Dernek, taşınmaz kültür mirası olarak kabul edilen 300 yıllık geleneksel Çanakkale seramiklerinin sürdürülebilirliğini sağlama amaçlı ulvi bir görev üstlenmişti. Serginin bir ''BULUŞMA'' olduğunu, Çanakkale ya da il dışında yaşayan alaylı veya mektepli tüm seramik sanatçılarının, tüm zanaatkârların bu sergiye katılabileceğini duyurmuştu.
Kentte yaşayan seramik sanatçılarının raku pişirim etkinliklerinde ve farklı sergi mekânlarında daha çok bir araya gelip kaynaşması, seramik sanatına birlik ve beraberlik içinde sahip çıkılması da hedeflenmişti özünde. Duygulanmamak elde değildi. Seramik sanatına hayran bir blog yazarı olarak Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde 30 Eylül'e kadar sürecek olan bu güzel sergideki göz kamaştırıcı eserleri iki tur dolaştım. Seramik Müzesinde ara sıra açılan seramik kurslarından birine katılma isteğim perçinlendi. Belki de gerçekleşir. 🏺😊
* * *
Dün, yani 28 Eylül 2024, Preveze Deniz Zaferi’nin 486’ncı yıl dönümü idi
Kordondan deniz havası alarak gitmeye karar verdim sergiye. Sol tarafımda önünde fıstık çamları bulunan Subay Orduevi. Sergiye girmeden önce ve sonra açığa demir atmış olan bir yat dikkatimi çekmişti. Meraklanıp fotoğrafını çektim hemen ve GOOGLE LENS'ledim. ''Avcı yatı. 'Açık denizlerde lüksün zirvesi' olarak bilinen Huntress 76m Lurssen George Argyros'' bilgisi göründü. Motosiklet ekibi ise ekmek arası yemek molası vermiş, hem yiyor, hem olan biteni seyrediyor.
Yatı demir atmış gören kürekçiler de onlara eşlik edip molada karar kılıyor:)
Hünnaplar çok meyve verdi bu yıl. Soldaki normal iğde ya da zeytin boyutlarında ve daha lezzetli olanı. Büyük olanlar aşılanmış olanlar.
Ağaç hatmisine ikizi kadar benzeyen harika çiçeği beni lise yıllarıma götürürken içimi de bir heyecan kapladı. Bamya bizim evde çok sevilir, annem bahçeye ekerdi. Taze taze pişirip yerdik. Bu bamyayı da tuhafiyeci bir kadın mağazasının önüne birkaç adet ekmiş. Kim bilir, belki o da çocukluğunu yad ediyordur.
Anredera Cordifolia
Madeira ya da mignonette asması olarak da bilinen bu şahane sarmaşığın açma zamanı.
Beş altı ay önce iki kişi ekmek arası balığa 500 TL'ye yakın para vermiştik. İçindeki balık da en fazla iki kibrit kutusu kadarcık bir şeydi. Üstelik karbonatlı unla kızartıyorlar ve iki misli büyüyor balıklar. Kısa keseyim. Şu tazecik palamutları görünce dilimleyip attım fırına. Koca bir tepsi dolusu nar gibi kızarmış balık sadece 125 TL'ye mal oldu. Hazır ucuzlamışken bu aralar unutmayıp siz de deneyin derim.
Akşam üzerleri haberlere yakın rastladığımız yemek programlarında pek ünlenmişti. Mercimekli erişte. Yiyen kim varsa bayılıyordu. Ama hazır erişte değil de bol yumurtalı ev eriştesi olacak. Netten bulup evde yapmak istedim o yüzden. Erişteden çok spagettiye benzedi şekil olarak :) Hamur sertliği uygun değilken kesmeye soyunmuşum demek ki. Şeritlerin kesik yerleri kıvrılıp birbirine yapışınca silindir modeli oldu ve bu halde kurumak zorunda kaldılar. Fakat lezzet 10 numara oluyor gerçekten.
* * *
(Edit: 2.10.2024)
Doğru (sert) hamurdan doğru erişte ikinci denememde gerçek oldu. Budur!
* * *
Geçen hafta havalimanında rastladığım Şahinbey yolcularına özel otobüsler. Kaç yıldır kim bilir kaçıncı kez geliyorlar ziyarete, bilemedim.
''İşyerlerinde satılan bir çift ayakkabı 14 bin, bir takım elbise 40-60 bin liradan fazla iken asgari ücrete yakın maaşla çalıştıklarından'' bahsediyorlar. Sonuna kadar haklılar.
YAŞASIN DİRENİŞİNİZ!
Kadın kürekçiler rengârenk giysileriyle daha fotojenik kesinlikle...* * *
Sergiden bahsettiğim, ardından daldan dala atladığım çok fotoğraflı bir hafta sonu yazısı daha sona erdi.
The Hercules :)
Videoda görülen Herkül'ü ve diğer Yunan tanrı ya da tanrıça heykellerini yapay zekâ ile canlandırıp keyifle dans ettiren kişi
👇
@gerdegotit 👏👏
İyi pazarlar şimdiden...