Chrome'un sembolü gayet orijinal biçimde karşımda olsa da yüzde yüzlük bir güven yoktu içimde. Bakalım gerisi nasıl gelecek duygusuyla üç soruyu yanıtladım yine de. Bu kez ikinci bir anket sayfası geldi. Chrome'dan başka tarayıcı kullanıp kullanmadığım soruluyordu. Kullandığımı öğrendiğinde ise ne kadar sıklıkta kullandığımla ilgili üçüncü bir anket daha. Onu da tamamladım. Sorulan sorulara bakılırsa gerçek bir ankete benziyordu. Nasıl olsa parasal bir durum yok diye onu da tamamladım ve ta taaam! iPhone 12 Pro kazandığımla ilgili şu sayfa geldi:
Yoo dostum, hayır! İşim yok da sana özel bilgilerimi vereceğim. Banka hesabı bilgilerimi de ister misin?
Bu noktada hemen internete konuyla ilgili anahtar sözcükleri girip bir bakayım dedim. Ohooo. Kandırılan kandırılana...
Özellikle de en alta sıralanmış kazananların sevinçlerine. Her biri sahte tabii. Sahtekârlığın birer parçası her bir kelime.
Ben bu tezgâhı yazı haline getireyim en iyisi dedim. Geri tuşuna basa basa az önce önüme gelen ekran sayfalarını print screen tuşuyla tek tek kaydetmeye yönlendim.
Fakat o da nesi? Bu kez Türk Telekom tarafından aynı gün, aynı iPhone'un şanslısı seçildiğim bir sayfa gelmez mi önüme?
Oh my God! Ne kadar da şanslı bir günümdeyim. Herkes hediye veriyor da Google'ın başı kel mi? Baksanıza aynı hediyeden Google da verecekmiş bana. Kurucusu kimmiş onu bilmem yetiyor...
* * *
Şaka bir yana, az önce bu ekranlarla haşır neşirdim ben. En güvendiğimiz isimlerin taklidini yaparak, sözüm ona akılcı sorularla sahtekarlığa soyunanlar var ve bu benim ilk kez başıma geldi. Daha doğrusu yaşayarak öğrendim. Geri tuşuna basmasaydım diğer iki sahtekârlıktan da (Türk Telekom ve Google taklitçilerinden) haberim olmayacaktı ve devam edip 25 TL yatırarak iPhone'umu almak üzere yönleneceğim sayfada kim bilir başıma neler gelecekti.
Bilginize efendim. Aman sahtekârlıklara dikkat!