Pazara çıkmak, 1'inci Kordon, 2'inci Kordon, Eski Tekel Şarap ve Kanyak Fabrikası bölgesi ve AVM'ydi derken kocaman bir dairesel alanda gerçekten de ne kadar uzun bir gün olduğunu hissederek geçirdik vakti.
Az önce dikkat ettim. Akşam karanlığı da 21.30'a doğru inmeye başlamıştı. Kışın 17.00 civarı kararıyor oysa hava. Aradaki farkın 4,5 saat kadar oluşu ve bu hesabı ilk kez yapıyor olmam ne garip! Yaşadığımız her şey, hepsi direkt farkındalıkla ilgili.
En uzun günde oluşumuzu bile kim bilir kaç yıl hiç fark etmeden geçirdik. Oysa her Haziran, Kuzey Yarımküre'deki insanlar gündönümünü olumlu bir dönüm noktası olarak kutluyor: Yazın başlangıcı, yılın en uzun günü ve önlerine serilen güneşli akşamlar. Birçok kişi için, özellikle Arktik bölgesinde yaşayanlar için, uzun ve karanlık bir kıştan sonra aydınlık günler ve akşamlar sevinçle karşılanıyor.
Ancak bazıları için bu aşırı ışık enerji verici değil, yorucu.
Bilim insanlarının, İngiltere'nin güneybatısındaki düz bir ovaya hakim olan görkemli anıt Stonehenge'in Ay'ın konumlarına göre inşa edildiğini, tasarımı ve yöneliminin astronomik hizalamalara göre oluşturulduğunu düşündüğünü, artık her yıl binlerce kişinin yaz gündönümünü izlemek üzere Stonehenge adlı bu gizemli taşlara akın ettiğini biliyor muydunuz?
Bu tarih öncesi yapının MÖ 2620 - MÖ 2480 arasında yeniden inşa aşamasında, o dönemki Britanyalıların dev sarsenleri bir dış çember oluşturacak şekilde diktiği ve Güneş'le bağlantısı olduğu ortaya çıkalı çok fazla olmamış. Ne için yapıldığı uzun süre gizemini koruyan yapının taşları meğer yaz ve kış gündönümlerine göre hizalanmış, inanabiliyor musunuz?
Görsel: livescience.com
Araştırmacılara göre anıtın son yapısı, kış ve yaz gündönümlerinde Güneş'le hizalı şekilde inşa edildiğinden bu durum, tarih öncesi Britanyalıların "atalarıyla ilgili bir öneme" sahip olabilir. Çünkü taş çemberin tam ortasında duran biri, kış ortasındaki gündönümünde Güneş'in batışını çemberin ortasından görebiliyordu.
* * *
Pazarda hakiki pembe domatesler vardı. Çok sevindim. Bu yıl 10 gün erken göründüler. Her gün ev yapımı muzlu, fıstık ezmeli süper dondurma yemeden duramamak diye bir şey var. Aynı boy marka dondurmalar 60 TL'den satılıyor biliyorsunuz.
Pazara giderken parkta karadut ağacına rastlayıp çocukluğumu yad ettim. Bahçemizde kocaman bir karadut ağacı vardı. Mandalinalar ise çok hızlı büyümüşler bu ara.
Birinci Kordon'da çok fazla kalabalık vardı yine. Feribottan iskeleye çıkanlar. Her zamanki gibi Şahinbey otobüsleri çoğunlukta.
Başka şehirlerde durum nedir bilmiyorum; ama burada hayır için tavuklu pilav menüsü dağıtılıyor. Ya da yalnızca pişi olabiliyor. Sağdaki ise yeni gözdem kedi prensesim. Sesimi duyar duymaz aşağıdan miyavlayıp beni çağırıyor.😍
Kruvaziyer gemilerin limana demir attığı yer aynı zamanda.
Eski Tekel Şarap ve Kanyak Fabrikası rekreasyon bölgesi çok hareketli. Piknik yapanlar, kafede bir şeyler içenler, çocuk oyun alanındaki mutlu çocuklar süper!
Yoga etkinliği varmış biraz yan tarafta da. İsteyen matıyla birlikte gelip arka kısımdan sıraya geçebiliyor. Ve benim bu şehre hayranlığım gün geçtikçe artıyor. 💫
Savaşlardan ırak bir dünyada huzurlu bir hafta dileklerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder