16/02/2025

Bahardan, Yorumlardan, Oradan Buradan

Şubatın ortasında bugün çektiğim bahar çiçekleri ile çalakalem bir şeyler yazmak istedim. Soldaki minik mavi çiçekleri gördüğümde içim farklı bir sevinçle dolar. Veronica persica güzelliğidir onlar. Bahar gelmiştir.
 Az önce blogu karıştırıp geçen yıl şubat ayının gayet ılıman geçtiğini okudum kendi yazdıklarımdan. Doğal gaza falan hiç ihtiyaç olmadığını, oda sıcaklığının 20-21 dereceden aşağı düşmediğini de yazmışım. Bu yıl da aynı şey olsaydı keşke. Hiç kar yağmamasına rağmen bu yıl şubat o kadar soğuk, o kadar soğuktu ki dışarıya çıkarken kışlık kaban haricinde kalın bir bere ve atkı da şarttı. Kazara eldivensiz çıkmışsanız elleriniz hissiyatını kaybederdi. Son 10 gündür özellikle geceleri kalorifer aralıksız yandı. Yalnızca bugün birazcık ısınmıştı hava. O zaman uzunca bir yürüyüş yapmanın vakti gelmişti. 🎈🎈

Soldaki, her yıl baharın gelip gelmediğini öğrenmeye çalıştığım bizim caddenin başındaki badem ağacı. Bu sabah pencereden baktığımda epey uzakta olsa da çiçeklenmeye başladığını anlamıştım. Birazcık geç kalmıştı ama çiçekler şahaneydi. Yalnızca gökyüzünde o her zamanki mavilik eksikti.  Zaman zaman güneş açtığında dahi gelmedi o mavilik. Gri ve tonları hakimdi. O nedenle fotoğraflar o kadar da net çıkmadı.

Değişik bir tür manolyaya rastladım bugün. İsmi Magnolia denudata. En ufak bir yeşil yaprak dahi çıkarmadan avucunuzun içini dolduracak büyüklükte açmış beyaz manolyalar. Hem de bu soğukta. 😵

Manolyaya bu kompleksin yürüyüş parkurunda rastladım. 1 yıl olmamış dikileli. Hatta resmin sağ tarafında orta kısımda. Ne de olsa son birkaç yıldır manolya denince akan sular duruyor bende.

Yine orada peşinize takılıp kendini sevdirmek isteyen kediler ne tatlıydı. 😻


Herdem yeşil Gravilla çalısının çiçek açma vakti. Parkurun kenarları mis gibi bu çalı ile kaplı.


Sarı papatya çalısı da (Euryops Pectinatus) her mevsim ışıl ışıl. Ve diğeri de geçen yazıda bahsettiğim ambulans helikopterimiz. Dilerim hep orada öylece durur ve kimselere lazım olmaz.

Tıpkı böyle bir görsel eşliğinde güzel bir söz okumuştum. Linkedin idi galiba. Fakat o söz tam olarak bir türlü aklıma gelmedi. O zaman aynı görseli evde oluşturup LENS'e başvurmalıydı.
İşte o söz: Bir yere uyum sağlıyor olabilmeniz oraya ait olduğunuz anlamına gelmez. Nasıl ama? Müthiş!


Yazıyı yayımlayalı 1 saati geçmesine rağmen henüz listeye düşmedi. Şimdi blogun bir yerlerini oynamam lazım ki listeye düşebilsin. Bunu yapabilmem için 1 saat beklemem lazım. Bir önceki yazıda ne yaptıysam çare olmadı. Bu kez yayın saat ayarını oynayıp ''13 Şubat'' yaptım. Yayınlandı ama olanlar olmuş tüm yazılar yoruma açılmıştı. 
Bu kez değiştirmiyor, böylece bırakıyorum. Böyle kalacak artık. Neden mi? Blogger'ın yukarıda yazılı amacına bakar mısınız? ''Herkesin web üzerindeki bilgilere katkıda bulunması amacıyla'' kurulduğunu yazmışlar. Nitekim değerli bir blogger arkadaşım eğitim uçakları konusunda değerli bir katkıda bulundu. Kendisine teşekkür ederim.

 O nedenle, bundan sonra  yorumlar böyle kalacak. Bunca durgunlukta bundan sonra yazacağım tüm yazılar ''sıfır yorum'' ile kalsa bile. Bu da bir sorun değil, daha önce ''Blog Yazmanın Detayları'' serisinde belirtmiştim. Bir blog yazarı için ne sıfır yorum ne de takipçi sayısı asla önemli değildir. Bunun için ünlü gazeteci Orhan Bursalı'nın blogunun 10 yılı aşkındır 177 takipçi ile devam etmesi ve yazılarının her birinin ''sıfır'' yorumda kalıyor olmasına bakmak yeterlidir. Yoksa ''kikikiki, demiiiii, veyası...vb. vb.'' saçma sapan binlerce komedi yorum alması daha mı iyiydi? Ne dersiniz? Zaten yayınlamaz ki...

Kalın sağlıcakla....


 


4 yorum:

  1. Ben teşekkür ederim:) Söze bayıldım ve aralarda buna benzer sözleri kendi kendime fısıldarım:) Ben insanoğlunun her şart ve koşula uyum sağlayabileceğine eminim. İnsanlar değişimi, alışık olunmayanı kabul etmekte zorlanır, uyum sağlayamayacağını düşünür. Ama zorunlu kalınca insanın uyum sağlayamayacağı hiçbir şey yok:) Ama tabi ki aidiyet başka bir şey:) Son olarak gravilla çalısının çiçeklerine bayıldım:) Mutlu haftalar, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ben de fısıldayarak hatırlarım. Ya da tam yerine rast geldi ise ortamda sesli tekrar ederim:) Anlattığım üzere, sözü tam olarak yazabilmem biraz maceralı oldu. Hatta yağmur ızgarlarına dizilmiş poselen tabak görselleri de vardı ki ''Uyum sağlamış olman doğru yerde olduğun anlamına gelmiyor'' sözü geliyor. Sizin de belirttiğiniz gibi insanoğlunun uyum sağlayamayacağı hiçbir şey yok. Toplum olarak da öyleyiz galiba. Aidiyet duygusu yitirilmeden, zorunluluktan gerçekleşenlerden :(
      Teşekkür ederim:) Gravilla çalını hep bir tür çam zannederdim, değilmiş. Size de mutlu haftalar, saygılar...

      Sil
  2. Beklentiye soktular yine aşırı kar yağacak diye. Adettidir bahar çiçekleri acele edip açarlar sonra üzerlerine kar düşer. Bu şubat soğuk geçti /geçiyor gerçekten. Bende hiç bere sevmem ama beresiz çıkmaz oldum. Az kaldı bahar geldi gelecek.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son birkaç yıldır bazı meteorologlar yaratıyor o beklentiyi. Gazeteler de haber yapıyor. Evet, artık adet oldu bahar çiçeklerinin soğuk görmesi ama bu kez kar yok yağmurla -soğukla dökülüyor. Az kaldı sahiden bahara. Kısa sürmese bari de Afrika sıcaklarına maruz kalmasak erkenden. Benden de sevgiler...

      Sil