09/03/2022

TCG Nusret Mayın Gemisi | Müze Gemi Acar

Bundan tam 107 yıl öncesi...
Güçlü ve modern silahlarla donatılmış müttefik zırhlıları topraklarımızı ele geçirmek üzere Çanakkale Boğazı'nda beliriverdiler. Türklerin korku ve panik içinde direnmekten vazgeçeceklerini garantileyerek yola çıkmışlardı çünkü. 

Yanlış hesap Bağdat'tan dönmüştü. Öyle büyük bir hesap hatasına düşmüşlerdi ki! 

Çanakkale’deki Türk askerini ne denizde ne de karada alt edebilip, akıllarının ucundan bile geçmeyen bir yenilgiye uğradılar. Güçlü donanmalarıyla başaramadıkları zafer Boğaz'da top ve mayınlarımıza, kara harekatları ise süngülerimize takılı kalıp hayal oldu. Çekildi ve gittiler.

1915 yılının 7 Mart’ını 8 Mart’a bağlayan gece… 

Yüzbaşı Hakkı Bey ve Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Nazmi Bey idaresindeki Nusret Mayın Gemisi, düşman gemilerinin projektörlerine rağmen Erenköy Koyu önlerinde Karanlık Liman’a doğru 100'er metre aralık bırakarak 26 mayın döşedi. O geceki, daha önceden tesis edilen ve 10 hattan oluşan mayın hattından farklı, sahile paralel bir hat.

İngilizler ne o gün, ne de sonraki günlerde, deniz ve hava keşiflerinde bu mayınları bulamadılar. 

Ve 18 Mart 1915. Sabah saat 10.00 
Boğaz’ı zorlamaya başlayan müttefik donanmasının bombardımanına karşılık olarak Türk bataryalarından açılan ateş sonucu İngiliz ve Fransız Donanmalarına ait gemiler manevra yapmak zorunda kaldı ve Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlara çarptı. 

 İlk olarak Fransız Donanması’ndan Bouvet ve İngiliz Donanması'na ait HMS Irresistible ile HMS Ocean zırhlıları aldıkları yaralar nedeniyle battı. Yanı sıra, müttefik donanmaya ait Gaulois, Suffren ve Inflexible zırhlıları da ağır hasar alırken diğer zırhlılar kıyı bataryalarımızın ateşiyle çeşitli yaralar alıp savaş dışı kaldı. 
Kahraman Nusret Mayın Gemisi 1910'da Almanya’ya sipariş edilerek 1913'te Osmanlı Donanması hizmetine girmişti. 40 m boy, 7,5 m eni olan ve kömürle çalışan Nusret iki adet buharlı makinesi ile 15 kts sürat yapabiliyor.

18 Mart 1915 tarihinde döşediği mayınlar ile Çanakkale Savaşı'nın kaderini değiştiren ve ''Dünyanın en ünlü mayın gemisi'' unvanını kazanan Nusret, ''TCG NUSRET'' olarak 2011'den beri Çanakkale Deniz Müzesi'nde


TCG NUSRET, Çanakkale Deniz Savaşları'na muazzam bir katkı sağlayan kahraman Nusret Mayın Gemisi’nin anısını yaşatmak adına ve bilimsel verilerle ziyaretçileri aydınlatmak amacıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından orijinal gemi planına birebir uygun şekilde 2009-2010 yılları arasında inşa edildi ve 2011 yılında hizmete girdi.
Dünyada pek çok müze gemi vardır. Ancak, yılın tüm zamanlarında yerli-yabancı ziyaretçi akınına uğrayan modern seyir cihazları ile donatılmış TCG NUSRET, dünyanın yüzer müze gemi olarak da hizmet veren tek müze gemisidir. 


Bilir misiniz, şehrin büyük bir kesiminden görülebilen Nusret'ten her akşam, güneş battıktan kısa bir müddet sonra sirene benzeyen inceden bir ses yükselir. Ve o duygusal yoğunluktaki olağanüstü anlar başlar...


Güvertede gencecik bir bahriyeli belirmiştir.


Geminin pruva kısmındaki gönder'de nazlı nazlı salınan bayrağa doğru uygun adımlarla gider. Gönderdeki şanlı bayrağımızı dikkatle alır.


Bir zamanlar Boğaz'da olup bitenlerin adeta bir özeti gibidir yaşanan. Anlatılmaz yaşanır, evet. Aşırı yoğunlukta bir duygusallığı beraberinde getirmesi kaçınılmaz bir mikro filmdir sanki gözler önüne serilen...


Omzuna aldığı bayrağı özenle katlayan asker göndere bir selam çakar ve geri döner. Uygun adım ilerleyerek gemiye girer. Her akşam üzeri yinelenen ve değme film platolarına taş çıkaran bu ortamda bulunanların gözleri buğulu, tüyleri ise diken dikendir.

Peki ya, Anzak askerlerinin mezarlarını ziyarete gelen torunlarının üzerinde tarih yazılmış boğazı izlemeden ve Nusret Mayın Gemisi'ni görmeden ülkelerine dönmediklerini biliyor muydunuz?

TCG NUSRET

*   *   *

Müzede, TCG NUSRET'in hemen karşısında yer alan Binbaşı Nazmi Bey Sanat Galerisi, Cumhuriyet Dönemi Donanma Resim ve Sergi Salonu 

Sanat galerisinin bahçesindeki çiçekler, mayınlar ve Nusret Mayın Gemisi
Yaşananları irdelemek adına ne hazin bir tablo. 

