Manolya ağacı çiçeklerinin bu aylarda içinde tohumlarını sakladığı birer kozalağa dönüştüğü geldi aklıma sonra. Dönüşümü fıstık çamının sistemine ne kadar benziyordu sahi. Doğa insanı her daim şaşırtıyordu. Bu tohumları manolyanınkiler gibi toprağa eksek minik birer çam fidesi çıkacağı kesindi.
Neyse, bunları düşünüp yoluma devam ederken başka bir kozalak daha düştü mü diye arkamı dönüp bir bakayım dedim. Daha sekiz-on adım bile atmamıştım oysa. Bir de ne göreyim? Bıraktığım kozalak yanındaki tohumların tamamı dahilinde yok olmuştu. Yer yarılıp içine girecek hali yok ya. Olsa olsa yoldan geçenlerden biri fıstıkları kullanmak üzere çantasına almıştı. Belki de daha gizemli bir şeyler oldu, bilmiyorum:)
Ben de dönüşte meraktan ağacın altına düşen birkaç eski tohumu eve getirip önce yıkadım ve sonra oldukça sert olan kabuklarını kırıp içlerine baktım. Tohumlar yıkanınca desenli hale geldiler. Ama içlerinden çıkan zeytinyağlı dolmaların ve özellikle irmik helvasının olmazsa olmazı çam fıstığı (pinus pinea) idi sahiden. Hatta ''dolmalık fıstık'' diye geçiyor.
Ne yazık ki uzunca bir zamandır satın almıyorum artık. Çünkü bilenler bilir, hep bayat oluyor. O nedenle de çeşni katacağı yerde lezzeti bozuyor. Bayat olma nedeni fiyatının aşırı pahalı olması bence (Kilosu 2 bin liraya yakın). Tercih edilmeyen ürünlerin bayatlamaktan başka seçeneği yok ne de olsa.
Besin değeri çok yüksek olan bir kuruyemiş türü olarak geçen çam fıstığının enerjiyi arttırmaktan iştahı azaltmaya, kolestrol ve şeker hastalığı kontrolüne, kalp-damar ve psikolojik sağlığa kadar pek çok alanda ciddi faydaları varmış bu arada.
Yavru tavus kuşu eşliğinde huzur ve keyif dolu bir hafta dilerim. ✋😊
@cixscat