22/11/2008
Yalnızlık Nedir?
Bazen başbaşa kaldığımız yalnızlığımızdan garip bir biçimde korkarız. Onunla başa çıkamamaktan, sonuçlarından...
Öylesine bir korkudur ki bir türlü söküp atamayız içimizden. Ve bu duygu gitgide tüm benliğimizi sarmaya başlar, panikle kendimizi aslında her yanı yalnızlıklarla kaplı devasa kalabalıkların içine atmak isteriz. Peşimizde yalnızlığımızı sürükleyerek...
Ama çocukluğumuzdan beri korktuğumuz, yalnızlığa dair öğretilmiş ve kalıplaşmış yargılar, dev kalabalıklar içinde bile, onun kaybolamayacağı gerçeğini görmemize büyük bir engeldir.
Özümüzde, temelimizde vardır yalnızlık. Her insan yalnızdır. Yalnız doğmamış mıdır, yalnız ölmeyecek midir? Yalnız yaşamaktayız o devasa kalabalıkların içinde bile...
Yapayalnız...
Yalnızlık sadece bize özgüdür, insanın varlığıyla özdeşiktir. Kendimizle başbaşa kaldığımızda tanıyıp sevmemize neden olan müthiş bir duygu, bize bahşedilmiş bir armağan aslında o. İşte bu yüzden yalnızlığı kabullenip onunla bir arada yaşamayı öğrenmemiz, onu sevip aynı zamanda bir ihtiyaç olduğunu bilmemiz gereklidir.
Yalnızken ruhumuz ne kadar da özgürce nefes alır ve can bulur hiç farkettiniz mi ?Kimi zaman da bitmek tükenmek bilmeyen isyanlarımıza, acı dolu haykırışlarımıza, içimizi yakan sızıların eşliğinde gelen gözyaşlarımıza,hayallerimize ev sahipliği yapar. İç hesaplaşmalarımız yalnızkendir.
Ruhumuzun insana mahsus tüm duyguları özgürce yaşadığı anlarda hep yalnızlığımızla başbaşayızdır. Dolayısıyla ruhlarımızı bedenlerimizde taşıdığımız sürece, yalnızlığımız da beraberimizdedir.
Öyleyse yalnızlıktan duyulan bu gereksiz korku neden ? Ondan bir çaresizlik varsayımı biçimde korkmak, kaçmak ve onu yok sayma çabaları niye?