*   *   *
MÜZE GEMİ ACAR

Geminin Çanakkale Deniz Müzesi'ndeki açılışı 19 Nisan 2018 tarihinde gerçekleşti

Acar Müze Gemi'nin içi ziyarete kapalı. Yalnızca etrafındaki cam terasta dolaşılıp incelenebiliyor.


TCG ACAR'ın ağırlığı 65 ton, boyu 27,62 m. eni 5 metredir. 15 deniz mili sürate ve 1,7 m. drafta sahiptir. 1936-1937 yılları arasında Almanya’da inşa edilmiştir. Deniz trafiğine kapalı Kiel Kanalı’ndan geçirilerek 3 gün içinde İstanbul'a, Dolmabahçe Sarayı önlerine getirilmiştir.


Türk Deniz Kuvvetleri envanterine katılmasının ardından Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından İstanbul Boğazı’ndaki diplomatik faaliyetlerde ve Savarona Yatı’na intikal maksatlı kullanılmış. ATATÜRK’ün ebediyete intikalinden sonra bir süre Acar Makam Motoru olarak görev yapmış, hizmet dışına ayrılmasının ardından Deniz Harp Okulu’na bağlanmış.

Müze Gemi ACAR, 15 Haziran 2017 'de deniz yoluyla İstanbul’dan Çanakkale’ye getirilip 03 .07. 2017 tarihinde de Çanakkale Deniz Müzesi içerisinde onun için yaptırılan kaideye oturtulmuş, daha sonra müze gemi olarak ziyarete açılmıştır.



7 yorum:

  1. yazılan tarihin en önemli parçalarından biri Nusret mayın gemisi, etkilenmemek elde değil, siren hakkında bir bilgim yoktu doğrusu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzde yüz kesin ve net bir gerçek var ki; Nusret Mayın Gemisi olmasaydı İngiliz ve Fransız müttefiklerin tam teçhizatlı donanmaları boğazdan kolayca girecek ve kara savaşlarına bile gerek kalmadan topraklarımızı ele geçirecekti.
      Bu bir kurgu ya da masal değil. En büyük gerçeğimiz. Şu an bir vatana sahip olamayacaktık. Vatan sevgisi taşıyan herkesi derinden etkileyecek bir gerçek. Siren + bayrak olayından daha öncesi benim de bilgim yoktu. Yaşayarak öğrendim.

      Sil
  2. Her sabah gün batımında ve gün doğumdan yapılan bu törene yanlış bilmiyorsam "toka sancak, arya sancak töreni" deniliyor ve dediğiniz gibi özenle bayrağımız çekilip, indiriliyor. Onlarca yıl sonra bile yazılmaya, anlatılmaya devam edecek bir olay, çünkü bu gerçek bir DESTAN 🙏☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok kez rastladığım, ancak tam olarak anlamını bilmediğim bu törenin ismini sayenizde öğrendim. Çok teşekkür ederim. Evet, doğru hatırlamışsınız. ''Toka sancak, arya sancak töreni'' deniyor. Ne kadar ilginç bir gelenekmiş. TCG Nusret bu törenin en çok yakıştığı yer bence. Boğazdaki ambiyans muhteşem ötesi çünkü! Tam da dediğiniz gibi. Tarihe altın harflerle yazılmış, asırlar boyu dilden düşmeyecek o MUHTEŞEM DESTAN'ın başlangıç noktasında. 🙏

      Sil
  3. TOKA SANCAK, ARYA SANCAK TÖRENİ
    Donanmamızda her sabah ve akşam “toka sancak, arya sancak” törenleri yapılır. Ticaret gemilerinde de bazı kaptanlar tören ile yapılmasa da bayrak çekme ve indirme merasimlerini hassasiyetle uygularlar. Toka, bayrak çekme anlamına gelir. Bayrak çekilir ve çengeli deliğine geçirilir, düşmesi engellenir, yani toka edilir. Arya etmek ise bayrağı indirmek anlamındadır.

    Donanmamızda her sabah güneş doğduktan sonra bir tören mangası eşliğinde bayrağımız toka edilir. Keza her akşam güneş batmadan önce yine tören mangası silâhları ile bayrağa selâm durarak arya ederler. Bu arada silistre çalınır. “Silistre” denizcilere özgü bir çeşit düdüktür. Kıdem durumuna göre uzun ve kısa süreli çalınır. Ayrıca yine donanmada gemi devresinden anons yapılmadan önce ikaz sesi olarak kısa süreli silistre çalınır. Silistre, gemi komutanlarının veya yüksek rütbeli subayların gemiye giriş ve çıkışlarında da çalınır. Bu usul yüzyıllardır gelenek halinde devam etmektedir ve yalnız Türk Donanmasına özgü bir uygulama değildir. Neredeyse bütün dünyada, tabiî ki sadece askeri gemilerde titizlikle uygulanmaktadır. (Bilgi Kaynak: Dr. Vehbi KARA-kastamonur.com)

    YanıtlaSil
  4. Ah Çanakkale... Bunca yıl sonra bile insanın tüylerini diken diken eden kahramanlıklar... Çanakkale'nin beni en çok etkileyen kısmı, gencecik öğrencilerin bile vatan savunmasında burada şehit düşmeleri. Benim büyük dedem de Çanakkale şehidiymiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım benim de öyle. İstanbul Tıbbiyesi'nden 1915'te mezun olması gereken sınıfın tamamının, bir de İstanbul Erkek Lisesi'nden 55 öğrencinin savaşa katılması ve Çanakkale Savaşları'nın en kanlı günlerinden biri olarak tarihe geçen 18 Mayıs'ı 19 Mayıs'a bağlayan gece hepsinin birden şehit olmaları:(
      Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.

      Sil