Sabah erken saatlerde çıktığım yürüyüşlerden biliyorum. Cadde ve sokaklarda yalnızca birkaç insana rastlayabileceğiniz bir zaman diliminden. Kordon bölgesi bu şehirde her sabah baştan başa yıkanıp temizlenir. Sokaklar, caddeler, kaldırımlar tertemiz süpürülür. Şehrin her bir yanı hiç abartısız ve de kelimenin tam manasıyla ''pırıl pırıl'' yapılır. Yine her sabah belediyenin kadın görevlileri, insanlar altında oturup dinlensin ve serinlesin diye dizayn edilmiş ağaçların çevresine fütursuzca atılan onlarca sigara izmaritini elleriyle tek tek toplar. Herhalde dünyadaki en sinir bozucu işlerden biridir. Hemen yakınlarda hem çöp hem izmarit atmak için bir sürü imkân varken, sağa sola, her yere sigara artığı savurmak nasıl bir aymazlıktır?
Soldaki fotoğrafı sabahın ilk saatlerinde çektim. Sağdaki yaya geçidini ise 14.30 civarı. ''Aradaki farkı bulun'' desem aklınıza ilk ne gelir? Daha net görüp düşünmek isterseniz alttaki kesitlere tıklayıp büyütün lütfen.
Soldakinde sabah saatlerinin tertemizliğini yakından gördünüz değil mi? Merak etmeyin, çok değil birkaç saat sonra her taraf izmaritle dolacak yine. Tıpkı sağdaki fotoda olduğu gibi. Bu kısmın bir yaya geçidi olduğunu söylemiştim. Büyüklük olarak 4 metrekare kadar bir alan. Hazır üzerinde beklerken ve az kişi varken bu taraftaki kaldırım taşına çıkıp zemin kısmı fotoğraflamak istedim.
Sahi insan yolun karşı tarafına geçmek için trafiğin durmasını beklediği o kısacık saniyeler içinde ağzındaki sigarayı neden yere atar sizce? O küçücük alan günün daha yarısında kaç adet izmaritle dolar? Metrekareye kaç izmarit düşer?! Ben saydım. Orada 200 izmarit var. Metrekareye 50 sigara düşüyor. Yaklaşık 5 saat içinde oradan 200'e yakın sigara içen insan geçmiş, içtiği zehrin artığını oraya atacağı tutmuş. 🚬🚬😖😳😠
Ben de sinir oluyorum. Burada bir çok müstakil evde iş yerleri var. Çalışanlar kapıda sigara içiyor. Anacım bir kül tablası koyun kapınızın önüne. Hayır, hepsinin izmariti yerde. Geçen ay Urla'da sahilde her yer izmaritti. Geçen hafta Sakız Adası'nda, içinde bir tane soyunma kabini dışında hiçbir şey olmayan tesissiz koya gittik yüzmeye. Bir tane çöp, izmarit yoktu yerde. Pırıl pırıl. Çevremizdekilerin yüzde ellisi de Türk. E kendi memleketini de temiz tutsana...
YanıtlaSilAynen Handan. Akıl alacak gibi değil. Çünkü o yüzde elli Türk çöp ya da izmarit atarken uyarılacağını ya da göze batacağını biliyor, onun çekincesi var. Kendi ülkesinde serbest nasıl olsa. Buranın yerli halkının büyük bir yüzdesi bu konuda çok dikkatlidir aslında. Bolu Belediyesi biraz terör estirdi, şimdi rahat ediyor diyeceğim; ama gelen yerli turistlerle baş edemiyor belediye. Burada bir taksi durağı var, barakalarının önüne içi su dolu büyük pet şişe koymuşlar, sigarası biten onun içine atıyor. Yüzden fazla izmarit vardı içinde. Ama asıl sorun o ped şişe atılacağı yeri fena zehirler. Başka bir örnek; İskele Meydanı'na bakan turizm bürosu var. Orada çalışan 40 yaşlarındaki düşüncesiz kişi içtiği her sigarayı kapının önüne çıkıp yola fırlatıyor! Görünce deli olacak insan!
SilBuna o kadar sinir oluyorum o kadar kızıyorum ki anlatamam. Sadece sigara izmariti değil atılan her çöpten çok rahatsız oluyorum. Eşimle gezerken tek konumuz bu çöpler.
