Sonbahar Sona Ererken

Sonbahar, yıl bitmeden önce rahatlamak, doğayı keşfetmek ve kışın tadını çıkarmak üzere bazı gelenekleri yerine getirmek için harika bir mevsim değil mi? Eylül ve kasım ayları arasındaki haftalar, gitgide serinleyen havalar eşliğinde misal mis gibi balkabağı katkılı yiyecekler, dinlenmek ya da iyi bir uyku çekmek için yılın en muhteşem zaman dilimidir bence. Yaza resmen veda edip sonbaharı da çoktan yarıladığımız şu günlerde dışarıda sergilenen canlı renklerin tadını çıkarmak için daha iyi bir zaman dilimi olamaz kesinlikle!

Sonbaharın en belirgin özelliklerinden biri yaprakların rengârenk bir görüntüye bürünmesi değil mi? Yazdan kalan ve ağır ağır solan parlak renklerin, yerel parklarda ve doğa parkurlarındaki sıcak kahverengilerin, koyu turuncular ve kırmızılardaki büyüleyici tonların tadını çıkarabiliriz, size harika gelse de renk değişimindeki sebebi araştırınca güneş ışığı eksikliğinden kaynaklandığını ve bunun anlamının da ağaçların klorofil üretmeyi bırakması olduğunu öğrenirsiniz.

Sonbaharda ışık seviyesinin azalmasıyla birlikte yeşil pigment olan klorofil üretimi azalır ve sarı, kırmızı ve turuncu gibi altta yatan renkler ortaya çıkar. Yaprakların içinde bulunan ve onları yeşil yapan pigment olan klorofil kaybolduğunda, o şahane sarı, turuncu ve kırmızı renkler ortaya çıkmaya başlıyor, evet. 🥦🌳🍁🍂

Bitkilerin yaşamlarını devam ettirebilmeleri, büyümeleri için ihtiyaç duydukları en önemli şeyin şeker olduğunu biliyor muydunuz? Üstelik şekeri doğadan almayıp kendileri üretiyor, biriktiriyor, biriken şeker ile enerji üreterek yaşamlarına devam ediyorlar. 

Nihayetinde de ''Son''bahar diyoruz. O yapraklar dökülüyor çünkü.

Sonbaharın bir habercisi de en keyifli TV programlarının geri dönüşü! Tüm dünyada olduğu gibi en sevilen şov ya da dizilerden özlenen yarışma ya da yemek programlarına kadar, sonbahar iyi TV'nin mevsimi! Ve tabii ki TV karşısına oturup sevdiğimiz programlarından birini izlerken yanı başımızdaki atıştırmalıktan daha güzel bir eşlikçi olmayışı:)

Sonbaharı yaşayan birileri daha var elbet. Troya Atımız ile 

👇

yan yatarak Kleopatra modeli istirahatte bulunan ciddiyet timsali kedimiz:)

Yazının başında ''kışın tadını çıkarmak üzere bazı gelenekleri yerine getirmek'' demiştim. O zaman sonbahardan kışa transfer edilen o geleneklerden bazıları.

Közlenmiş kapya biber kadar leziz bir şey yok galiba. 

Fırında közlediğimiz kapyaları güzelce soyup dilimliyoruz. Yine fırında kapyalarla aynı miktarda dilimlenmiş armut domates ve bütün olarak bir baş sarmısak közlüyoruz. Sıktığınızda içi kolayca ve olduğu gibi çıkacak çünkü. Hepsini birleştirip biraz da zeytinyağı ilave edip blendırdan geçiriyoruz. Karışımı 10 dk kadar kaynattıktan sonra kaynar halde kavanozluyoruz. Kış için harika ötesi sosunuz hazır! 

Aynı sosu, içine ağzı kapalı halde, çok kızartılmadan kavrulmuş acı biber ilavesi ekleyerek de yapabiliyorsunuz. Bu şekilde 5 küçük kavanoz sosum oldu. 

''Keşke biraz daha yapsaydım'' diye pişman olacağım mutlaka; ama yeter bu kadar:)

Zeytin kurmada ilk parti, kırma zeytinlerim. Oldu da neredeyse bitecek. Bundan sonraki çizerek yapıldı. O biraz daha geç olacak. Ondan sonrası da en sevdiğim! Gelsin siyah zeytinler, gelsin sele zeytininin doyumsuz lezzeti...

*   *   *

🍁🍂 Hasılıkelam; sonbahar doyumsuz bir mevsimdir gerçekten de. 🍁🍂