi tarafından açılmış istismar suçlaması davasında çocuğunun velayetini kaybetti mesela ve mahkeme söz konusu fotoğrafların silinmesine hükmetti. Geçenlerde dergipark.org'a ait bir PDF dosyasından bu davanın 2019 Temmuz'una kadar süregeldiğini öğrendim. Konuyla ilgili halen çok kapsamlı araştırmalar yapılmakta olduğunu da.
SilDeepfake, çıkar uğruna herkesin başvurabileceği bir yol olabilir. Suçsuz birine en ağır suçu yüklemek üzere tabii. Dediğiniz gibi siyasette özellikle, seçimler esnasında fikirleri tamamen değiştirmek üzere kullanılabilir. Gerçek olsa bile ''şantaj, montaj'' demeye bir alışkanlık var, bu defa nasıl olur bilinmez. Sonuçta insan hakları ihlalinin en ağırlarından biri deepfake...
Beğeniniz ve katkınız için çok teşekkür ederim. Siz de sağ olun.
Ajdanın bu reklam filmine inanmıyordum kesin bir şey var diye düşünüyordum çünkü kendisi annemle yaşıt:)
YanıtlaSilSırf o değil, misal S. Sayan, H. Avşar da bebek gibi, pırıl pırıl parlıyorlar Özlem.
SilSüper Star'ımızın reklamı olay yalnız:))
Çocukken Uzay gemisinde insanlar ışınlanırken hayal ederdim ışınlanmak ne güzel olur diye düşünürdüm. Bilmem görebilirmiyim ama teknoloj, bu hızla giderse arttırılmış sanal gerçeklik düşüncelerimizin çok ötesine gidecek gibi. Tabi beraberinde etik sorunları da beraberinde getiriyor. En korkulan da dijital dünyanın kontrol edilemez gidişatının nelere gebe olduğu. Bir başmışsın programlamasını yaptığımız robotlar kafasına göre takılıyor. Dijital savaş kapının arkasında.
YanıtlaSil1975'te TV'de yayına giren ''Uzay 1999'' adlı diziyi izleyenlerin büyük bölümü 20 yıl sonra o yıllara gelindiğinde insanlar uzayda yaşamaya başlayacak falan sanıyorlarmış. Hiç öyle bir gelişme olmadı tabii. Ama belli bir noktadan sonra teknolojik gelişmeler öyle bir hızlandı ki görüntülü konuşmalar da düşüncelerimizin ötesindeydi ama gerçek oldu. Kontrol edilemez gidişat başladı sanırım.
SilYa, sorma. Hem de nasıl. Ben de rastlıyordum ama onların montaj oldukları belli oluyordu. Bu çok başarılı ve ürkütücü. İyi tarafları da varmış güya. Ölen akrabalara olan özlemi gidermek için uygulatanlar çıkarmış vb vb. Aman kalsın hepsi. Çok kötü bir şey bu. Değil mi, insan haklarına aykırılıktan yasaklansın hemen sevgili Ausecim, senin de okuyan güzel gözlerine sağlık canım benim 💐💐💖💖
YanıtlaSil