YanıtlaSilNiye insan yere , etrafa çöp atar? Buna anlam veremiyoruz. Hatta evimizin yan tarafında ki boş alan çöp doluydu o kadar rahatsız olduk ki taşınmamızın ikinci haftasında indik aşağı topladık. Ama bir hafta geçince eski halini aldı. Buralar öyle çöp dolu ki anlatamam
Ben de çok fena sinir oluyorum. İster istemez kim nereye ne atmış/atıyor gözüm gidiyor. Birkaç yıl önce balkonda otururken karşı evlerden bir kadın elinde kocaman turşu bidonuyla çıkıp turşuyu şarıl şırıl sularıyla birlikte çöp konteyner'ına silkeleye silkeye bir hal oldu. Bağırmamak için zor tuttum kendini. Sosyetik bir kadın üstelik. O turşunun suyunu evde süzüp sıkı sıkı poşetlemeyi düşünemiyor kuş beyniyle. Güya çöpünü çöp bidonuna atıyor. İzmarit olayı ise o kadar kanıksanmış, o kadar normal ki bir yerlere fırlatmazsa ölecek hastalığı salgını bu ve çok bulaşıcı :(
SilÇevreyi temiz tutan bir toplum hiç olamadık maalesef. Her konuda olduğu gibi bu alanda da ciddi bir yozlaşma var. Yaşadığım yer de geçen yıllara göre çok daha pis artık. Sabahın erken saatlerinde çalışan görevliler var yine de insanların duyarsızlığı ile başa çıkmak mümkün değil. Sigara izmaritinin olmadığı küçücük bir nokta dahi hemen hemen yok, bir de yiyilip içilen her şeyin ambalajı sokaklarda. Neredeyse adım başı çöp kutuları olmasına rağmen bu vaziyette üstelik. Ceza mı kesilir, dedektif gibi peşlerine mi düşülür bilemiyorum ama sahiden bir yaptırım olması lazım. Güdülmeden düzelmiyor demek ki bu toplum :(
YanıtlaSilÇok doğru. Ciddi bir yozlaşma bu. Çevreyi pisletmeyi kendinde hak görmek ve görevli kişilerin pisliklerini temizlemek için var olduklarına inanmak var galiba özünde. Burada halk epey duyarlı bu konularda aslında. Misal çay bahçelerinde, banklarda çekirdek mi çitliyor, kabukları için mutlaka poşet taşıyor yanında. İlk gördüğümde inanamamıştım. Ceza duyuruları işe yarayacaktır epey. Vardır mutlaka çaresi. Misal Amerikalı bir biyo-hacker yerlere fütursuzca atılmış sigara izmariti ve çikletleri topluyor, atanların DNA'larını analiz ederek sahiplerinin görüntülerini meydana çıkarıyordu. Hatta teşhir amaçlı sanırım sergiye çıkarmıştı o yüzleri :)
SilBu bir kitlenin sporu olmuş bir durum.O kitleyi anlamaya çalışmıyorum, edebiyle içenlere saygım sonsuz, sokaklara atmak nasıl bir düşüncenin ve daha acısı nasıl bir özentinin eseri anlamak gerçekten zor. Tutup doktorlara götürmek lazım, bence üzüm üzüme baka baka oluşmuş bir gövde gösterisi, zavallı bir meydan okuma tavrı bu. Ben de başka bir izahı yok:)
YanıtlaSilFikirleriniz şahane. ''Sporu olmuş'' güzel tabir. Farklı aşamaları olan bir kategoride yalnız. Çakmaklı ateşli sporlar diyebiliriz :) Bedene yararlı değil zararlı. Tiryakilik yapan, ölümcül... Kendi bedeni, kendi kararı sonuçta. Dediğiniz gibi edebiyle içenlere benim de saygım sonsuz (Kapalı alanlarda içenlere saygım yok ama).
SilSokaklara atmak resmen bir gelenek halinde ya! En kötüsü de ne biliyor musunuz? Ateşli ateşli atıyorlar hem de. Söndürüp de atana hiç rastlamadım. Araçta giderken içilen sigaraların camdan dışarıya atılması orman yangınlarının en büyük nedenlerinden biri olduğu da ortaya çıktı. Yaya geçidindeki yarım günlük izmarit sayısı resmen şok etti beni. Bari o kısımdan adam gibi geçselerdi. Re-za-let!
Ben de sevmiyorum. Pazarda sergi açmaya başladığımız yıl belediye büyük siyah kalın poşet çöp torbası dağıtıyordu sergilere. Şu an böyle bir uygulama yok ve ben büyük boy poşete açtığım malın poşetini, arada kartonu varsa onu, çay içtiğimiz (daha doğrusu ağbimin içtiği çünkü ben porselen bardak kullanıyorum) katon bardakları, su içtiğimiz petleri topluyorum ve akşam araba ile eve getiriyorum, atığa vereceklerimi ayırıp diğerlerini çöpe atıyorum. Sigara izmaritleri kadar yenilen çekirdek kabukları da kötü bir görüntü oluşturuyor. Keşke yanlarında poşet taşıyıp onun içine atsalar....
YanıtlaSilBak şimdi yani, belediyenin yaptığı çok yanlış. Onca kalabalıkta hem alıcılar hem satıcılar akşam karanlığına kadar nereye atacak çöplerini? Olan temizlik işçilerine olacak. Saatlerce pazar yeri temizleyecekler. Çok mu pahalı bir şey yani o poşetlerden alıp da vatandaşın hizmetine sunmak. Bu arada seni tebrik ediyorum. Kendi işini kendin yapıp, atıklarınızı arabanızla eve kadar getirmen, üstelik bir de atık için ayrıştırdıktan sonra çöpe atman çok takdir edilesi...
Sil